Seçim sonuçlarını beklerken mantram şu: "En iyisini umut et, en kötüsüne hazır ol... En iyisini umut et, en kötüsüne hazır ol... En iyisini umut et, en kötüsüne hazır ol..."
Propaganda yasağı nedeniyle "en iyisi" ve "en kötüsü"nün ne olduğunu söyleyemiyorum. Bu ülkenin yurtsever, dürüst ve çalışkan insanları olarak siz zaten biliyorsunuz.
Şunu umuyorum: Uzun bir itilip kakılma döneminden sonra bugün belki de pek o kadar yalnız olmadığımızı öğreneceğiz.
Bizim gibi Türkiye'nin daha iyi şeylere layık olduğunu düşünen milyonlarca insan olduğunu...
Onun için, en iyisini umut edin, ama en kötüsüne de hazır olun!

***

Seçim bir demokrasi sınavıdır.  Sınav derken sadece bugün sandığa oy atmayı değil, sürecin  tamanını kastediyorum:  Seçim sistemini, kampanyayı, oylamayı, oy sayımını, sonuçların gereğinin yapılmasını...
Sistem: Başta yüzde 10luk baraj olmak üzere yapısal durumun ne kadar çarpık olduğunu biliyoruz. Bu çarpıklık bu seçimin de ana konusunu oluşturdu. Aslında çoktan aşılmış olması gerekirdi.  12 Eylül icadı yüzde 10luk barajın  iki amacı vardı:  Siyasal İslamcıların ve Kürtlerin Meclis'e girmesini engellemek! Öyle mi oldu?  Tam tersine, 2002'de bu baraj siyasal İslamcıları tek başına iktidar yaptı, Kürtler ise daha sonra yan kapıdan girip grup kurdular. Baraj,  amaçsız kaldığı halde kaldırılmadı.
Kampanya:  2015 seçim kampanyasının 1946'dan bu yana yapılmış kampanyaların en kanunsuzu, adaletsizi ve hakkaniyetsizi olduğu ortada. Devletin olanaklarının kullanımında, kamu iletişim araçlarının paylaşımında, medyaya baskılarda inanılmaz şeyler yaşandı, ağır Anayasa suçları işlendi. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere "tarafsız" bazı kamu görevlilerinin Anayasayı çiğneme konusundaki pervasızlığı gelecek kuşakları hayretler içinde bırakacaktır.
Oylama: Oylamanın güven ve huzur içinde geçmesi beklenir. Ancak Güneydoğu'nun bazı yerlerinde silah faktörünün etkisini gösterebileceği söyleniyor. Silah ile oy yanyana durmaz.
Oy sayımı: 30 Mart seçimlerinde yaşananlardan sonra bu seçimin en hassas konusu oyların sayımı ve bildiriminde yaşanabilecekler... Tüm önlemlerin alındığı söyleniyor ama... Ülkenin seçim sonrası huzuru, büyük ölçüde bu alanda olacaklara bağlı... Kötü şeyler olursa daha kötü şeyler de olabilir...
Sonuçların gereği:  Özellikle taraflı Cumhurbaşkanı'nın sonuçlar belli olduktan sonra yapabilecekleri ve yapmayabilecekleri kaygı uyandırıyor... Çok konuşacağız.
Şimdiden büyük olan faullerin daha da büyümesi halinde devasa bir meşruiyet sorunuyla karşı karşıya kalabiliriz.

***

Evet, değerli okurlarım, yurttaşlık görevini yerine getirip oyunuzu verdiniz. Şimdi heyecan içinde sonuçları bekliyorsunuz. Siz de benim gibi yapın:  En iyisini umut edin, en kötüsüne
hazır olun!
Öyle ya da böyle: Bir yere gidecek değiliz,
bu memleket bizim!