'Finans'ı sıfırlandı, 'merkez'i elimizde kaldı'

'Finans'ı sıfırlandı, 'merkez'i elimizde kaldı'

Sözcü yazarı Necati Doğru, Türkiye'nin içine düştüğü ekonomik sıkıntıları sıraladı.

Necati Doğru'nun “Finans”ı sıfırlandı “Merkez”i elimizde kaldı!" başlıklı köşe yazısı şöyle:

Gün güne uymuyor.
Kur sürekli çıkıyor.
Faiz artmakta.
Merkez Bankası uyuştu.
Hep geç kalmakta.
Utangaç istifalar başladı.
İstifa eden konuşmuyor.
Ettiren de susuyor.
Piyasa faizi yukarıda.
Gösterge faizi aşağıda.
Aralarındaki fark açılıyor.

★★★

Üreticinin morali bozuk.
Tüketici korkular içinde.
Güvensizlik tavan yaptı.
Güven endeksleri çöktü.
Hizmet sektöründe:
88.0'a.
Perakende sektöründe:
93.4'e.
İnşaat sektöründe:
68.8'e geriledi.
Tüketici güven endeksi:
68.3'e dayanıp dip yaptı.
Gramaj indiriyorlar.
Gizli zam yapılıyor.
Ticaret Bakanı çaresiz.
“Stokçuluk” diye çırpınıyor.

★★★

Musluk kurumak üzere.
Doğrudan yatırım sıfırlandı.
2017 yılı ilk 6 ayında:
17.5 milyar dolar 2018'in ilk 6 ayında:
79 milyon dolar.
Doğrudan yatırım geldi.
Yani sıfıra yaklaştı.

★★★

Cari açık bela oldu.
Sürdürülür diyorlardı.
Sürdürülemiyor.
2017 yılı ilk 6 ayında:
21.3 milyar dolar idi.
2018 yılı ilk 6 ayında:
31.2 milyar dolar oldu.
2018 yılı bitti, bitiyor.
Yıl sonuna geleceğiz.
Cari açığın milli gelire oranı yüzde 7'nin üstünde gerçekleşecek.
Bu oran acizlik işareti.
Çünkü krizin dibine battığı için IMF'ye gidip el açmış olan Arjantin'de bile cari açığın milli gelire oranı yüzde 4.8. Yani cari açık konusunda Arjantin'den bile kötü durumdayız.

★★★

Önceleri çok vefalıydılar.
“Notcular” vefasızlaştı.
Moody's. Fitch.
Standard and Poor's.
Geçmiş yıllarda Türkiye'nin notunu yükseltirken iktidarlar, başbakanlar, ekonomi bakanları onları övüyordu. “Notçu”ların verdiği notlarla gurur duyuyorlar, notları gerçekçi buluyorlardı. Aynı kişiler şimdi notculara “sahtekar” diyor. “Notçular”, CDS'ye bakıyorlar. CDS dedikleri Dış Borç Sigorta Risk Primi'nin adı. Türkiye'nin CDS'si baz puan 507.08'e çıktı. Batmış Arjantin'in bile CDS'si 434 baz puanda. Notçular, Türkiye'ye Arjantin ile birlikte en kötü durumda ülke notu veriyorlar. Dış borç bulma musluğu bu yüzden kuruyor.

★★★

Bankalar zorlanıyor.
Batık kredileri şişiyor.
2018 yılı ilk 6 ayda:
Batık kredi 74 milyar TL oldu.
Şirketler, kredileri için yeniden yapılandırma süreci başlattı. İflas isteyenler arttı. Bankalar, para toplar, kredi açarlar fakat zorunlu “Konut Ağası” oldular. Bu yılın ilk 6 ayında aldığı ipotekli krediyi ödeyemeyen inşaat şirketlerinin 13 bin 500 konutu bankaların eline geçti.
İnşaatta balon oluştu.
Lüks konutlar yapıldı.
Elde kaldı, satılmıyor.
Konut fiyatları iniyor.
Kiralar da düşüyor.

★★★

Konut dışında her şeyin fiyatı artıyor. Salçadan pirince, beyaz peynirden makarnaya kadar market raflarındaki 700 üründen 385'inin fiyatı son 2 hafta içinde yüzde 10 ile 40 arası zam gördü.
Enflasyon tırmanıyor.
Yüzde 15'e yükseldi.
TL yüzde 40 değer yitirdi.

★★★

Bunları niçin sıraladım?
Büyük bol harcamalı yatırımlar yapıldı. İstanbul Finans Merkezi, dünyanın en büyükleri; Londra, New York, Hong Kong'dan daha büyük olacak şekilde 690 bin metrekare alan üzerinde “mega proje” olarak yapıldı, yükseldi. Ortadoğu'nun ve dünyanın finansını İstanbul'dan biz yönetecektik. Kuruşa kurşun atar duruma düştük.
“Finans”ı sıfırlandı.
“Merkez”i elimizde kaldı.