Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

FETÖ ve İzmir

FETÖ İzmir'den çıkmış bir örgüt… Yıllardır faaliyette! 

İzmir'de, 'yuvalanması' ve 'kök salması' çok normal. 

TSK'ya sızmış. Polise sızmış, siyasete ve iş dünyasına sızmış. 

Siyasi partilere de sızması doğal. Siyasi partilere de sızması doğal. 

FETÖ ile mücadele şart. 

Ama kişisel hesapları FETÖ üzerinden yapmak yanlış. Yanlış ötesi iğrenç.

Özellikle AKP iktidarı döneminde palazlanan FETÖ ile mücadeleyi hiç ama hiç kimse sulandırmasın. 

Kripto FETÖ örgütü üyelerine dikkat. FETÖ artıklarına da. 

Hangi kanunsuz icraat varsa araştırılsa arkasında muhtemelen FETÖ’nün artıkları çıkar.

Ama denge politikalarıyla nereye kadar,  göreceğiz! 

Temizliğin önce kendi evinin önünde, hatta içinde yapılması gerek. 

Başta AKP iktidarı olmak üzere  birçok siyasi bu “hizmet” çetesini en azından desteklemişti

Sonuç tatsız. 

Malum siyasilerle al gülüm ver gülüm suç ortaklığıyla devlet içinde yuvalandılar, güçlendiler ve devlet imkânlarını da kullanarak haince darbe girişiminde bulundular. 


O yetkili siyasilerin büyük çoğunluğu halen yetkili değil mi?

AKP İzmir İl Başkanlığı FETÖ’den tutuklanan Ahmet Küçükbay’a ait İzmir’in en pahalı yerinde devasa gösterişli bir binada bulunuyordu. 

Başbakan Binali Yıldırım bu binaya hep soğuk baktı.

Belediye Başkanlığı adaylığında da, genel seçimlerde de daha sonra apar topar il başkanlığı yapılan seçim koordinasyon merkezinde çalışmayı neden tercih ettiği bugün daha net anlaşılıyor. 

AKP‘nin işi gerçekten zor!

“FETÖ ile maddi manevi ilişkisi olmayan var mı” diye bağırsam karşıdan ses çıkmayacak? Ama maalesef çok yüzsüz insanlar var ülkemiz siyasetinde. 

Bunlar uyanık esnaf misali. 

En iyi savunma saldırıdır diyerek CHP ve CHP’li siyasetçilere saldırmayı maharet zannediyorlar. 

Yalan, dolan, çakma iddialar, çamur at izi kalsın. 

İktidar partisi AKP kendi içinde ciddi bir yenilenme yapmayı beceremez ise yani ‘dönekbaşlar’ından kurtulamaz ise işi zor. 

İktidarın FETÖ’ye karşı diğer tarikat ve cemaatlere dayanmaya kalkışması durumu ancak içinden çıkılmaz noktaya götürür. 

Tavsiyemiz şu: Enerjinizi AKP içinde az da olsa belki temiz kalmış bir avuç mensubunuzu bulup onlarla yolunuza devam etmek için kullanırsanız ve AKP‘yi liberal, muhafazakâr, demokrat çizgiye çekebilirseniz ülkemiz için hayırlı bir iş yapmış olursunuz! 

Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, AKP iktidarına karşı rezervleri olsa da darbecilere karşı tüm gücüyle Yıldırım Hükümeti’ne destek vermeye çalışıyor. 

Türkiye için…

Söz konusu Vatan ve Demokrasi ise gerisi teferruattır.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar