AKP Hükümeti, siyasal İslamcı ve mezhepçi önyargılarına bu ülkeyi feda etmeyi sürdürüyor. İdeolojik akrabalığı nedeniyle dinci bir örgüte, tekbir getirerek insan boğazı kesen, gençlerimizi toplu katliamla öldüren teröristlere karşı  dürüst bir operasyon bile yapamıyor.

Çünkü AKP’yi de yöneten düşünceye göre, IŞİD, eylemleri onaylanmasa bile İslam fıkıhına uygun davranıyor.

İşte bu nedenle AKP katille maktulü (kurbanı) aynı kefeye koyan bir operasyon düzenliyor. Suruç’ta tam 32 gencimizi, silahsız ve savunmasız yurttaşlarımızı katleden terör örgütü IŞİD’e yönelik olarak yapması gereken operasyonu, sol örgütlere ve çevrelere yayıyor. Operasyonu sulandırıyor, hedefi saptırıyor.

Arkadaşları Suruç’ta IŞİD tarafından katledilen devrimci gençlerle, Ortaçağ artığı ve insanlık düşmanı bir örgütü aynı kefeye koymaya kalkıyor.

Üstelik bu operasyon sırasında sol görüşlü bir genç kadını Bağcılar’da öldürüyor. Her ne kadar silahlı çatışma çıktığı ileri sürülse de olay bir yargısız infaz yapıldığını (devlet gücüyle cinayet işlendiğini) gösteriyor.

Oysa bu operasyon uzun da sürse bir kuşatma yöntemiyle ölümsüz sonuçlanabilecekken, kendilerini hem polis hem yargıç hem de cellat yerine koyanlar tarafından bir can daha alınıyor.

İzlediği politikalar sonucu Türkiye ile Suriye’yi savaşın eşiğine getiren AKP yönetimine artık son verilmelidir.

AKP, Türkiye’yi Suriye bataklığına sokuyor. Suruç katliamının arkasındaki gücü bulup cezalandırmak yerine, orada arkadaşları ölen sol örgütlere karşı operasyon yapıyor.
AKP iktidarda işgalcidir. Bu korsan iktidara en kısa sürede son vermek gerekiyor. Çünkü AKP, Türkiye için artık bir güvenlik sorunu haline geliyor.