Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Futbola ırkçılık ve siyaset karışınca…

Biraz da futboldan bahsedelim!
Hem de Alman futbolundan.
Hatta biraz daha özelleştirelim.
Mesut ÖZİL ‘den.
Hani Alman Milli Takımının yıllardır en önemli yıldızlarından biri olan Mesut Özil’den.
Hangi ülkede olursa olsun, siyaset futbola yansıyınca başarısızlık sonucu  kaçınılmaz.
Almanya’nın bu yaz Rusya’da yapılan Dünya Kupasındaki düştüğü durum ortada.
✶✶✶
Mesut Özil, gurbette Almanya’da doğmuş Anadolu kökenli bir işçi çocuğu. 
O meşhur Alman futbol ekolünde çok iyi yetiştirilmiş Türk kökenli Alman vatandaşı, çok başarılı bir futbolcu.
Almanya’da son yıllarda yükselen aşırı sağcı siyasi hareketler Alman Milli Takımı’nda çok sayıdaki yabancı kökenli milli oyuncuların varlığından çok rahatsız oluyorlardı.
Hatta bazı iddialara göre, bizzat Alman Futbol Federasyonu bu ırkçı yaklaşımları  besliyor veya en azından göz yumuyor.
Nitekim Mesut Özil’e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile resim çektirdi diye cadı avı başlayınca, ırkçı söylem ve baskılar o kadar arttı ki, Mesut Özil haklı olarak Alman Milli takımından istifa ederek ırkçı baskıları protesto etti.
Bu protesto çok değişik kesimleri bir araya getirdi.
✶✶✶
Mesut Özdil olayı Almanya’da büyük siyasi tartışma yarattı.
Geçen hafta sonu birlikte Abdal Musa etkinliklerine gittiğim dostum, önceki dönem Alman Yeşiller Partisi federal milletvekili Özcan Mutlu’nun gün boyu BBC, Tagesspiegel ve birçok basın kuruluşuyla yaptığı demeçler ve yorumlarla katkıda bulunduğu önemli tepkileri canlı yaşadım.
Bu tepkilerin Alman Futbol Federasyonunda bazı “kelleleri uçuracağı” belli.
Irkçılığa karşı birlik ve beraberlik ruhu refleksinin bu kadar hassas olması memnuniyet verici.
✶✶✶
Avrupa’daki Türkiye kökenli yurttaşlarımızın bulundukları ülkelerde nesiller boyu büyük oranda dışlanmış olmaları büyük sosyal yaradır.
Oralarda yabancı, ülkemizde Almancı!
Üstüne, gurbetçilerimizin ülkemizde başından beri döviz yumurtlayan tavuk gözüyle muamele görmesi cabası.
Buna son yıllarda oy deposu olarak da kullanılmaları eklendi.
✶✶✶
Son yıllarda yurtdışında yaşayan yurttaşların seçimlere katılma hakkı abartılıp Türk Siyasi Partilerin tüm dünyada örgütlenmesi şeklinde kendini gösterince ilgili ülkelerin de  buna tepkisi gecikmedi.
Bu ülkeler Türkiye’deki siyasi kutuplaşma ve kavgaların ülkelerinde sürdürülmesine haklı olarak şiddetle karşı çıkıyorlar.
Zaten göçmenlerin entegrasyonu konusunda mçuvallanmıştı.
Üstüne bu tip siyasi çekişmeler o ülkelerdeki ırkçı ve göçmen düşmanı aşırı sağcı hareketlerin hızla güçlenip saldırganlaşmasını sağlıyor.
Öte taraftan ayrımcılık ve dışlanmaktan bıkan göçmenler de kendilerince geldikleri ülkelerin milliyetçiliğine sığınıyor.
Böylece kısır döngü zıtların birbirini beslemesiyle giderek büyüyor.
Bundan sonuçta en büyük zararı yurtdışında yaşayan insanlarımız görüyor.
Futboldan geldik  siyasi partilerimize:
Yurtdışı parti örgütlenmeleri derhal durdurulmalıdır.
Bu iş ülkemizin ve orada yaşayan insanlarımızın başına büyük felaketler getirebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar