Bugün de yeni bir haftaya başladık. Magazin gündemi açısından oldukça sakin bir haftaydı. Ancak bu yazıdan sonra hareketli olacağa benziyor. Zira, Türk sanat müziğinin divası Bülent Ersoy, ilk kez bir reklam filminde oynamak için kolları sıvadı. 4 seri film karşılığında alacağı para ise 2.5 milyon lira. Diğeri ise Ezel dizisiyle şöhreti yakalayan manken-oyuncu Kenan İmirzalıoğlu'nun henüz proje aşamasında olan bir dizide oynamak için alacağı 4 milyon dolar. Dudak uçuklatan bu paraları duyunca iki ünlünün 2011 yılında ödedikleri vergileri araştırdım. Kenan İmirzalıoğlu geçen yıl toplam 3 milyon lira kazanmış ve sadece 362 bin lira vergi ödemiş. Bülent Ersoy ise 9 milyon lira kazanmış ve 1 milyon 203 bin lirasını devlete vergi olarak iade etmiş.
Diğer taraftan baktığımız da ortalama net maaşı 1 milyon lira olan bir memur her ay 474 lira vergi ödüyor. Yani neredeyse maaşının yarısını vergi olarak iade ediyor. Nasıl bir düzen, nasıl bir adalet anlamak mümkün değil. Hükümet, işçiye, memura gelince kanının son damlasına kadar vergi, sağlık, eğitim vs. diyerek parasını kesiyor. Ancak şöhretli isimlere ses çıkarmıyor. Öte taraftan Kenan İmirzalıoğlu’na 4 milyon dolar ödeyen yapımcı ne kadar kazanıyor da bir oyuncuya bu kadar para ödeyebiliyor orası da muamma… Tabii ki dizi tek kişilik bir düzen değil… Diğer oyuncular, set ekibi, yönetmen derken onlarca insan geceli-gündüzlü aylarca çalışıyor. Acaba bir dizi kaça mal oluyor ve ne kadar kazanıyor, kaç para kar ediyor. Üstelik son günlerde yurt dışına sattıkları dizilerden de para kazanıyorlar. Artık bir sektör haline gelmiş yapımcılık şirketleri ne kadar vergi ödüyor. Düşündükçe kafam karışıyor.