Eylemlere inanırım…

Eylem içinde cesareti çoğaltarak yürümek umudun öteki adıdır.

İnatla yollara nakış nakış ‘Adalet’ isteğini işlemektir.

Varsın “Adalet yerlere düştü” diye yazsınlar.

Hangi zaman göklere yükselen eylemlerin hakkını verdiler ki; bugün versinler.

Onlar tarih boyu hep eylemlere karşı duran ve korkanlardır. Korksunlar…

Çünkü bu topraklarda bilenen söz: “Korkunun ecele faydası yoktur!”

Yürüyüş şarkıları

Adalet yürüyüşünü besleyen, direnç tazeleten şarkılar bir anlamda ülkemizdeki haksızlıkların da isyan şarkılarıdır.

Vedat Türkali’nin “Bekle Bizi İstanbul” şarkısındaki inanç, kararlık ve inatla yüzlerce kilometre yol yürünmez mi?

Cesaret büyüyüp bir sele dönüşmez mi?

‘Adalet Yürüyüşü’ne can suyu olan şarkı dillere düşmez mi?

Köroğlu diyarına Cem Karaca’nın sesinden ‘Dadaloğlu’ şarkısı ile selam vermek, Bolu Beyleri’nin değil adaleti yok edenlerin uykularını kaçırmaz mı?

Hele Maraş’tan Aşık Mahzuni Şerif’in ‘Yiğitler yiğitler bizim yiğitler’ şarkısı gönüllere taht kurmaz mı?

Yıllarca adalet diye kırılan kalemler, yaşamına son verilen gençler akla gelmez mi?

Güçlü bir kadın sesi Selda Bağcan’dan “Adaletin bu mu dünya” şarkısı milyonlarca mazlumun ahı olup gökyüzüne yükselmez mi?

İşine geri dönmek için ölüm orucuna yatan ve gözünü hapishanede açan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın çığlığı duyulmaz mı?

Kaldı ki bir an önce Nuriye ve Semih’in önce yaşama sonra da işine dönmesi gerekmez mi?

Selda yüreklere işleyen sesiyle yürüyüş boyu “Adaletin bu mu dünya?” diye sorarken; yüzlerce tutuklu gazetecinin feryadına sözcü olmaz mı?

Sorular, sorular, bitmez tükenmez sorular.

Adalet sözcüğü artık kadın isimlerinde kaldı.

Yok edilen, aranan, özlenen adalet yerlere düşmüyor da uğruna günlerce yürünen adalet mi yerlere düşüyor?

Adalet yürüyüşünde binlerce insan yürüse de milyonlarca insanın yüreği adalet özlemi ile yanıp tutuşuyor.

Her geçen gün evlerin duvarına adaletsizliğin acılı fotoğrafları asılıyor.

Yürüyüş boyu Zülfü Livaneli gümbür gümbür söylüyor: Ey özgürlük! Ey özgürlük! Uğrunan bedeller ödenen özgürlük!

Adalet yürüyüşene yurdun her köşesinde insan koşuyor.

Her uğraşın temsilcileri gelip dayanışma gösteriyor, yürüyor.

92 yaşındaki Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu bastonunun katkısıyla yürüyor bir de dostlara şiir okuyor:

“ Yol verin dağlar aşmaya geldim, göl olup deryaya taşmaya geldim,

Halkın dertlerini aşmaya geldim.

Kılıçdaroğlu’yla koşmaya geldim.

Ta ki adaleti buluncaya kadar.”

Adalet Yürüyüşü’nün gücü haklılığındandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar