Birkaç gündür Erzincan'dayım. CHP, çok partili yaşama geçtikten sonra ilk defa milletvekili çıkaramadı.

Hâlbuki mevcut milletvekili sayısının yarısından az olmazdı bu sayı. 3 milletvekilinden üçünü bile çıkardı. Temsilcilerini TBMM'ye gururla gönderdi. Hatta Kars milletvekili seçilen Kemal Güven Ağabeyimiz TBMM Başkanı seçildi. Çok başarılı bir başkanlık dönemi yaşattı.

7 Haziran'da da CHP bir milletvekili çıkardı. Maalesef 1 Kasım'da o milletvekili de AKP'ye kaptırıldı. Erzincan ziyaretim sürüyor. Bu sebeple izlenimlerimi daha sonra detaylarıyla sizinle paylaşacağım. Kanaatlerimi de…

Binali Yıldırım'ın Başbakanlığı Erzincan'da memnuniyetle karşılandı. Coşku ile karşılandı diyemem, ama memnuniyet ortada. Ancak, Erzincan siyasetinde AKP karşıtı cephe belirsizlikten çok mutlu değil. AKP karşıtı siyaset yeniden şekillenmeye gebe.

Ama nasıl? MHP tabanı sessiz ve meraklı bir bekleyiş içinde. CHP örgütü çok daha diri. Gördüğüm kadarıyla CHP örgütleri, milletvekili çıkaramamış olmanın şokunu üzerinden atmış! Yeni bir bina, yeni bir heyecan ve yeni bir strateji ile erken mi olur yoksa tam zamanında mı olur bilinmez ama büyük bir şevkle gelecek seçimlerle ilgili çalışmalara başlamış durumdalar.

Milletvekilsiz kalmış olmak, örgütü ve parti tabanını bayağı bir üzmüş olacak ki, en sade üyeden, üye olmamış sıradan bir seçmene kadar hemen herkes gelecek seçimlerde neler yapabileceklerini, nasıl çalışacaklarını şimdiden kafalarında şekillendirmiş ve kendisini bu duruma göre programlamış bir çok arkadaşımın heyecanlı konuşmalarına tanık oldum. Bu da beni çok mutlu etti. Bu heyecan ve bu coşkuyla önümüzdeki dönemde CHP'nin Erzincan'dan tekrar bir milletvekili çıkarmasına kesin gözüyle bakabiliriz!

Başka bir gözlemim de şu. ANAP ve DYP kökenli seçmen hala AKP'de değil. Bir kısmının da ülkemizde son dönemlerde yaşanan bu olaylardan ötürü, CHP’ye doğru yöneldikleri izlenimini aldım.

Konuştuğum bazı eski ANAP'lı ve DYP'li  yöneticiler;  ilk önce ülkemizle ilgili kaygı ve kuşkularını ifade ettikten sonra, ''Ülkemizin bu sıkıntılardan ve AKP'den kurtarılması konusunda CHP'den başka bir seçeneğin kalmadığını, yıllardır CHP karşıtı olmalarına rağmen bu durum karşısında 'büyük parçayı' yani CHP'yi desteklemekten başka bir çıkış yolunu kalmadığını'' açıkça ifade etmiş olmalarını, gerek ülkemiz açısından gerekse CHP açısından sevindirici bir gelişme olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Bu konuyla ilgili olarak da, CHP'nin gerek il örgütü bazında gerekse Genel Merkez yönetimi düzeyinde hiç vakit kaybetmeden hemen hakarete geçmesinin gerekliliğine inanmaktayım.

Erzincan izlenimlerine geniş geniş yer vereceğiz…