En masumu Sarraf'tır

“17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu"nun mağduru Rıza Sarraf'tır ve çocuğa bu kadar yüklenilmesi yanlıştır. Adaletsizliktir! Çünkü Sarraf, bugüne kadar tanıdığımız tüm rüşvetçilerden daha delikanlı ve açık sözlüdür.

Hatırlarsanız tapelerde de "Or.....nun  parasıyla, memurun rüşvetini peşin ödemelisin." gibilerinden bir vecize ile tarihe geçmişti. Delikanlılık raconuna da yakışır bu. Yani fahişe "Acaba işi bitince paramı vermezse…" diye düşünürse iyi bir performans göstermez. Rüşvetçi memur da kendini tehlikeye atmakta, risk almaktadır. Bedelin peşin ödenmesi gerekir. Sonuçta yapılan kanunsuz bir iştir.

Peki, şimdi her zaman var olduğunu savunduğumuz rüşvet neden bu dönemde bu kadar ayyuka çıktı. Çünkü alt yapısı hazırdı. Yüce Divan’da yargılanan herkes beraat ediyordu. “Nasılsa bir şey olmaz, olursa mahkemede aklanırız.” fikri yerleşti bir kere kafalara (Kolay kolay dönüşü olmuyor bu tür inanışların.). Her hırsız çapına göre düşünüyor. Düşlerini yiyebileceği rakamlar üstüne kuruyordu. Hal böyle olunca artık devlet dairelerinde "olmaz, imkânsız" gibi olumsuzluk bildiren sözcükler ortadan kalktı. Parayı verdin mi, olmaz oluveriyordu. Ve doğal olarak "ihale mafyası" ortadan kalktı. Bu siyasi bir başarı gibi göründü üstelik ama sonra anlaşıldı ki mafya artık devlettir. "Yeni Türkiye ve öncesinde" iş alabilmek için pamuk ellerin cebe gitmesi, yetmez olmuştur artık. Çünkü ayakkabı kutularına, bir tek kasaya sığmayan paraların kimi saat oldu, kimi nakitte kaldı. Çoğu zaman memurun ve ailesinin kredi kartlarının ödenmesi de oldu. Yani eskiden iktidardaki siyasi partinin adamı olmak ya da adamını bulmak işinizi çözmeniz ya da ihaleyi alabilmeniz ön koşulken ek olarak para geldi. Bir de eskiden bir engel geçmek için çaba sarf ederken şimdi havuz sistemi olduğu için iş daha da içinden çıkılamaz hale geldi, masraflar arttı yani.

Şimdi söyleyin Rıza Sarraf masum değil mi? Hangimiz işimiz olduğunda "Yeter ki kısa sürede olsun. " diye bu kanun dışı yola sapmayız? Var ki adam veriyor. Diğerlerinin gözü zaten doymadığı için alıyor. "Yani alan razı, satan razı…". İşte RTE' nin de dediği bu. "Size ne, ne yakalıyorsunuz?" demeye getiriyor.

Bütün bunlar bir gün gelip geçecek. Kalacak olanla benim derdim… O da "Bal tutan parmağını yalar." a rıza göstermişken, toplum yani o kadarını kabullenmişken, şimdi rakamların gözümüzde anlamını yitirmesi yani sayın Cumhurbaşkanı’mızın bir konuşmasında belirttiği gibi mealen "Hırsızlığın oğuldan babaya değil, babadan oğula geçtiği bir ülkede kara parasını aklayan Sarraf, en masumu kalır. İlişmeyin garibe! Alan varsa veren vardır. Çözüm açıktır: Sayın Zekeriya Temizel'in getirip asgari ücretlinin bile komünistlik saydığı "Nereden buldun?” yasası çıkarılmalıdır ama g…nüz yemez bilirim.

 




Önceki ve Sonraki Yazılar