‘Neo’ bana; ‘Erdoğan İslami Franco’ da, The Bipartisan Policy Center’ın Türkiye raporuna ait.
 
The Bipartisan Policy Center (BPC) Partilerüstü Politika Merkezi 30 Mart seçimlerine ilişkin olarak 'Aktörler, Faktörler ve Etkileri' başlıklı bir analiz yayınladı.
Tayyip Erdoğan'ın bir zamanlar kankası olarak anılan eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz'in hazırladığı raporda, Erdoğan'a 'İslami Franco' benzetmesi yapılıyor.
 
Raporda, Erdoğan'la yıldızı barışmayan ve Wikileaks belgelerinde Ankara'da büyükelçilik yaptığı dönemde Erdoğan'ın İsviçre bankalarında tam 8 hesabı olduğunu yazan Eric Edelman'ın da imzası var.
Erdoğan'ı, 36 yıl boyunca İspanya’yı diktatörlükle yöneten faşist Francisco Franco'ya benzeten Musevi asıllı Abramowitz'in, Erdoğan'la belediye başkanlığından önce  başlayan ve uzun yıllar devan eden yakın bir dostluğu vardı.
Abramowitz, Erdoğan yasaklıyken, Washington'da adeta onun sesi konumundaydı. Erdoğan’a kefil olan Abramowitz şimdi ‘Neo (yeni) Erdoğan’’ı diktatörlükle suçluyor.
Raporun ayrıntılarına girmeyeceğim. YURT Gazetesi'nde yayınlandı.
 
Erdoğan AKP'li seçmene ‘Ergenekon' ile mücadele ettik. Pensilvanya yönetimindeki 'Neo Ergenekon' ile de mücadele edeceğiz. Bu seçimde kirli ittifakları, komplo ve kumpasları bozacaksınız' dedi.
 
Çok ilginç. Erdoğan şimdi, Türkçe olmayan 'Neo' (yeni) kelimesini Ergenekon'la birlikte Fethullah Gülen'e karşı kullanıyor.
 
AKP'li seçmen ne kadarını hatırlayacak bilemiyorum ama Erdoğan Hükümeti, aralarında Abramowitz'in de bulunduğu; Başkan Bush, yardımcısı Cheney, CIA'cı Fuller, Pentagon'daki Wolfowitz ve öteki ünlü ‘Neo-Con’lar, yani ‘Yeni Muhafazakarlar’ olarak bilinen isimlerin (çoğu Musevi asıllıdır) desteğini alıp, sözde Ergenekon'la TSK mensuplarını yıllarca Silivri'de tutsak etmedi mi?
 
Erdoğan kelime oyunlarıyla AKP'li seçmenin kafasını karıştırmasın.
 
Neo-Con'lar Erdoğan ve Gülen'e yıllarca en önemli desteği verdi. Bu ikilinin en yakın dostları oldu.
 
Erdoğan'ın uzun zamandır Musevi asıllı başka bir kankası da ABD istihbaratının Türkiye uzmanlarından Henri Barkey idi. Barkey de ABD'nin Sesi radyosuna, Erdoğan'ın seçimi kazansa bile artık meşruiyetini kaybettiğini söyledi.
Keşke Abramowitz ve Barkey, Erdoğan'la yasaklıyken buluştukları Watergate binasına bitişik Swiss Hotel’de ne konuştuklarını da açıklasalar.
 
Başta Abramowitz olmak üzere, Erdoğan’a destek veren Neo-Con’ların Türk halkından özür dilemesi lazım.