IŞİD'i konuşan yok.
Başta Suriye, Irak ve Libya olmak üzere bölge ülkelerinin tümü karışık. Türkiye başka türlü karışık.
Ankara'ya gelen Katar Emiri bölgenin olası senaryolarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlattı.
Sanki çok şey bilir gibi!
İki hafta önce tümü Amerikan işbirlikçisi 6 Körfez ülkesinin kral, emir ve şeyhi bir araya gelerek kendi aralarındaki ilişkilerde yeni bir sahife açmaya karar verdiler. Başka bir ifade ile Katar emirinin kulağını çektiler ve 'Erdoğan'dan uzak dur' dediler.
Emirin başka şansı yok.
Durum böyle olunca Emir Hazretleri Ankara'ya gelip 'Çaresiz Sisi ile barışmak zorundayım. Gelin sizi de ben barıştırayım' demiş olabilir. Nitekim Başbakan Yardımcısı Arınç ve Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün son söylemlerine bakılırsa bu 'olabilir' kelimesinin olma ihtimali artıyor. Arınç Kuveyt'te ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Körfez'in diğer ülkelerine gidecek.
Zamanlama ilginç.
Arap medyasına göre Körfez ülkeleri Erdoğan'a 'Ya bizimle olursun ve Mısır'a karşı tavrından vazgeçersin ya da bölgede herkes sana karşı cephe alır' demiş, diyecek.
Erdoğan'ın böyle bir riski göz önüne alıp alamayacağı bilinmez ama Arap medyası göre Ankara, Kahire ile diyalog çabalarına başladı bile.
Bu bilgiler doğru ise oldukça heyecan verici.
Erdoğan'ın Sisi hakkında söylediği tüm ağır sözlerden sonra iki ülke arasında bir yumuşama olursa o zaman 'Esed yeniden Esad' olabilir demektir.
Aslında bu yönde de bazı sinyaller geliyor.
Moskova'dan yapılan açıklamaya bakılırsa Putin Ocak sonunda Suriye yönetimi ile tüm muhalifleri ön koşulsuz olarak Moskova'da topluyor.
Suudiler, Amerikalılar ve daha önemlisi Erdoğan onay vermemiş olsaydı çoğu İstanbul'da karargah kurmuş bir çok muhalif siyasi ve silahlı grup Ruslara selam bile vermezdi.
Bu işin olası olumlu tarafı.
Peki kötü senaryo ne olabilir?
Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri,  Katar ve Türkiye'yi Sisi ile barıştırdıktan sonra Mısır'ı yanlarına alarak 'Sünni İttifakı' yeniden oluşturma çabasındalar.
Suriye ve Irak'ı daha fazla karıştırmak için.
'Arap Baharı' başlangıcında oluşturulan bu İttifak  'Şii' İran destekli 'Alevi' Esad'ın direnmesi ve Müslüman Kardeşlerin Mısır, Tunus, Libya ve Yemen'de çuvallaması sonucu değer ve işlevini kaybetmiş ve kendi içinde kavgaya tutuşmuştu
Sonuç: Erdoğan-Davutoğlu'nun Osmanlı rüyası kan ve göz yaşı ile perdelendi.
Sonrası : IŞİD.
Kim neden ve nasıl bu kadar aptalca hesap yaptı bilemem ama bu işin hiç şakası yok.
IŞİD bu coğrafyanın geleceğini 50 yıl karartacak kadar tehlikeli ve bir o kadar ciddi bir konu.
Kim olursa olsun hiç kimse bu riskten kendini koruyamayacaktır.
Risk geçiktirilebilir ama asla bertaraf edilemez.
Çünkü adamlar ruh hastası.
İngilizlerin tanımı ile burası : Ortadoğu.
Birileri 'ortaya karışık' bir sipariş veriyor sonra da yeni siparişler peşpeşe geliyor.
Hiç kimse bu siparişlerin neden, nereden ve nasıl geldiğini bilmiyor.
Adı üzerinde : Sipariş.
Yani : Proje.
Washington, Tel Aviv, Londra, Paris ve Berlin'de proje gani!
Ya bizde?
En hafifinden bol miktarda aptal.
Ağırından olursa ne olur?
Proje.