Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Evet çıkarsa…

Ruhunuzu karartmak istemem… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün İzmir ‘de dernek, sendika ve bazı sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığı toplantıda evet halinde “Kaos” olasılığıyla uyardı. Güçlü bir Evet’in tek hayırlı yönü belki Fettullah Gülen terörist cemaat - tarikatıyla, ama siyasi ayağının en azından bir kısmıyla hesaplaşmanın sürmesi ihtimalidir.

 

Gerçi, HAYIR çıkarsa da Fetö teröristlerine karşı kodlanmış devletin kurumsal savunma refleksi işlemeye devam edecektir. Hem de daha etkili bir şekilde. Zira eski dostluklar koruyamayacaktır artık. HAYIR, hayra alamet olacaktır. Referandumdan muktedir gücün istediği evet çıkarsa, sıra Fethullah Gülen terör cemaati ’nin bazı siyasi   siyasi ayaklarına, yani iktidar çemberindeki tarikat teröristlerine gelecek mi göreceğiz. Aslında, evet çıkarsa kazandığını zannedenler de kaybetmiş olacaklar. Çünkü bu kadar güç ancak mutsuzluk getirir. Yepyeni, tüm gücün bir kişiye devredildiği iktidar sarhoşluğu nelere yol açar hep beraber göreceğiz. Ülke sonu belli olmayan bir yola adım atacak ve karanlıkta önce hızlı koşanların ayakları takılır…

 

Eksenimiz kayar Evet, çıkarsa başlamış şiddetli eksen kayması başarılı olur. Ülke, yarım yüzyıllık Avrupa Birliği yolundan sapar ve Ortadoğu ülkesi olma yolunda geri dö- nülmesi zor bir eksene oturmaya başlar. Milyonlarca yurttaşımızın yaşadığı Almanya, Avusturya, Fransa, İsviçre ve Benelüx ülkeleriyle  ile ilişkilerimiz çok özel ve önemlidir. Son dönemde aşırı kötüleşen bu ilişkilere geri dönülmez noktaya varmadan bir çeki düzen vermek gerek. Bilmediğimiz mecrada büyük bir macera içine düşeriz. Olmaz demeyin, eski dostlar çabuk anlaşır Esasen, başta Fetö terörizmi olmak üzere yasadışı işlere bulaşanların siyasi iç  temizliğini yapmayan bir iktidar partisi ne kadar sağlıklı bir yeni sistem oluşturabilir? Hele zamanında Fetö dalkavukluğu yapan bunca adam ön saflarda iken… Onlara şimdilik dokunulamaz. En azından anayasa değişikliği sonucu  referandumdan önce konuşurlarsa, referandum için risk olurlar! Zira karton ev anında yere serilir. Uzun bir müddettir uzakta tutulan eski yol arkadaşlarıyla sofralar kurma zamanı geldi de, geçti bile.

 

Kritik günler geçince , ‘nerede kalmıştık’ demek pek zor olmasa gerek. Gerçi bir gün hesap vereceklerini bilen eski Fethullah Gülen terörist tarikat- cemaati  dalkavukları her gün pişkinlik rekorları kırarak unutulacaklarını veya affedileceklerini sanıyorlar. Belki haklıdırlar. Biat edene pek kılıç kalkmaz… En azından yeniden  ihanet edene kadar… Ama, yine de en geç referandum sonrası  kendilerine ihtiyaç kalmayınca tasfiye edilecekleri söyleniyor.. Gerçi çoğu, eş, dost, ortak, eski yol arkadaşı… Etle tırnak gibi olanlar, onlar değil miydi? Kardeşler kavga etse bile, belli olmaz! Aralarına pek girmeye gelmez! Almanların atasözünü unutmayalım: “çorba, kaynatıldığı sıcaklıkta içilmez”. Okların yönü her an asırlık gerçek hedeflere yönelebilir. Zira 16 Nisan 2017 referandumunda, 19. yüzyıl ile 21. yüzyıl arasındaki temel çelişki ya çözülecek, ya da elimizde patlayacak. Tekrar 19. yüzyıla dönmemenin yolu, yani bir yeni Abdülhamid istibdadı yaşamamak için, kocaman bir HAYIR yeter

Önceki ve Sonraki Yazılar