Gelecek olsun!

Adalet yürüyüşü ve mitingi için şöyle bir değerlendirme de yapabiliriz:
Cumhuriyet mitingleri ve Gezi'nin hedefi daha net ortaya konmuş bir üst aşaması.
İktidarın her iki toplumsal çıkışı da terör, kaos yaratma faaliyeti gibi göstermesinin üstüne böyle bir eylemin başarılması büyük önem taşıyor.
Baskı, korkutma, yıldırma ve tehdide karşın toplumun yeniden bir araya gelebilmesi, ne olursa olsun cumhuriyeti, demokrasiyi koruma bilincinin hala diri olduğunu ortaya koyuyor. 
Bu toplumun sindirilemeyeceğini, en olumsuz anda bile silkinip yeniden toparlanabileceğini gösteriyor.
Adalet yürüyüşü ve mitingine katılım yüksekliğinin yanı sıra heyecan yüksekliği de geleceğe yönelik mücadelede umutların hızla yeşereceğini kanıtlıyor.
Cumhuriyet mitinglerinde ve Gezi'de ana fikir şuydu:
Böyle gitmez!
Bir itiraz vardı. 
Adalet yürüyüşünde ise bir itirazdan öte istem vardı:
Hak, hukuk, adalet...

***

CHP Parti Okulu'nun İzmir Karşıyaka Yamanlar ‘da ev sahipliğini Karşıyaka Belediyesi'nin yaz kampı var.  Mersin Milletvekilimiz Aytuğ Atıcı'nın ana sorumluluğunu üstlendiği kampta dörder günlük sürelerle gençler eğitim görüyor. Basın özgürlüğü ve önündeki engeller konusu benimdi. 
Gençlerin hemen tümü adalet yürüyüşüne ve mitingine katılmışlardı. Konu elbet buna da geldi. Tümünde 15 Haziran 9 Temmuz heyecanı vardı. Çoğunda "bu yürüyüş 16 Nisan'dan sonra yapılmalıydı" düşüncesi var. Onlara şu Çin sözünü aktardım:
En iyi zaman dündü, ondan sonraki en iyi zaman bugün!
Gençler gözünü 2019'a dikmiş, " şimdiden hazırlanmak gerek, bize de yapacaklarımı söyleyin, şimdiden çalışmaya başlamalıyız" dediler.
Bu söylem yürüyüşte de hakimdi. İnsanlar, "bizi bu yönetimden kurtarın" türü feryatlardan çok şunu söylüyordu:
"Bize ne yapacağımızı söyleyin..."

***

2019 planları da adalet yürüyüşü ve mitingiyle birlikte yeniden yapılacak.
Siyaset mühendisliği olarak şöyle bir yaklaşım vardı:
CHP'nin alacağı oy belli. İki cihan bir araya gelse yüzde 30'u geçemez. Bu durumda AKP'ye karşı, AKP tabanından da oy alabilecek yeni bir merkez oluşturmak gerekir.
9 Temmuz'dan sonra bu yaklaşım da zemin kaybetti. Kılıçdaroğlu 16 Nisan'daki HAYIR yelpazesini bir arada tutabileceğini hatta o yelpazeyi genişletebileceğini gösterdi.
İşte şimdi sıra bu yelpazenin ara bağlantılarını güçlendirmekte.
AKP ve CHP'nin dışında başka arayışlar elbette olacaktır. Ancak bunların 9 Temmuz'u yok sayarak yapılması artık çok zor.
Gerek yürüyüşte gerekse mitingde ilk kez karşılaştığımız insanlar bizim yaşadığımız zulmü anımsatarak, "geçmiş olsun" dediklerinde içinde bulunduğumuz atmosferin de beslediği inançla şu karşılığı verdik:
"Gelecek olsun... Artık gelecek olsun!"

Önceki ve Sonraki Yazılar