Euroleague'de ilk turun ardından

EUROLEAGUE'DEKİ format değişikliğinden
önceki son sezon. Bir daha Avrupa
basketbolunda 24 takımlı bir “Kupa 1”
izleyemeyeceğiz. Değişim iyidir, güncellemek
gerekir mütemadiyen ancak basketbolseverlerin
büyük bir kısmı bence Obradovic gibi düşünmüyor
bu konuda. Yani “Euroleague ne eylerse güzel
eyler” fikrinde değiller. Göreceğiz. Şimdilik tadını
çıkartmakta fayda var.
Final-Four yolculuğunda tek fire Pınar Karşıyaka
oldu. Kadro mühendisliğinde hata yoktu belki ama
Ufuk Sarıca'nın güvendiği dağlara kar yağmasaydı
Kaf-Kaf'ı ilk 4'te görebilirdik. Üstelik Barcelona
galibiyetiyle başlamışken. Ragland iyi bir guard ama
onun da huyu kötü çıktı maalesef. Diebler'ın yerine
üçlük soksun diye alınan Josh Carter'ın 4 maçta
14'te 0 (sıfır) üçlük atıp toplamda 11/48 (%22) ile
oynaması hiç hesapta yoktu. Bu iki kilit ismin
yokları oynaması Colton Iverson'ın kendisini
Avrupa'nın en iyi pivotları arasına sokacak ortamı
bulmasının da önüne geçti pekala. Yine de Bracey
Wright takviyesiyle EuroCup'ta önleri açık. Ufuk
Sarıca ne eylerse güzel eyler diyenlerdenim. Onun
da, benim de, Anadolu Efes'in patronunun da
hayali aynı...
Huertel ile Final-Four'a
Anadolu Efes yazın takım kurulurken
“Avrupa'nın en iyi savunma takımı” kuruldu
dedirtmişti ancak tam tersi oldu. Huertel liderliğinde
müthiş bir hücum takımına dönüştüler. Grupların
en çok üçlük deneyen, sokan ve en yüzdeli sokan
takımı oldular. 7 haftada sadece 3 maç kazanıp
tedirgin etseler de çabuk toparlanmayı bilmek de
önemli. Maç sonu oynama konusunda bir sıkıntı mı
yaşanıyor yoksa geçici bir sorun muydu tartışılır.
Tartışılmayacak şey ise maçları Granger-Huertel
ikilisinden hangisiyle tamamlanacağı sanırım. Tabi
ki maç içi performanslarına göre tercihler
değişebilir ama Huertel'in omuzlarındaki yük
azaldıkça verebileceğinin en iyisini vermeye devam
ediyor. “Savunma yapmıyor” klişesini aşmak
gerekiyor artık. TOP 8 için avantajlı bir grupta yer
alan Efes'in bu kez saha avantajıyla gruptan çıkması
durumunda Final-Four göebileceğini hatta
şampiyonluk yaşayabileceğini düşünüyorum.
Buraya yazalım bulunsun.
Fenerbahçe liderini buldu
Yola çıkarken yerlililere pek güvenelimeyeceği
gerçeğiyle hareket eden Zeljko Obradovic
cephesinde işler yolunda gidiyor. Bugün
Euroleague'in en çok çekinilen ve de izlemesi en
keyifli takımlarından biri var elinde. Fenerbahçe A
Grubu'nu lider bitirdiği gibi Hickman, Bjelica ve
Goudelock sonrası dönemi ribaund ve skor sıkıntısı
çekmeden geçmeyi de başardı. Her maçında
verdiği o “Final-Four'un doğal favorisi” fotoğrafına
bakmak keyifli gerçekten. Takımın liderinin kim
olacağına dair muğlaklık TOP 16'ya doğru
billurlaştı: O kişi Gigi Datome. NBA'de benchte
geçen 2 sezonun acısını çıkartırcasına oynuyor ve
henüz gerçek Datome'yi izlemedik bile. Tur
şirketleri şimdiden Fenerbahçe taraftarlarına Berlin
paketi satıyor!
Ve Darüşşafaka Doğuş. 18 ay önce 2. lig
oynaan bir organizasyonun bu gün Avrupa'nın en
iyi 16 takımı arasında olması takdire şayan. 13'ü
uzun 18 kontratlı oyuncu buluduran bir kulüp için
yapılanma sürecinde böyle bir deneyim yaşamak
büyük başarı. Yalnız, TOP 16'da da 2-3 galibiyet
almaları gerekecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar