Beyaz Saray'ın önünde dün gece bayram vardı.

Lafayette Park'ta toplanan Türklerin yüzü uzun zamandır ilk kez güldü.

Aylardır her hafta, her koşulda Mustafa Kemal'li bayraklarla Beyaz Saray'ın önünde toplanıp 'Sessiz Çığlık- Vardiya Bizde' gösterileri yapan (Balyoz ve Ergenekon) tutsaklarına destek veren Washington'daki Türkler tahliyeleri coşkuyla kutladı.

Mustafa Kemal'in Kızları ve Askerleri sadece Washington'da yoktu.

Kaliforniya'da New York'ta ABD'nin her yerinde kalpler Silivri, Sincan, Hasdal, Mamak ve öteki tutsakevlerindeki vatanseverler için attı.

Herkes aylardır her platformda TSK’ya kurulan kumpası, adaletsizliği ve sözde delil diye sunulan sahte CD'leri anlattı.

Washington merkezli Turkish Policy Center (Türk Politikalar Merkezi)'nin çalışmaları bundan sonra da devam edecek.


Neden yazdım.

'ABD'nin Özel Din Görevlisi' başlıklı kitabım bugün yayınlandı.

Balyoz ve Ergenekon tutuklularının bazılarını yakından tanıdım.

Engin Alan gibi bir kahramanla gurur duyduğum bir dostluğum oldu.

Tutuklu generallerin bir bölümünün yolları Washington’dan geçti.

AKP döneminde Washington’da TSK’yı temsil eden generaller Ziya Güler, Beyazıt Karataş, Bertan Nogaylaroğlu ve Alaattin Sevim, darbe planlamakla suçlandı.

Tutuklanan iki Orgeneral Ergin Saygun ile Nusret Taşdeler AKP’li Bakanlarla Beyaz Saray’da iki kritik toplantıya katıldı.

Gazeteci olarak hepsini yakından izledim.

Hepsi düzgün komutanlar.


Hiçbirinin hayatında sahtelik ve fotomontaj olmadı.

Kimsenin lobisine ihtiyaç duymadılar, tenezzül etmediler.

Cemaat ve AKP'nin lobiciliğini ise yıllarca ABD'de aynı isimler üstlendi.

Gülen ve Erdoğan isimleri Washington'da birlikte anıldı.

İmam Gülen'le İmam hatipli Erdoğan'a övgüler yağdırıldı.

Müthiş bir örgütlenme oldu.


ABD’nin şeref madalyaları yağdırdığı Erdoğan ve Gülen ikilisi bir süre sonra birbirini yemeye başladı.

Ve nihayet zincir koptu.

Kitapta, Fethullah Gülen’in ABD’de hızla büyüyen örgütlenmesi ve 2008’den günümüze kadar Tayyip Erdoğan’ın ABD’deki serüvenlerini anlattım.