Rapor yazacaklar

Rapor yazacaklar

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi Washington’a giden ‘öncü heyet’in gündeminde, ‘ABD’nin YPG/PKK’ya Suriye’de verdiği desteğin engellenmesi ve Suriye’nin kuzeyinde ilan edilen çatışmasız bölgelerin genişletilip güvenli bölge haline getirilmesi’ olduğu öğrenildi. Kalın, Akar ve Fidan'dan gelecek rapor ile Erdoğan, 16-17 Mayıs'ta Trump ile görüşmesinde bu rapora göre yaklaşım belirleyecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 16-17 Mayıs’ta ABD Başkanı Donald Trump’la yapacağı görüşme öncesinde Washington’a giden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’dan oluşan öncü heyetin dosyasındaki en önemli başlıklar, ABD’nin YPG/PKK’ya Suriye’de verdiği desteğin engellenmesi ve Suriye’nin kuzeyinde ilan edilen çatışmasız bölgelerin genişletilerek, Türkiye’nin istediği güvenli bölgelerin oluşturulması. Heyet, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford başkanlığındaki heyetle bir görüşme gerçekleştirdi. Genelkurmay Başkanlığından  MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın'ın da katıldığı görüşmede, terörizmle mücadele ile Suriye ve Irak'ta yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği kaydedildi.

Gazete Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre ziyaretin arka planındaki gelişmeler ve yeni dönem politikalarına ilişkin detaylar şöyle

RAPOR YAZACAKLAR

Terör örgütü YPG/PKK konusunda ABD yönetiminin nabzını tutacak heyet, dönüşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir rapor sunacak. Erdoğan, 16-17’sindeki görüşmede bu rapora göre yaklaşım belirleyecek. Türkiye’nin marjının ne kadar olduğu, ABD yönetiminin verilen sözler bakımından esneme kapasitesi görülecek ve Türkiye’nin nereye kadar tahammül gösterebileceği değerlendirilecek. Diğer önemli unsur ise Obama döneminin kalıntıları olan ekibin bu görüşmenin sonuçlarına Türkiye açısından gölge düşürme, Erdoğan’ı açığa düşürme çabası. Suriye ve FETÖ konusunda Türkiye’nin haklı tezlerini doğru kanaldan anlatabilmesi ve Erdoğan’ın, Trump görüşmesinden sonuç alabilmesi için öncü heyetin temasları hayati derecede önemli.

SEÇİM YAKLAŞIYOR

Türkiye, 2019’da yeni sisteme geçeceği çok önemli bir seçime girecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecine girilmeden önce bu meseleyi çözmek, pozisyonları netleştirmek ve belirsizlikleri gidermek istiyor. Trump’la görüşmede, Türkiye’nin beklentileri ve sabır çizgisi net şekilde ortaya konulacak; karar verilmesi istenecek.

ABD-RUSYA DENGESİ

Bölge politikaları bağlamında Türkiye’nin Rusya ile ABD arasında sıkışıp kalmama yönünde iradesi ve yoğun çabası var. ABD ile Rusya arasındaki bir mutabakat ya da gizli anlaşma olup olmadığı netleştirilecek. Tahminlerden öte, ABD’nin niyetini ve Trump yönetiminin PYD’ye, Türkiye’ye bakışını net olarak görmek gerekiyor.

GÜVENLİ BÖLGELER

Türkiye’nin Rusya-İran-Suriye ile imzaladığı, İdlib, Kuzey Humus, Doğu Guta ve Dera’yı kapsayan çatışmasız bölgelere ilişkin anlaşma çok önemli. Bu, Türkiye’nin güvenli bölgeler tezinin, kısmen de olsa sahada gerçekleşmesi anlamına geliyor. Her ne kadar Türkiye’nin istediği bölgelerin tümü buna dahil edilmemişse de başlangıç önemli. Çatışmasızlık ilan edilen İdlib demek Hatay demek. Zaman içinde buraya Türkiye’nin istediği başka bölgelerin de eklenebileceği ifade ediliyor.

IRAK MESELESİ

Suriye’de PYD/ PKK’nın varlığının ve destek görmesinin yanı sıra bir başka önemli mesele Irak. Barzani ile iyi ilişkilerin sürdürülmesi gerekiyor ancak Barzani, şu an ihtiyacı olduğu için Türkiye’ye yakın duruyor. ABD ve Batı ile de iyi ilişkileri var. Yönünü buraya çevirebileceği gibi PKK ile de mutabakat arayışına girebilir. Kerkük’e bayrak çekme, bağımsızlık ilanı gibi kozları kullanıyor. Türkiye şu anda ‘bağımsızlık’ söylemine tepki göstermiyor ancak süreci izlemekle yetiniyor. Mesele Irak’ı aşıp Suriye’yi de kapsayacak şekilde genişlerse Türkiye kararlı ve sert duruşunu ortaya koyacak.