Bir zamanlar, daha çok Amerikalı genç turistler için hazırlanmış, “Günde 40 dolara Paris” ya da “Günde 25 dolara Yunan adaları” türünden kitaplar vardı. Bu kadar az parayla ne yiyip ne içeceğinizi, nerede yatıp nerede kalkacağınızı ayrıntılı olarak anlatırlardı.

Dünden beri komşumuz Yunanistan’da Barba'ya, Yorgo’ya günde yalnızca 60 Avro çekebileceği söyleniyor ama eline bununla ne yapabileceğine dair bir kitap tutuşurulmuyor.

Bu parayla neler yapacağına kendisi karar verecek. