Sulanıp çözüyoruz
Sorunu "akil olmayanlar" çözecek.
Hep söyledim yine söyleyeceğim:
"Akil adam" aramak,
"topu taca atmaktır."
Yıllar önce
"türban" sorunu
daha yeni tartışılmaya başlandığı günlerde de
söylemiştim;
"kaygılanmayın, bu halkın
ve onları yönetenlerin sulandırmayacağı
hiçbir konu olamaz" diye.
Nitekim geldiğimiz noktada
"üstü kaval altı şişhane" giysiler içindeki kızlarımız
çoğunlukta ve kıyametin kopmadığı görüldü.
İşte öyle ya da böyle gelinen noktada,
tam barış için umut ortaya çıkmışken,
sorunu, verilen tavizleri,
"geri çekilecek" denilen militanların
nasıl çekileceği konularını unuttuk,
isimleri açıklanan "akil insanları!"
tartışmaya başladık.
Konu bundan sonra
haber bültenlerinden
magazin programlarına taşınmıştır.
Bir zamanda bununla vakit geçireceğiz,
sonra sundukları raporu tartışacağız.
Derken bazı "olmazlar olacak"
"olacaklar da olmayacak"
ve yerel seçimlere kadar
"ateş kes" devam edecek.
Oy oranlarını
ne kadar etkilediği değerlendirildikten sonra
yeniden tavır belirlenecek,
bir bakacağız AKP yeniden milliyetçi,
CHP yeniden özgürlükçü,
MHP muhafazakâr olabilecek .
Bu arada ne gübre fiyatları,
ne mazot ucuzlayacak,
patlayan kredi kartları
bankaları sarsmasa bile,
vatandaşın ocağına incir ağacı dikecek,
işsizlik "Allah'a havale" edilecek,
kaderci halkım
"başkanlık sistemiyle
belki bu iş düzelir" diye,
umut etmeye devam edecek.
Aslında barış sürecinde
benim de akil adamlar dışında önerim var:
"Yetenek Sizsiniz" programı.
Militanlar sınır dışına çıkarılacağına,
bu tür yarışmalara davet edilsin.
O Ses Türkiye de olabilir.
Sesi güzel olanlar
mutlaka vardır.
Böylece sulanır gideriz...