Birlikte program yapmışlardı: Ümit Zileli'den Cem Küçük'e zehir zemberek

Birlikte program yapmışlardı: Ümit Zileli'den Cem Küçük'e zehir zemberek

TGRT Haber'de 1 Haber 3 Yorum adlı programı bir dönem birlikte sunan Türkiye yazarı Cem Küçük ile Sözcü yazarı Ümit Zileli arasındaki tartışma sürüyor. Zileli Küçük için "Haysiyet yoksunu", "ucuz tetikçi" ifadelerini kullandı.

TGRT Haber'de yayımlanan 1 Haber 3 Yorum adlı programı bir dönem birlikte sunan Türkiye yazarı Cem Küçük ile Sözcü yazarı Ümit Zileli arasındaki tartışma devam ediyor.

Son olarak Zileli, “Amerikan vatandaşı patronun küçük tetikçisi” diye andığı Cem Küçük'e yönelik olarak "Haysiyet yoksunu", "ucuz tetikçi" ifadelerini kullandı. Küçük'ün "Yayın yönetmenliği yaptığım dönemde yayınevinden kitaplarını çıkartmak için bu zavallıya para ödedik ama kitapları yazamadı bile" iddiasına tepki gösteren Zileli, "İftirasını yediririm. Bu rüzgargülü tetikçi, yıllar önce bana 'Ters Cephe' programındaki tartışmaları ve yapılacak röportajı kitaplaştırma teklifiyle gelmiş, aynı isimle kitabı yayınlamış ve telifini ödemiştir. Böylesine pespaye bir yalana başvurabilmek için sahiden acınası bir duruma düşmüş olmak gerekiyor zannımca" diye yazdı.

Ümit Zileli, "Bir küçük tetikçinin dayanılmaz hafifliği!.." başlığıyla yayımlanan yazısında, “Zavallı küçük tetikçi, yine şaşırtmadı beni” dedi. Zileli, şunları yazdı:

“Önceki gün yazdığım “Amerikan vatandaşı patronun küçük tetikçisi” başlıklı yazıma yanıt niteliğinde çiziktirdiği yazısında, her seferinde olduğu gibi, “devlet güçlerine” dozu epey yüksek yağcılık, yalakalık yaptıktan sonra yine Sözcü Gazetesi ve yazarlarına ipe sapa gelmez iftiralarla saldırmış…

Sonra da lafı iyice dolaştırdıktan sonra bana getirmiş!.. Adımı vermemiş; halbuki ben onun adını açıkça yazmış, “Cem Küçük” diyerek saptamalarımı ve sorularımı tek tek yöneltmiş, “Hodri meydan” çağrısında da bulunmuştum…

Sorularımın bir tanesine dahi yanıt verme yürekliliğini gösteremediği gibi, kargaların bile güleceği, en bayağısından hakaretlere, iftiralara sarılmış… Hem de son derece kolaylıkla yüzüne çarpılacak yalanlarla… Örneğin, sorduğum, anlattığım olaylarla ilgili şu karalamaya sığınmış:

-Köşesini FETÖ tarzı kara propagandalarla doldurmuş!..

Halbuki ben o yazımda da belirtmiştim; “bu tür kara propaganda yapmak, zavallı insanların paralarını cebe atmak, bir sümüklü vaizin k.çını yalamak ancak size ait özel bir yetenek” demiştim!..

Beni, ismimi vermeden tanımlarken “Sözcü'nün ana gazetesine bile kabul edilmeyen, ikinci sınıf bir yancı paçavrada üç kuruşa tetikçilik yaptırılan, kalleş karakteri ile bilinen zavallı tip” diyerek aklınca aşağılamış da!.. KORKUSUZ Gazetesi, daha önce kalem sallayıp kovulduğu, şimdilerde tetikçiliğini yaptığı, gerçek tirajını saklayabilmek uğruna balya balya gazeteleri kapılara bırakan, kamu kurumlarına sokuşturulan yayın organlarına benzemez aslanım!.. Her satırında emekçi gazetecilerin alın teri vardır… Benim gazetem, birilerine kapıkulu olsun diye satılmaz, bayide parasını veren yurttaşlara satılır!.. Senin gibiler böyle şeylerden anlamaz da, hazzetmez de ama söyleyeyim:

-Bu gazetede yazmaktan şeref duyarım!..

Güçlülerin masalarında siftinenler anlamaz!..

