Nagehan Alçı eşi ROK’la Miami’deki şakalaşmasını yazdı: Beni hafifçe itince…

Nagehan Alçı eşi ROK’la Miami’deki şakalaşmasını yazdı: Beni hafifçe itince…

HaberTürk yazarı Nagehan Alçı, eşi Rasim Ozan Kütahyalı ile başlarından geçen bir anıyı yazarken, Miami’deki gezinti sırasında polisin yanına gelip, 3 kere teyit almadan ayrılmamasını unutamadığını belirtti. Alçı, Hülya Avşar ile Mehmet Aslantuğ’un sohbetini de gündeme getirerek, “Avşar ne demek istiyor, belli değil” dedi.

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, eşi Rasim Ozan Kütahyalı ile başlarından geçen bir anıyı yazdı. Alçı, "Yaklaşık 5 yıl önce Rasim’le Miami’de bir akşam şakalaşarak yürüyorduk. Bir şey tarif etmek için beni hafifçe itti, ama gülüyoruz, konuşuyoruz bir yandan. Bunun üzerine hemen yanıma polisin geldiğini, bir sorun olup olmadığını sorduğunu, benden 3 kez üst üste teyit almadan yanımdan ayrılmadığını unutamam" dedi.

‘HÜLYA AVŞAR TUTARSIZ…’

Alçı “Size her gün erkekler günü” başlıklı yazısının ilgili bölümünde, Hülya Avşar’ın, Mehmet Aslantuğ ile yaptığı sohbeti gündeme getirerek, “Açıkçası Avşar ne demek istiyor belli değil. Bir yandan “Kadın evde otursun, yemek yapsın” diyor, öte yandan “Muhakkak bir işi olsun” diye ekliyor. “Kızına çalışmayı telkin ettiğini” söylüyor ama sonra “erkek egemenliğinin güzelliğinden” filan bahsediyor. Bence tutarlı değil, o nedenle üzerinde durulması gereksiz ama bu vesileyle ortaya çıkan ve bence muhakkak üzerinde durmamız gereken bir konu var. Zira beni esas rahatsız eden Avşar’ın sözlerinden ziyade, bu konunun tamamen kanıksanmış olması” ifadelerini kullandı.

Kadının çalışıp çalışmaması meselesinin, iki seçenekli gibi tartışıldığını ifade eden Alçı, şunları kaleme aldı:

“Kadın ya tamamen evde olacak, çocuğuna bakacak, çalışmayacak ya da bir yandan çalışacak, para kazanacak, diğer yandan da ev işlerine yetişecek, çocuğun bakımını üstlenecek vs...

Kadın sorunu sert tedbirler alınmadan bitmez. Kadına karşı şiddetle ilgili yasalar en ağır cezayı zorunlu kılmadan, işyerlerinde ve siyasette kadın kotası olmadan, kadına karşı en ufak bir taciz ister yabancıdan ister kocadan ya da babadan gelsin, anında polis müdahalesine maruz kalmadan bu sorun çözülmez! Sokaktaki egemen bakış değişmeden bu mesele bitmez.

‘RASİM’LE ŞAKALAŞARAK YÜRÜYORDUK’

Kendimden bir örnek vereyim: Yaklaşık 5 yıl önce Rasim’le Miami’de bir akşam şakalaşarak yürüyorduk. Bir şey tarif etmek için beni hafifçe itti, ama gülüyoruz, konuşuyoruz bir yandan. Bunun üzerine hemen yanıma polisin geldiğini, bir sorun olup olmadığını sorduğunu, benden 3 kez üst üste teyit almadan yanımdan ayrılmadığını unutamam. Belki size bu tavır abartılı gelebilir ama bir meseleyi kökünden çözmek için bizde de böyle hassas bir yaklaşıma ihtiyaç var.

Birkaç gün önce gündeme yansıyan bir haber vardı: Bir grup genç, kadına karşı şiddete dikkat çekmek için bir deney yapıyorlar. Bu deney kapsamında Taksim Meydanı’nda bir adam, sevgilisine herkesin ortasında sözlü ve fiziksel şiddet uyguluyor, yanından geçenler “Kendi meseleleri” deyip ses çıkarmıyor. Ta ki yürüme engelli bir genç gelip erkeğe müdahale edene kadar. Halbuki o cesur gence gerek kalmadan polisin anında müdahale etmesi gerekir...”