‘İşgal edenin zaferi’

‘İşgal edenin zaferi’

Aralık ayının son gününde Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile devlet arazisinde mal sahibi olmak için 3 yıllık bir işgal süresinin yeterli olduğu belirtildi ve ‘İşgalcilerin vicdanına güveniyoruz ve sesleniyoruz: Kolayca edindiğini arazilerin tarımsal niteliğini bozmayın’ çağrısı yapıldı.

Yurt Gazetesi yazarı Başak Kamacı Budak, 2017’nin son günü Resmi Gazete’de yayınlarak yürürlüğe giren Milli Emlak Genel Tebliği ile Hazine’ye ait tarım arazilerinin satışa çıkarıldığına dikkat çekerek, tebliğ ile devletin arazisinde mal sahibi olmak için 3 yıllık bir işgal süresinin yeterli olduğunu yazdı. Budak, “İşgalcilerin vicdanına güveniyoruz ve sesleniyoruz: Lütfen kolayca edindiğiniz bu arazilerin tarımsal niteliğini bozmayın, bu ülkeye bari siz ihanet etmeyin” dedi.

Başak Kamacı Budak, Yurt’taki köşesinde, ‘İşgal edenin zaferi’ başlığıyla yayımlanan yazısında,  2017’nin son günü 31 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Emlak Genel Tebliği’ne dikkat çekerek, şunları kaydetti:

“Hazineye Ait Tarım Arazileri Satışta...

Yayınlanan tebliğin konusu; Hazine mülkiyetindeki tarımsal arazilerin satışına ilişkin usul ve esaslar. Çok kısaca özetleyeceğim:

İmar planı olmayan ve imar planlarında tarımsal amaca ayrılan Hazine’ye ait araziler satışa çıkarılacak. Peki, bu arazileri kimler satın alabilecek?

30.03.2014 tarihi itibariyle en az 3 yıldan beri tarımsal amaçla Hazine arazilerini kiralayan ve kira sözleşmesi halen devam eden kullanıcılar, hak sahibi sıfatıyla, belirlenecek rayiç bedel üzerinden bu arazileri satın alabilecekler.

Taşınmazlar üzerinde tarımsal amaçlı olması koşuluyla, üzerinde sürekli ikamet edilen konut da dâhil yapılar var ise bunlar da satışa konu olabilecekler.

‘ARAZİ ÜZERİNDEKİ YAPILAR DA SATIN ALINABİLECEK’

Yani araziler üzerinde yer alan yapılar da böylece İmar Kanunundan muaf olarak satın alınabilecek.

Üstelik önceden hazine ile şahıslar arasında dava konusu olmuş tarımsal araziler de bu tebliğ kapsamına alındı.

Diyelim ki, vatandaş Hazine ile daha önce bir taşınmazın işgali ile ilgili davalaştı ve davayı Hazine kazandı.

Şimdi, davayı kaybeden vatandaş da satın alma konusunda hak sahibi statüsünde.

İnsan demeden edemiyor, madem satacaktınız; neden kamu yıllar süren bu davalarla meşgul edildi?

‘DEVLETİN MALI DENİZ…’

Bu tebliğ ile “Devletin malı deniz, yemeyen keriz” atasözü bir kez daha doğrulandı.

Devletin arazisinde mal sahibi olmak için 3 yıllık bir işgal süresi yeterli.

Bardağın dolu tarafından bakmak istiyorum:

Keşke, tüm bu devlet arazilerinde gerçekten sadece tarımsal üretim yapılsa.

Ama biliyorum ki, yine öyle olmayacak.

‘AKİBETİNE YILLAR SONRA BAKTIĞIMIZDA…’

Bu arazilerin akıbetine yıllar sonra baktığımızda; içinde yapılaşmaların olduğunu, tarımsal niteliklerinin sona erdirildiğini göreceğiz.

Konuyu hemen yerelleştiriyorum ve Didim örneğini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hazine arazisi zengini bir ilçeyiz.

2 gün iş makinesini kiralayan uygun gördüğü ve gelecek vadeden hazine arazisine giriyor ve başlıyor işgale.

Yerel basında sıkça haber oluyor, sonra denetimler başlıyor.

Ne mi oluyor?

Hiçbir şey.

İşgal edenin elinde kalıyor bizim devletimizin arazileri.

Biz de işgalcilerin vicdanına güveniyoruz ve sesleniyoruz:

Lütfen kolayca edindiğiniz bu arazilerin tarımsal niteliğini bozmayın, bu ülkeye bari siz ihanet etmeyin.

DİPNOT: Bu arada yayınlanan tebliğ kapsamında bazı bölgelerdeki tarımsal araziler satışa konu edilemeyecek.

Hatay ilindeki ve Çanakkale’nin Bozcaada ve Gökçeada ilçelerindeki araziler satışa çıkmayacak.

Neden bu bölgelerin muaf olduğu ise ayrı bir araştırma konusu.”