TÜSİAD Başkanı'ndan ‘döviz' yorumu: ‘Kararlı politika eksikliği mi var?’

TÜSİAD Başkanı'ndan ‘döviz' yorumu: ‘Kararlı politika eksikliği mi var?’

Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybını ve kurun yukarı doğu hareketlenmesini değerlendiren TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Daha kararlı politika izlense daha farklı yorum yapabilirdik” dedi. Bilecik, yılsonu enflasyon tahminini de yüzde 12 olarak açıkladı.

Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybını ve kurun yukarı doğu hareketlenmesini değerlendiren TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Özellikle son dönemde inen ve çıkan dalga seyri izlemesine bakınca enflasyon hedeflemesine uygun daha kararlı politikada acaba eksiklik var mı diye bakıyorum. Daha kararlı politika izlense daha farklı yorum yapabilirdik” dedi. Büyümeyi daha sağlıklı yorumlayabilmek için seçimin bittiği günlerde yeni bir analiz yapılması gerektiğini ifade eden Bilecik, yılsonu enflasyon tahminini de yüzde 12 olarak açıkladı.

Ekonominin belirsizliği sevmediğini kaydeden TÜSİAD Başkanı, yüksek büyüme iştahını en önemli risklerden biri olarak nitelendirerek, “Yüksek büyümeden hiç kimsenin şikayeti olmaz. Ama yüksek büyüme iştahı ekonomiyi ısıtıyor. Yüksek büyüme iştahı döviz borçlanmasındaki yüksekliğin ve kırılganlığın başlangıç olabilir” diye konuştu. İkinci büyük riskin de ‘yüksek enflasyon’ olduğunu söyleyen Bilecik, “Bir diğer konu daha güçlü kurumlara ihtiyaçlarımız var. Mali disiplinden taviz vermemek önemli. Son olarak da ekonomide kurallı ekonomi ve güçlü kurullar önemli” ifadelerini kullandı.

"KALKANA İHTİYAÇ VAR”

NTV canlı yayınında konuşan Bilecik, yüksek faiz ve yüksek kurun yatırım ortamına ilişkin en büyük iki engelin olduğunu belirterek, "Bunların temel kökeni enflasyon yatıyor. İşin çözümü enflasyonun kararlı bir politikayla çözülmesi. Ekonominin bir kalkana ihtiyacı var. Ekonomide iki kalkandan bahsedebilirsiniz; kur ve faizin dengelendiği kalkan bir diğeri enflasyon kalkanı" dedi.

Bilecik, dolar kurunda son zamanlarda yaşanan dalgalanma için de şunları söyledi:

“Bizdeki iki gözün biri ekonomide biri dış ilişkilerde. Dış dünyadan gelen etkileri ortaya koyduğumuzda daha sağlıklı analiz yapma şansımız olur. Kurun yukarı doğru yükselmesi ve özellikle son dönemde inen ve çıkan dalga seyri izlemesine bakınca enflasyon hedeflemesine uygun daha kararlı politikada acaba eksiklik var mı diye bakıyorum. Daha kararlı politika izlense daha farklı yorum yapabilirdik. Para politikasındaki sıkılıkla uygulanmasında daha kuvvetli bir görüntü vermiyor olmamız, gerek yurt içi gerek yurt dışı gelişmeleriyle, yurt dışındaki faiz oranlarındaki artışla dolar kurunun yükseldiğini görüyoruz. Büyümeyi daha sağlıklı yorumlayabilmek için seçimin bittiği günlerde daha iyi analiz yapmaya ihtiyaç var. 2018'de yüzde 4,5-5 gibi ılımlı bir büyüme bekliyoruz. 2018 sonu için enflasyon beklentimiz yüzde 12 civarı.”

VERGİ AFFI İÇİN ‘İNŞALLAH SON OLUR’ DEDİ

TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ‘varlık barışı’na ve hükümetin seçim öncesinde açıkladığı ‘vergi affı’na da değinen Bilecik, şöyle devam etti:

"Olumlu baktığımız, olumlu katkıları olur. Bugün en büyük ekonomik güç topladığınız verginin tutarıyla ölçülüyor. Kurumlar vergisinin yüzde 80'ini ödeyen TÜSİAD'ın başındaki biri olarak konuşuyorum. Vergi affı iki yılda bir getiriliyor son yıllarda. Vergisini son derece düzgün ödeyen iş insanlarının da durumuna bakmak gerekir. Ödeyenlerle ödemeyenlerin arasındaki ayrımın ortaya konması gerek. Varlık barışı vs. devletin menfaatine olan şeyler, olumlu gelişmeler. Bunlar inşallah son olsun diyeceğimiz aflar olur.

Reform için en büyük itici güç AB süreci. Ekonomideki ters akıntılara kendimizi koyabileceğimiz bir çıpa. Daha güçlü demokrasisi, hukuk devletini daha güçlü yaşayan bir ülke konumuna gelmemiz gerekir. Siyasi liderlerden bir ricamız var. Zor zamanlar gelip geçecek. Pozitif olmanın, sakinlikle, kutuplaşmayı keskinleştirmeden, adil, demokratik, eşit ortamın olduğu keyifli bir seçim dönemi olmasını diliyorum. Gençlerimizin bu konuda kendini kutuplaştırmayan bir yapıda olması gerektiğine inanıyorum.”