Güler yüzlü sosyalizm ve Mehmet Ali Aybar

“İstanbul’dan hareket. Yeşilköy'den Beyrut, Karaçi, Phnom–Penh üzerinden Hanoi’ye gidiyorum. Mahkeme adına şu üç noktayı tahkik edecek komisyona başkanlık edeceğim:

   1- Yasak silahlar kullanılmış mıdır?

   2- Savaş esirleri ve halka kötü muamele yapılmış mıdır?

  3-  Genocide var mıdır?”

Yukarıdaki satırlar geçen hafta bugün 19. ölüm yıl dönümünde Mehmet Ali Aybar’ındır. Aybar, ABD’nin Vietnam’daki savaş suçlarını araştıran ve Bertrand Russel’in girişimiyle oluşturulan “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nin” bir üyesi idi. Türkiye için ise yeri doldurulamayan bir sosyalist önder. Geçen hafta bir yasa hazırlığı nedeniyle zeytinlikler büyük bir tehdit altında olduğundan bu yazı bir hafta gecikti.

1967’de yapılan incelemelerin sonucunun ABD hatta bazı müttefikleri için olumsuz olduğunu söylemeye gerek yok. (Vietnam Günlüğü, Mehmet Ali Aybar, İletişim Yayınları)

Reel sosyalist ülkelerin (gerçekte sosyalist olmayan diye anlayın) 1990’larda karşılaştığı durumu çok önceleri araba devrilmeden anlayıp analiz eden Aybar’ın teorik ve pratik katkılarını evrensel düzeyde saymak mümkündür. Güler yüzlü sosyalizm sloganını ortaya atan Aybar’ın 1979’da yayınladığı şu satırları okuyalım:

“Kapitalist rejimde işçinin çalışması ‘gerekli çalışma’ ve ‘fazladan çalışma’ olarak yani ücretle karşılanan ve ücretsiz çalışma olarak, nasıl ikiye ayrılırsa, sosyalist rejimde de ‘kendisi için çalışma’ ve ‘toplum için çalışma’ diye ikiye ayrılır. Sosyalist rejimde emekçilerin yaratığı bu artık değerin sömürüye konu olmaması için bunun, nerede, nasıl kullanılacağına, doğrudan doğruya emekçilerin karar vermesi gerekir. Eğer kararı emekçiler adına başkaları veriyorsa, bir sömürü tehlikesi belirir. Mehmet Ali Aybar, Marksizmde Örgüt Sorunu)

Fabrikalarda, çiftliklerde yönetim ve denetim doğrudan çalışanların elinde değilse orada sosyalizm yoktur. Küba’da 1991’den sonra tarım alanında çok önemli olumlu gelişmeler olmakla birlikte (gezdiğimiz çiftliklerde özyönetim organları kurulduğunu gördük) sanayide fabrikalarda işçi konseylerinin (sovyetlerinin) olmadığı bize söylendi. Sorumuza karşılık “kanunlar vardır, bunlara işçiler ve yönetim uyar” dendi.

1967’lerin coşkulu yıllarında ABD’yi yargılayan mahkemenin bir üyesi olan Mehmet Ali Aybar’ı Türkiye hâlâ anlamadı.



Önceki ve Sonraki Yazılar