Fantezi dünyamız geniştir

Bugün içinizi karartmayacağım. Bari Pazar yazılarında azıcık eğlenelim, değil mi? Dolayısıyla, bugünkü yazımızda, medyada yaşanabilecek birkaç fantastik gelişmeyle ilgilenelim diyorum…

***

Evvela AKP’siz bir koalisyon kurulduğunu, bu koalisyonun makul sınırlar içinde hareket ettiğini varsayalım. Amma acayip işler olabilir, bir düşünsenize. Seninki o KaçAk Saray’ı tıpış tıpış terk etmek zorunda kalır. Bilal “Bıbıcım, Bıbıcım…” diye dolaşmaya ve telaşla sıfırlayacak bir şeyler bulmaya çalışır. AKP parçalanır, hepsi birbirine girer.

Misal, dün CNN Türk’te Mısırlı dansözlere taş çıkartan Bülent Arınç birazcık ‘delikanlı’ olmaya karar veriyor ve Melih Gökçek ile ilgili bildiklerini anlatıyormuş!.. Gökçek'siz bir sabaha uyanan Ankara’da kuşlar bile değişik ötmeye başlıyormuş…

Beyaz TV’den mamalanan onca acayip isim sizce ne yapar? Rasim Ozan canlısı mesela. 7 milyon dolarlık köşk ve tekne almak için ‘paralel’ denen banka da dahil bankalardan çektiği söylenen kredilerin ne kadarını geri ödeyebilmiştir ki? Girdiği karanlık pazarlıklar, manipülasyonla bir bir dökülmeye başlamaz mı ortaya? Nagehan’ın yüksek kapasitesi de muhtemelen aile bütçesi açısından bir mana ifade etmeyecektir.

Ve ah Ertem Şener ah! Solaryum parasını nereden denkleştirecektir bundan böyle?

***

‘Gemi’yi hızla terk ettikten sonra “Gazeteciliğe devam” mesajı veren Sevilay Yükselir’in bu kez şansını farklı bir cenahta denemek isteyeceği kanaatindeyim. Cumhuriyet, Zaman ya da Taraf gazetelerine ‘cv’ yollayabilir. Olur da ha. ‘Hizmet’ hizmettir!

Sonra, Engin Ardıç’ın durumu enteresan. HDP’ye akıl vermeye kalkışıyor şu sıralar. Özgür Gündem’e müracaat ediyormuş mesela! Aralarında para toplasalar, “Tamam len, gel biraz da bizim için sağa sola küfret” deseler, ortaya nasıl bir performans çıkar acaba? Bunun için bir miktar para harcamaya değmez mi? Sonra sallarsın gider nasılsa…

***

Meslek değiştireceğini düşündüğüm bir kısım tip de var. AKP iktidarının yarattığı geniş alanda çaplarını fazlasıyla aşan yerler tutmuş olan zevatın hali perişan zira.

Mustafa Karaalioğlu kereste ticareti işine girebilir. Tipi müsaittir.

Esra Elönü Beyoğlu’ndaki bir kafede çakma medyum kontenjanından fal bakarsa münasip olur. Gözlerine biraz daha sürme çektiği takdirde bir fenomen haline gelecektir.

Fatih Tezcan, terleme kapasitesi dikkate alındığında, İsmail Türüt'le birlikte Cağaloğlu Hamamı’nda tellaklığa başlayabilir. İleride Şen Kardeşler Hamamı açarlar, ‘girişimci’ olurlar.

Kabataş’taki ‘Türbanlı Bacı’ vakasının senaristi Elif Çakır ise, zavallım, Los Angeles’ta erotik film yazarlığı işine bakmak durumunda kalacak. En çok ona üzülüyorum. Türkçe yaz, İngilizceye çevirt, deri giysili arkadaşların arasında öyle ürkek ürkek dolan… Olacak iş mi?!

Yıldıray Oğur ile Cerenim Kenarım, gazete faaliyetlerine bir süre ara verip ‘Küçük Mücahitler’ adlı bir ‘sivil’ toplum kuruluşu oluştururlar diye düşünüyorum. ‘Sivil Yavrular’ diye bir müzik grubu da olur. Söz yazarlığını Ayşe Hür, besteleri Murat Belge yaparsa entelektüel bir görüntü bile verebilirler…

Entelektüel demişken… Ali Bayramoğlu ve Etyen Mahcupyan’ın Burgazada’da umumi tuvalet ihalesine girmeye hazırlandıklarını duydum. Araştırıyorum. Burgazada’nın entelektüel kapasitesi dikkate alındığında hoş şeyler bunlar…

***

Yalnız arkadaş, bir yazmaya başladım, bitmediler. Anlaşılan devam edeceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar