Genel cerrahı, Tarım Bakanı atayan AKP'ye uyarı

Genel cerrahı, Tarım Bakanı atayan AKP'ye uyarı

Bakanlar Kurulu'nda geçen hafta yapılan değişiklikle Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba getirildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra ilk kez bir tıp doktorunun Tarım Bakanı olarak atanması, tarım sektöründe bazı soruları gündeme getirdi.

Bu soruları tarimdunyasi.net internet sitesindeki yazısı ile gündeme taşıyan Ali Ekber Yıldırım, 'Ülkede; tarımcı, ziraat mühendisi, gıda mühendisi, tarım ekonomisti, çiftçi yok mu, bir tıp doktoru neden tarım bakanı olarak atanır? Tarımın ağırlaşan, kronikleşen sorunlarına, neşter vurması için mi? Tarımı bilmeyen bir doktor, nereye nasıl neşter vuracağını bilmezse hastayı masada bırakabilir. Yani öldürebilir.' dedi.

Tarımda siyaset üstü bir devlet politikasına ihtiyaç olduğunu ve kişileri değil tarımı yok sayan, önemsemeyen sistemi eleştirdiğini belirten Ali Ekber Yıldırım'ın yazısının ilgili bölümü şöyle;

Tarım can çekişiyor

Amacımız bakanların mesleklerini sorgulamak değil elbette. Bugünlerde en çok sorulan sorulardan birisi şu: Ülkede; tarımcı, ziraat mühendisi, gıda mühendisi, tarım ekonomisti, çiftçi yok mu, bir tıp doktoru neden tarım bakanı olarak atanır?
Tarımın ağırlaşan, kronikleşen sorunlarına, neşter vurması için mi?
Tarımı bilmeyen bir doktor, nereye nasıl neşter vuracağını bilmezse hastayı masada bırakabilir. Yani öldürebilir.
Ülke tarımı can çekişiyor. İthalat kapıları sonuna kadar açılmış, çiftçi plansız, programsız, yarın ne olacağını bilmeden üretiyor. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle ürün fiyatı çoğu zaman maliyeti karşılamıyor. Devletin lütfederek ödediği destekler ise amaçsız, hedefsiz ve zamansız dağıtılan bir para olarak görülüyor.
Sadece bugün değil, yıllardan beri tarım önemsenmediği için, tarım sahipsiz olduğu için, tarım bakanı atanırken sektörü bilip bilmemesine bakılmıyor. Koalisyon dönemlerinde içişleri, milli eğitim, milli savunma, bayındırlık, enerji bakanlıkları partiler arasında hep pazarlık konusu olurdu. Koalisyonu oluşturan partilerden hiç biri “tarım bakanı bizden olsun” diye ısrar etmedi. Tek parti hükümetlerinde ise bakanları atayan tek yetkili parti lideri oldu.

Lider kimi isterse bakan o olur

Bu nedenle, tarımın ihtiyaçlarını bilen, sorunlarını çözecek, üretimi destekleyecek, çiftçiye sahip çıkacak, ülke potansiyelini ortaya çıkaracak, gelecek 10 yılı, 20 yılı planlayacak bilgili, vizyoner birisi atanmıyor.
Tarım bilgisi, yönetim becerisi, bakanlığı, sektörü tanıyıp tanımaması önemli değil. Önemli olan, kendisini göreve getirenlere sonuna kadar itaat edecek, partinin oylarını artıracak, partilileri bakanlığa yerleştirecek biri olması.
Parti içi ve bölgesel dengeler gözetilerek hangi ilden milletvekili seçildiğine bakılarak atandığı için ilahiyatçı, tıp doktoru, mimar olmasına da bakılmıyor.
Yazdıklarımız, atanan veya önceki bakanlara yönelik kişisel bir eleştiri değil. Sistem eleştirisidir. Tarımın yok sayılmasına, önemsenmemesine yönelik bir tespittir.