Edirne'de su taşkınları üreticileri vurdu

Edirne'de su taşkınları üreticileri vurdu

Edirne'de Tunca ve Meriç nehirlerinin taşmasıyla birlikte binlerce dönüm ekili arazi sular altında kaldı.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, taşkından en çok üreticinin zarar gördüğünü belirterek, 25 bin dönüm buğday, arpa ve yonca ekili arazinin sular altında kaldığını söyledi.

Edirne'de ve Bulgaristan'daki aşırı yağmur yağışı, karların erimesi ve Bulgaristan'daki barajlardan su salınması üzerine, Tunca ve Meriç nehirlerinin taşmasıyla birlikte Edirne'de 12 gündür yaşanan su taşkınları sona erme noktasına geldi. Devlet Su İşleri'nin (DSİ) son yaptığı ölçümlere göre; Tunca Nehri 238 metreküp/saniye debisine düşerek 'kırmızı alarm' seviyesinde akmaya devam ederken, Meriç Nehri'nin debisi de 1243 seviyesinde 'turuncu alarm'a düştü. Taşkın nedeniyle kent merkezinde Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin Yapıldığı Er Meydanı ile Balkan Şehitliği ve bu bölgeye ulaşımı sağlayan Fatih, Kanuni köprüleri hâlâ sular altındayken, 5 bin kişinin yaşadığı Karaağaç Mahallesi'ne ulaşımı sağlayan Meriç ve Tunca köprüleri suların çekilmesiyle birlikte, 3 gün sonra araç ve yaya trafiğine açıldı. Tunca Nehri'nin geçtiği Değirmenyeni ile Avarız köylerinde ahır ve evlerini suyla dolan vatandaşlar su boşaltma ve temizleme çalışmalarına devam ediyor.

BİNLERCE DÖNÜM EKİLİ ARAZİ SULAR ALTINDA

Tunca Nehri'nin taşmasıyla çevresinde bulunan binlerce dönüm buğday, arpa ve yonca ikili araziler sular altında kaldı. Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, taşkından en çok üreticinin zarar gördüğünü belirterek, buğday, arpa ve yonca ekili 25 bin dönüm arazinin sular altında kalarak zarar gördüğünü söyledi. Edirne'de Eylül ayından bu yana metrekareye 750 kilo yağış düştüğünü söyleyen Yorulmaz, "Tabii bu yağışlar Bulgaristan'da da vardı. Bulgaristan'da kar da çoktu. Hem yağışın tetiklemesi hem de karların erimesiyle beraber, Bulgar hükümeti de baraj kapaklarını açınca Edirne yine geçmiş yıllarda olduğu gibi sular altında kaldı. Burada en büyük zararı gören yine biz çiftçileriz. Şu an henüz taşkın çekilmeden hasar tespit çalışması yapılması yanlış ama benim tahminim buradan denize kadar büyük bir zarar olduğu yönünde. Tahminim zararın bence 20-25 bin dönüm ekili alan telef oldu. Bu da çok kötü bir durum" dedi.

'EDİRNE BÜYÜK YAĞIŞLARDA BUNU HEP YAŞIYOR'

Edirne'de aşırı yağışların ardından nehir taşkınının hep yaşadığını söyleyen Yorulmaz, "Nehirler ne kadar ıslah edilse de doğa bir gün hesabını soruyor. Bu kadar metreküp suda neyi ıslah edersen et yatağı almaz zaten. Çünkü Tunca'nın debisi 315 metreküp/saniyeye kadar çıktı. Büyük yağışlarda Edirne ne yazık ki bunu yaşıyor. Bir yerden Allah'a dua ediyorum. Çünkü Doğu Anadolu kuraklıkla uğraşırken biz de selle uğraşıyoruz. Yani yağmur her zaman iyidir. Biraz zarar yaptı mı? Yaptı. TARSİM'e sigortasını yaptıran çiftçilerimiz sigortadan zararlarını talep edecekler. Yaptırmayanlara da belki hükümet yardım edebilir. Yardım etmesi de gerekiyor çünkü bu bir doğal afet. İnşallah bir daha arkası gelmez. Nisan ayında aşırı yağışlar alırsak daha büyük sular gelir. Bekleyip göreceğiz" diye konuştu.

'BUĞDAYDA VERİM DÜŞEBİLİR'

Türkiye'nin buğday ambarı olarak bilinen bölgede 1,5 milyon dönüm ekili arazinin yağışlardan dolayı ilaç atılmadığı için verim düşüklüğü tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu anlatan Yorulmaz, "Şu an bu aşırı yağışlardan dolayı buğdaya ilacını ve gübresini atamıyoruz. Bu bir handikap ama şu 15 gün boyunca açık bir hava var, bu süreçte güzel mücadele yaparsak ve Mayıs ayında da iyi yağışlar alırsak rekor bir yıl yaşayabiliriz. Bakın Edirne'de aşağı yukarı 1,5 milyon dönüm buğday ekiliyor. Şu anda yağışlardan dolayı araziye girip işçiliği yapılamıyor. Yani ilaç atamıyoruz, gübreyle mücadele edemiyoruz. Bu arazilere bir an önce girilip ot mücadelesi ve gübresinin atılması lazım. Yoksa verim düşer bu da milli ekonomiye zarar olur" dedi.

DSİ'NİN YAPTIĞI SET, TAŞKINI ÖNLEDİ

Tunca Nehri'nin taşmasıyla sular altında kalan 429 kişinin yaşadığı Değirmenyeni köyünde taşkın sularının yerleşim yerlerine yaklaşmasıyla DSİ yetkilileri harekete geçti. Topraktan set oluşturan DSİ, suyun köye girmesini engelledi. Bu sayede köylü olası bir afetten kurtuldu.