İhaleler, yollar, devrimciler... Leş...

Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç, 82 yaşında ve Türkiye’nin en zengin adamı olarak, geçen hafta Tayyip Erdoğan’ın önünde neden eğildi, belli oldu. Geçen günkü ihalede bütün otoyollar ve iki boğaz köprüsünün ihalesini Koç Grubu ve ortakları aldı. Köprü ve otoyolların 25 yıllık sahibi artık onlar.

25 yıllığına satılan, üstelik tek bir çivi çakma yükümlülüğü olmadan satılan köprü ve otoyolların 2012 yılı gelirinin 1 milyar dolardan fazla olacağı öngörülüyor. 25 yıllık özelleştirme bedeli ise 5 milyar 720 milyondolar. Yani,  AKP Hükümeti halka ait olan köprü ve otoyolları, beş  yıllık geliri karşılığında tam 25 seneliğine sattı! Eh, böyle ihaleye, bırakın eğilmeyi, takla bile atılır! 82 yaşında bile atılır!

***

Bir de ortaklara bakalım... Koç Holding, 25 yıllık kıyağın yüzde 40’ını alıyor. Yüzde 20’si de Ülker Grubu’na gidiyor. Ülker, bisküvi-gofret işinden sıkılmış olacak ki, köprüde bilet kesecek!.. Son ortak ise Malezyalı UEM... Onun da, Koç gibi, yüzde 40’lık hissesi var “muhteşem ortaklık”ta. Benim anlamadığım, elin Malezyalısı, Ülker ve Koç Holding’le nasıl yan yana geldi? Memlekette finansmanı sağlayacak ortak mı yoktu da ta Malezya’dan “girişimci” bulundu?!

***

Haşa! Ben asla kondurmam ama özelleştirme ihaleleri için bulunup da, ta buralara kadar getirilen bu “egzotik girişimci” şirketler, bir sürü dedikoduya neden oluyor. Elin ağzı torba değil ki büzesin. İktidardakilerin bu türden “egzotik şirketler” üzerinden komisyon aldığı, hatta “gizli ortak” olduğu, bu sebeple iktidarı elinde bulunduranların muazzam servetler biriktirdiği söylenip duruyor.

Vallahi ben demiyorum. ABD Büyükelçiliği diyor mesela. Elçilik kriptolarından sızan Wikileaks belgelerinde yer alan, “Erdoğan petrol işlerini özelleştirirken kendine de pay ayırıyor” sözlerini unutmadık. ABD belgeleri arasında, Enerji Bakanlığı içinden sızdığı belirtilen belgelere göre, Erdoğan’ın İran’a baskı yaparak doğalgaz boru hattı projesine okul arkadaşının bir şirketini de ortak ettirdiği belirtiliyordu. Erdoğan’ın İsviçre’de 8 ayrı özel hesabının bulunduğu da yine ABD belgeleri arasındaydı.

Ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin, Tayyip Bey’e, çok zenginleştiniz Mösyö. Nasıl başardınız bu işleri?” türünden imalı dokundurmalar yaptığı yazıldı, çizildi.
Hadi, bırakın bunları, geçen hafta Tayyip Bey’in karşısında eğilen, iki gün önce de köprü ve otoyol ihalesini alan Rahmi Koç, aynı Tayyip Bey’in başbakan olduğu ilk günlerde “en az 1 milyar doları olduğunu” söylemişti. Rahmi Koç’un hesabını dikkate alın, iddia edilen sekiz İsviçre bankası hesabında bugün kaç para biriktiğini varın siz düşünün!

***

Neyse, bu dedikodular fitnedir, ihaleler ise hep vatanın milletin hayrına. Tayyip Bey’e muhtemelen iftira atılıyor.
Kim mi atıyor o iftiraları? Tabii ki “vatan haini teröristler”...

***

Bugün 19 Aralık 2012...
“Hayata Dönüş” diye adlandırılan hapishane katliamının ve F Tipi işkencenin 12 yılı doldu. Hayatlarında tek bir çöp sahibi bile olmak için uğraşmamış, hep haramzadelerin karşısına dikilmiş aydınlık yüzlü binlerce gencin katledildiği  bu  “F Tipi” zindanlarında hâlâ on binlerce devrimci yatıyor.
Ama bütün kötülüğün sebebi onlar...
Yolları, köprüleri satanlar, milyar dolarları havada uçuşturanlar değil, onlardır “vatan haini”...

***

Leş gibi bir yer ulan burası!

Önceki ve Sonraki Yazılar