Gelelim şu kalleş karakter meselesine…

Küçük tetikçi, “kendisine iyilik yapan herkesi satmış, zor dönemde yanında olan insanları arkadan vurmuş, düşünce tekme atmış bir kalleş tiptir bu” diyor. Sanırım kendisiyle, etrafındaki dönek, liberal artığı, “sonradan olma muhafazakar” tiplerle karıştırıyor!..

‘RUHLARINI SATMIŞ…’

Haa, eğer söz konusu ettiği Kafka'nın unutulmaz eseri “Değişim” de George Samsa gibi bir sabah “ters dönmüş hamamböceği” olarak uyanan yanaşma tetikçiler ise, onların satılmasına hiç gerek yok; onlar zaten kendiliğinden ruhlarını satmış, beş para etmez zavallılardır!..

Üstelik yıllar içinde sen dahil, hemen tümünün dersi, ekranlarda tarafımdan itina ile verilmiş, yalanları bir bir anlatılmış, ne menem omurgasız tipler olduğu suratlarına çarpılmıştır!

-İsteyen herkes Youtube'a, Google'a girerek seyredebilir…

Yine o serçeden ödünç aldığı minnacık beyniyle iftira etmeye kalkarken, büyük bir iyilik yapmış!.. Bakın ne diyor:

-Aç kalmasın, uçan kuşa olan birikmiş borçlarını ödeyebilsin diye bu düşük profilli tipe TGRT kanalımızda, 1an TV'de hatta Habertürk TV'de iş bulan benim!..

Öncelikle bahsettiği TV'lerin yöneticilerine acırım!. Bu kadar mı acizler ki, bir program için böyle bir tetikçiden talimat alıyorlar!.. İşin doğrusu şudur; yerlerde sürünen programlarına biraz olsun hareket getirebilmek, rating yapabilmek için söz konusu TV'ler için aracılık yapmış, ben de yetkilileri ile görüşerek “sürekli konuk” formunda olmak kaydıyla kabul etmişimdir!..

-O programları izlemek, ne durumlara düştüklerini görmek için de aynı kaynaklara bakabilirsiniz!..

HODRİ MEYDAN

FETÖ konusunda bir kez daha hodri meydan

Gelelim asıl meseleye…

Benim için “uçan kuşa borcu olan” diyor; gerçekten çok teşekkür ediyorum!.. Böyle bir dönemde “uçan kuşa borçlu olmak” bir gazeteci için göğse takılacak çok şerefli bir madalyadır!.. Haklıdır, bu ülkenin yurtsever, iktidar yanaşması olmayan gazetecileri ayakta kalabilmek, dik duruşlarından bir milim geri atmamak için, ikinci hatta üçüncü işler bile yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Ben de onlardan biri olmaktan onur ve gurur duyarım… Doğal olarak bu tiplerin hiç anlayamayacağı bir durumdur!..

Ancaaak, haysiyet yoksunu, ucuz bir tetikçinin “yayınevinden kitaplarını çıkarmak için para ödedik, yazamadı bile” iftirasını da yediririm… Bu rüzgargülü tetikçi, yıllar önce bana “Ters Cephe” programındaki tartışmaları ve yapılacak röportajı kitaplaştırma teklifiyle gelmiş, aynı isimle kitabı yayınlamış ve telifini ödemiştir. Böylesine pespaye bir yalana başvurabilmek için sahiden acınası bir duruma düşmüş olmak gerekiyor zannımca!..

Son olarak, artık tiksindirici hale gelmiş olan tehditlerine bakalım bu rezil tetikçinin… Şu alçakça iftiraya ve tehdide sarılıyor:

-17/25 Aralık darbe teşebbüsünde FETÖ tezlerini açıkça desteklemiş, FETÖ'ye yardım ve yataklık suçu işlemiş bu zavallı kendisi henüz yargılanmıyor diye rahat olmasın! Düşük profilli tip olduğu için henüz sırası gelmemiştir…

Sorgu odasından geliyor sanki muhterem! Bir de hiç utanması sıkılması yok; yahu 17/25 Aralık'tan sonra Fetullah'ı, cemaati, Zekeriya Öz'ü korumak için ekranlarda attığı taklalar sosyal medyada şakır şakır yayınlanıyor!..

Benim yazdıklarım, söylediklerim de arşivlerde duruyor… Hep söylüyorum; Fetullahçı çetenin, iktidar hırsıyla kurduğu komplo, 17/25 Aralık yolsuzluklarını örtmeye yetmez! Ucu ABD'deki Zarrab davasına kadar uzanan süreç ortada!.. Ben o gün söylediklerimin, yazdıklarımın arkasındayım; diğer tüm söylediklerim, yazdıklarım gibi!..

-Ters dönmüş hamamböcekleri düşünsün!..”