DÜNKÜ Resmi Gazete’de milyonlarca elektrik tüketicisini ilgilendiren bir karar yayımlandı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, bu yılın ikinci elektrik zammını açıkladı.
Yılbaşında yapılan yüzde 8,8’lik zammın ardından nisan ayından itibaren geçerli olmak üzere yüzde 2,7’lik zam yapıldı. Elektrik zammının yapılıp yapılmayacağına EPDK karar veriyor.
Kurul, üç ayda bir toplanarak elektrik fiyatlarını görüşüyor.
Tabii öncesinde Enerji Bakanlığı’na sunduğu gerekçeler çerçevesinde bir karar alınıyor.
Her ne kadar EPDK, özerk bir kurum olsa da yani kararlarını hükümetten bağımsız alıyor olsa da pratikte işler öyle yürümüyor.
Sadece Enerji Bakanlığı değil, daha üstteki isimlerin oluruyla kararlar alınıyor, aynı yaklaşım doğal gazda da geçerli.
Üst kademeler elektriğe zam yapılmasına sıcak bakmadığı için uzun zamandır fiyatlarda sübvansiyon uygulanıyordu.
Ancak elektrik dağıtımının tamamen özelleştirilmesi, üretimde de özel sektörün payının giderek artması nedeniyle sübvansiyonlar etkisini kaybediyor.
Neden mi?

Kuraklık, elektriğin maliyetini artırıyor

 Türkiye elektrik üretiminin yüzde 40’ına yakınını doğal gaz çevrim santrallerinden sağlıyor.
Doğalgaz ithal edildiği için doların artması elektrik maliyetlerini de artırıyor.
Enerji yönetiminin hedefi, doğal gazın payını düşürmekti. Bu nedenle de akan her derenin üzerine baraj kurulup HES’ler yapıldı.
Ancak son iki yıldır yaşanan kuraklık nedeniyle HES’lerin elektrik üretiminde payı giderek düşüyor.
Meteorolojik veriler de kuraklığın devam edeceğini gösteriyor.
Yani daha fazla doğal gaz tüketeceğiz, daha fazla para ödeyeceğiz.
İşte bu manzara nedeniyle toptan piyasada elektrik fiyatları rekora koşuyor.
Üreticiler, bu fiyatları tüketiciye yansıtamıyor, çünkü ülkede tek tarife sistemi var ve fiyatlar da kamu tarafından belirleniyor.
Aslında yukarıda özetlediğim manzara uzun zamandır yaşanıyor ancak sürdürülebilir bir durum olmaktan çıktı.
İşte bu nedenle, EPDK elektrik zammını artık doğal gazda olduğu gibi her ayın son günü toplanarak tartışacak.
Son alınan yüzde 2,7’lik zam kararı aslında bir sinyal.
6-12 aylık periyotlarla yapılan ve oranı daha yüksek olan zam uygulaması yerine, artık her ay daha küçük oranlarda yani dikkat ve tepki çekmeyecek şekilde zam yapılacak.
Totalde ise zam oranı geçmiş yıllardan daha fazla olacak...
Zam yazdım pardon, son yılların moda deyimiyle “ayarlama” şeklinde düzeltiyorum!