Almanya’nın en önemli basın organlarından Der Spiegel’de 23 Ağustos’ta çıkan bir yorumda Türkiye’deki ekonomik kriz ve muhalefetin durumu ele alınmış: “Muhalefet partileri Erdoğan’ın ekonomi politikalarına saldırmak ve reform önerileri koyacaklarına garip şekilde  soluk (gevşek) duruyorlar.”

“Sosyal Demokratlar, milliyetçiler ve Kürtler öyle kendi etraflarında dönüp duruyorlar ki, 17 yıldan bu yana oluşan en ağır ekonomik kriz neredeyse onları teğet geçiyor.”

“CHP de yönetim krizi baş gösterirken, İYİ Parti neredeyse dağılma noktasına gelirken, HDP büyük kentlerdeki yurttaşların  sol liberal temsilcisi mi, Kürtlerin temsilcisi mi olacağını bilmez hale gelirken, yurttaşlar tüm bu gelişmelere büyük şaşkınlık ve kızgınlık içinde seyrediyorlar.”

Elin oğlu dışardan ne güzel de özetlemiş durumu!

***

Muhalefet seçim sonunda soğukkanlı şekilde durum değerlendirmesi yapıp durumdan vazife çıkaracağına, hiç bir şey olmamış gibi davranmayı esas görevi olarak değerlendiriyor.

Halen daha seçim güvenliği ve izlemesine ilişkin WhatsApp veri tabanlı sistemin çöküp çökmediği, çöktüyse niçin çöktüğü açıklanmış da biz mi duymadık (?) acaba!

Veri Sistemi çöktüyse bunun merkezi neresi, yurtdışı merkezi neresi ve içeride de suç ortakları var mı?

***

Muhalefet hemen “milli gerekçelerle” hükümete destek mesajları yayınlamakta gecikmedi.

Sorumluluğun iktidarda olduğunu vurgulaması yerine “aşırı olgun muhalefet” rolüne pek de alışıldı maalesef.

Gerçi başarısız ekonomik ve sosyal politikalara rağmen iktidarın rejim değişikliğini bile gerçekleştirmesinde sorumluluk aynı zamanda başarısız muhalefette de olur, ama bu onun umurunda değil.

Hâlbuki muhalefetin ciddi ekonomik krizden çıkış yolları tasarlayıp hem iktidarla, hem kamuoyuyla paylaşması gerek.

Bu garip durumu dengelemek için de arada bir havaya ateş açarcasına ağır hakaretamiz çıkış ve sert demeçlerle günü, pardon koltuklarını korumakla meşgul.

Yani rejime senin yüzünden bu duruma düştük demek ve yurttaşları bu konuda kazanmak zor geldi!

İktidarın sorumluluğunu vurguladığı oran ve şiddette de ülkenin ve ekonominin sahibi olduğunu vurgulamak ve ekonomide de reform taslakları hazırlamak muhalefetin de görevi ve sorumluluğudur.

***

Muhalefet koltuklarının bu kadar revaçta olduğu başka bir ülke herhalde yoktur.

Sonuçta, iktidar ve çeperi kendi çalıp, kendi oynuyor!

Yazık, çok yazık bu memlekete de, muhalefete de, yüzsüz siyasete ve adaletsizliğe de…