TAVAK anketi: ‘Türk halkı AB’yi gündemden çıkardı’

TAVAK anketi: ‘Türk halkı AB’yi gündemden çıkardı’

Türkiye ve AB arasında Varna’da zirve düzenlendi. Zirve öncesinde Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) tarafından düzenlenen bir araştırmanın sonuçları yayımlandı. Buna göre, Türk halkı artık AB’den umudunu kesmiş ve gündeminden çıkarmış durumda. Ayrıntıları YURT yazarı Leyla Tavşanoğlu kaleme aldı.

YURT yazarı Leyla Tavşanoğlu, Türkiye AB arasında Varna’da düzenlenen zirve öncesinde, Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) tarafından düzenlenen bir araştırmanın sonuçlarının yayımlandığını, buna göre Türk halkı artık AB’den umudunu kesmiş ve gündeminden çıkarmış durumda olduğunu kaydetti.

Tavşanoğlu, ‘Bizim halk galiba AB’yi sildi’ başlığıyla yazdığı yazıda, İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Kayseri, Artvin, Bursa ve Antalya’da 1282 kişiye 12 soru yöneltilerek, çatı metoduna göre yapılan çalışmada, Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inananların oranının yüzde 30,2, inanmayanların oranının ise yüzde 48,8 olarak belirlendiğini kaydetti. TAVAK’ın 2011’de yaptığı benzer bir araştırmada, Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inananların oranının yüzde 46 olduğunu belirten Tavşanoğlu, şunları aktardı:

ALMANYA ENGELLİYOR

“Türkiye’nin AB üyeliğini hangi ülkelerin engellediği sorusuna ise denekler yüzde 54,2’yle Almanya cevabını vermişler. Almanya’yı yüzde 19,2’yle Fransa izliyormuş. Yani AB’nin iki baba ülkesi. Gelelim üçüncü soruya ki bu çok çarpıcı. AB konusunda hükümetin çalışmalarını yeterli buluyor musunuz sorusuna denekler yüzde 19,4 oranında evet, yüzde 80 oranında hayır demişler.

AB’nin Türkiye’ye sağlayacağı katkılar sorusuna ise denekler ağırlıklı olarak yüzde 42,6 oranında serbest dolaşım yanıtını vermişler. Bir başka ilginç soru, Türkiye hangi yönüyle AB’ye katkı sağlayabilir? Deneklerin yüzde 29,4’ü nüfus derken yüzde 30,8’i savunma cevabını vermiş. Yani denekler Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olması savunmada da NATO içinde Türkiye’nin ikinci büyük ülke konumunda bulunmasından hareket etmişler.

Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakan ülke ya da ülkeler hangileri sorusuna verilen yanıtlar şöyle: hiçbiri yüzde 40,4, Kuzey Avrupa ülkeleri yüzde 13,2, Akdeniz ülkeleri yüzde 22,4, Doğu Avrupa ülkeleri yüzde 16,2 ve Orta Avrupa ülkeleri yüzde 9,8. Yani Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakan Yunanistan, Hırvatistan, İspanya gibi ülkelerden Türk halkının beklentisi yüksek. Ama yüzde 4o’lık bir oran hiç bir AB ülkesinin Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakacağına inanmıyor.

BAŞKANLIK SİSTEMİ OLUMLU ETKİLEMEZ

Başkanlık sistemi Türkiye’nin AB’ye yakınlaşmasını ne şekilde etkiler, sorusuna verilen yanıtlar da şöyle: Olumlu yüzde 11,2, olumsuz yüzde 76,4,etkisi yok yüzde 12,4. Türkiye’nin AB’ye uzun süre üye olamamasının nedenleri ne olabilir, sorusuna da denekler yüzde 31,3 oranında demokratik yetersizlik, yüzde 27,3 oranında Güneydoğu sorunu, yüzde 16,4 oranında Türkofobi ve İslamofobi, yüzde 10,8 oranında da coğrafi konum yanıtını vermişler.

Türkiye’nin AB’nin en etkili ülkesi Almanya’yla ilişkilerini düzeltmesi gerektiğini düşünüyor musunuz, sorusuna da denekler yüzde 67,2 oranında evet, yüzde 21,4 oranında hayır yanıtını vermişler. Kararsızların oranı ise yüzde 10,4 olarak belirlenmiş. Burada Türk halkı demek ki Almanya’yla yerli yersiz itişilmesinden yana değil.

Bir başka soru, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’te AB’ye üye olunabileceğini düşünüyor musunuz? Buna yüzde 36,3 oranında evet, yüzde 51,4 oranında hayır cevabı çıkmış. Kararsızlar ise yüzde 12,3’müş.

EN CAN ALICI SORU

En can alıcı soru ise sona bırakılmış. Soru şöyle: Türkiye’nin bugünkü gündeminde AB’nin konumu ne kadar önemlidir?

Cevaplar sırasıyla: Çok önemli yüzde 28,4, orta derecede önemli yüzde 30,1, az önemli yüzde 15,3, önemli değil yüzde 26,2. Yani bu araştırmanın sonucunu özetlemek gerekirse Türk halkı AB’yi gündeminden silmiş. Yalnız verilen cevaplardan da anlaşılıyor ki AB’nin gündemden silinmesinin nedeni sadece AB’nin yaptığı haksızlıklar ya da yanlışlardan kaynaklanmıyor. Türkiye’nin de AB politikasının denekler tarafından onaylanmadığı ortaya çıkıyor.”