Önce iğneyi kendimize batıralım. Bence Türkiye'deki medyanın tamamı şu Fuat Avni denen 'ajan konsorsiyumu'nu fazla büyütüyor. Zaman zaman YURT da aynı hataya düşüyor. Fuat Avni 'yanılmaz' gibi gösteriliyor.

İddia edilenin aksine, 'Fuat Avni' mahlasıyla Pensilvanya Çetesi'nin sözcülüğünü yapan ajan konsorsiyumunun her dediği çıkmıyor. Evet, Fethullahçılara yönelik tutuklamaları önceden haber veriyorlar, CIA imkanlarıyla ve gizli hücreleri aracılığıyla bu tür bilgilere ulaşabiliyorlar ama gerisi manipülasyondur.
Öyle çok gerilere gitmeyin. 'Fuat Avni' hesabından ortaya atılan iddiaya göre, 1 Mayıs'ta AKP tüm ülkeyi kana bulayacak provokasyonlar yapacaktı. Olmadı.
Ne zaman kitlesel eylem çağrıları olsa, 'Fuat Avni' ismi arkasına gizlenmiş pembe yanaklı şakirtler aynı 'provokasyon' edebiyatını ısıtıp piyasaya sürüyor. Daha önce burada vurguladık: ABD ve onun Türkiye'deki casusluk şebekesi olan Fethullahçılar, keza TÜSİAD'da örgütlü parababaları, iktidarın kitle eylemleriyle değil, kendi manipülasyonlarıyla, toplum mühendislikleriyle ehlileştirilmesini istiyorlar. Komplo teorileriyle toplumu terörize ediyorlar. Halkın kendine güvenini sıfırlamaya çalışıyorlar.
Onların isteklerinin tersine, bu halk sokağa çıkmak ve kendi kaderini eline almak zorundadır.

***

Evet, elde kağıt-kalem koalisyon matematiğiyle uğraşmanın hiçbir manası yok. Seçimden önce de belirttik, şimdi tekrar vurgulayalım: Mevcut rejim sandık sonucuyla değil, ancak halkın mücadelesiyle yıkılacaktır. Emperyalizm ve uzun süre sessiz kalıp şu sıralar bülbül kesilen TÜSİAD bu düzenin makul sınırlar içine çekilerek devamından yanadır. Emekçilerin ekonomik ve sendikal talepleri, toplumun demokratikleştirilmesi falan bu güçlerin umurunda değildir.
Hiç olmadı, kendilerine biat eden bir AKP-MHP koalisyonu inşa etmeye çalışacaklardır.
Ama halk bu oyunu bozar...

***

Yalçın Küçük nevi şahsına münhasır halleriyle, 7 Haziran seçimini bir 'yarı-devrim' olarak ilan etmiş, şu an cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsurun gömüldüğünü söylemiş. Biraz geriden geliyor. Biz iki yıl önce Haziran Ayaklanması'nda bitirdik bu iktidarı, buradan da açıkça ilan ettik. Tescili iki sene aldı ama iki sene önce bitmişti bu gerici iktidar.

Yalçın Küçük enteresan bir kimsedir de, şapkadan tavşan çıkarır gibi sandıktan devrim çıkarması ciddiye alınabilecek iş değildir. Kaldı ki, AKP iktidarının mevcut haliyle bitmesi, Türkiye'yi toz pembe günlerin beklediğine delalet etmez. Bitmiş olan AKP iktidarı ülkemizi de bitirebilecek bir bombaya dönüşebilir.

Son bir hafta içinde Türkiye'ye kaç IŞİD militanının girdiğini bilmiyoruz mesela. Kontra-Hizbullah'ın hangi provokasyonlara alet olabileceğini bilmiyoruz. Hırsız-Katil topluluğunun halka hesap vermemek için neleri göze aldığını bilmiyoruz...

***

PKK liderlik ekibinden Duran Kalkan'ın yaptığı açıklama çok daha dikkate değer görünüyor. Kalkan HDP'yi uyarıyor. Kendi durduğu yerden, HDP'nin koalisyon hesaplarıyla bir 'düzen partisi'ne dönüşmemesi gerektiğini savunuyor. Açıklamalarının tamamına baktığınızda, demokratik bir rejim için mücadeleyi kaçınılmaz bulduğunu; öte yandan, Ortadoğu'da güçler dengesinin her an yeniden şekillenebileceğini, Barzanicilikle PKK arasında ciddi bir açının geliştiğini de görebiliyorsunuz.
Uzun süre AKP'yi bir 'çözüm' adresi olarak gören Duran Kalkan'la aynı demokrasi anlayışına sahip olmayabiliriz. Ancak bu ülke demokratik bir ülkeymiş gibi hareket etmememiz gerektiği konusunda anlaşabiliriz...

***

Artık herkes seçim sonuçlarının rehavetinden kurtulsun. Ortada 'oldu da bitti maaşallah' durumu yok. Hırsız-Katil çetesi halk tarafından devrilmedikçe, halk düşmanları yargılanmadıkça, bu düzen daha çok yama tutar. Çok çatışma çıkar. Çok acı çekilir...
Bakın, eski 'Hırsuz-Katil'ler hesap vermeden birer birer gidiyor. Artık bu hesapsız gitmelere katlanamayız...

***

Birleşik Haziran Hareketi bu Pazar günü tüm Türkiye'yi halkın somut talepleriyle sokağa çağırıyor. Taleplerin en başında o KaÇak Saray'ın boşaltılması yer alıyor. Yolsuzlukların ve savaş suçlarının hesabı soruluyor.

Bu hareket büyüyecektir.
Kimse Meclis'teki o ceylan derisi koltuklara rahat rahat yayılabileceğini düşünmesin. Evdeki koalisyon hesabı çarşıdan döner. El mahkum, sokaktan gelen sesi dinleyeceksiniz.

Görülmemiş hesap kalmayacak!