İstanbul için ‘Maili İndiham’ (Yıkılacak kadar tehlikeli) benzetmesi

İstanbul için ‘Maili İndiham’ (Yıkılacak kadar tehlikeli) benzetmesi

‘İstifa, ihanet, tecavüz derken, İstanbul’un durumuna dair büyük tartışma, ‘ihanet ettik, mahvettik’ sözüyle bitti.’ Bu sözleri kaleme alan Yurt gazetesi konuk yazanı Huzur Etyemez, çok önemli bir öneriyi gündeme getirdi: “Hastayı daha fazla yormamak, kanamayı artırmamak için yeni yönetim seçilene kadar yapılaşmayı durdurun.”

Yurt gazetesi konuk yazarı Huzur Etyemez, İstanbul’un mevcut yapılaşmasının yalnız kentte yaşayanların değil, tüm ülkenin güvenliğini tehdit eder boyuta geldiğine ve alarm verdiğine dikkat çekti. Kentin, yalnız mevcut bina stoku açısından değil, altyapısı ve ulaşım sistemi açısından da ‘SOS’ verdiğini dile getiren Etyemez, hastayı daha fazla yormamak, kanamayı daha da artırmamak için tıpkı büyük Marmara depremi sonrası uygulandığı gibi 17 ay süreyle yani yeni yönetim seçilene kadar yapılaşmayı zaruri haller dışında durdurma önerisi getirdi.

Etyemez, yıkılacak kadar tehlikeli anlamına gelen ‘Maili İndiham’ başlığıyla kaleme aldığı yazıda, şu görüşlere yer verdi:

“İstifa...

İhanet...

Derken tecavüz...

Siyasetin dili çok ağır!

Büyük ama çok büyük bir kavga bu...

Elbette bu tartışmalar ve kaynamanın; İstanbul başta olmak üzere tüm büyük kentlerimiz açısından faydalı olacağı aşikâr.

Tüm siyasi paydaşların tehlikenin ve sorunların büyüklüğü konusunda uzlaşmaya varmış olmaları çok umut verici bir aşama.

Belçika, Yunanistan, Avusturya’nın ikişer katı, Norveç ve Danimarka’nın dörder katı nüfusa sahip dev bir kente dair kavga...

Kentin durumuna dair tartışma, “ihanet ettik, mahvettik” sözüyle bitti.

Tüm İstanbul maili inhidam durumunda!

Göreve geldiği tarihte, müstafi Başkan “Yıkacağım varsın kötü bilsinler!” diyordu. (5 Eylül2004)

Siyasi geleceğini riske atmayı kabullenip, doğru tedaviyi uygulamaya başladı...

Ama kısa sürdü...

Yürürlükteki İmar Kanunu, maili inhidam durumundaki yapılar için süratle yıkım yapılarak tehlikenin bertaraf edilmesini öngörüyor.

Ancak; İstanbul’un mevcut yapılaşması yalnız kentte yaşayanların değil tüm ülkenin güvenliğini tehdit eder boyuta gelmiş olup alarm veriyor...

İstanbul yalnız mevcut bina stoku açısından değil, altyapısı ve ulaşım sistemi açısından da sos veriyor...

Öneri:

Hastayı daha fazla yormamak, kanamayı daha da arttırmamak için...

17 ay süreyle yanı yeni yönetim seçilene kadar yapılaşmayı zaruri haller dışında durdurmak.

Tıpkı 17 Ağustos büyük Marmara depremi sonrası uygulandığı gibi...”

[email protected]