Ünlü futbolcu lüks içinde annesi barakada yaşıyor

Ünlü futbolcu lüks içinde annesi barakada yaşıyor

Arsenal'de forma giyen ve haftalık 30 bin pound kazanan 20 yaşındaki futbolcu Ainsley Maitland-Niles'ın annesi Jule Niles'ın durumu yürek burktu. Kardeşi ile 700 bin poundluk bir evde yaşayan Ainsley Maitland-Niles, arasının bozulduğu annesini barakada sefalete terk etti.

 İngiltere Premier Lig’de Arsenal forması giyen Ainsley Maitland-Niles, annesinin sefalet içinde yaşamasına göz yumuyor. The Sun’da yer alan habere göre 20 yaşındaki Ainsley Maitland-Niles’ın annesi Jule Niles, haftada 30 bin pound kazanan oğlunun lüks içindeki hayatının aksine sefaletle boğuşuyor.

Henüz 6 yaşındayken Arsenal’in yetenek avcıları tarafından keşfedilen Ainsley Maitland-Niles, Londra ekibinin akademisine katıldı. Burada sergilediği performans ile yükselişi devam eden Ainsley Maitland-Niles, A takımda da forma şansı bulmaya başladı. Hatta Arsenal’in Aralık 2014 tarihinde Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray’a karşı oynanan maçın ikinci yarısında oyuna dahil olan genç futbolcu, o dönem henüz 17 yaşında olmasına rağmen umut verdi. Haftalık 30 bin poundluk sözleşme imzalayan Ainsley Maitland-Niles’ın hayatı gün geçtikçe zenginleşirken, annesi Jule Niles’ın içler acısı hali dikkat çekti.

Arsenal’in resmi sitesine verdiği bir röportajda “Tanrı’ya ve aileme minnettarım… Kazandığım parayı anneme vereceğim” demişti. Ancak bu sözlerini çabuk unutan Ainsley Maitland-Niles, annesini yoksulluk içinde bir yaşama terk etti. Kardeşi ile birlikte 700 bin pound fiyatındaki evde lüks bir hayat süren Ainsley Maitland-Niles, annesinin ise Big Yellow Storage deposunda kaçak bir şekilde yaşamasına göz yumuyor.

'İKİ HAFTALIK KAZANCI İLE…'

Jule Niles, oğlu ile arasının açıldığını ve Ainsley Maitland-Niles’ın kendisine ev almayı reddettiğini söyledi. The Sun’a konuşan 38 yaşındaki anne, yaşam koşullarının zorluğundan bahsederken şu ifadeleri kullandı:

“Neyi yanlış yaptığımı bilmiyorum. Bu yaşam koşulları korkunç… Tuvalet ve duş alma imkanım yok… Geçtiğimiz günlerde evsiz bir adamın burada hayatını kaybettiğini duydum. Oğlum Arsenal gibi büyük bir takımda oynuyor ama ben evsizim… Kaldığım yere ev diyemem… Evin ne hissettirdiğini biliyorum. Duş alırsınız, dişlerinizi fırçalarsınız, salonunuzda oturursunuz. Bunların hepsini ama en çok da ailemi özlüyorum. Küçücük bir alanda hayatta kalmaya çalışıyorum. Pencere olmayan metal bir konteynerin içinde yaşıyorum. Oğlum iki haftalık kazancı ile bana bir ev alabilir. Ancak kazandığı parayı özel zevkleri için harcıyor ve ben bu haldeyim…”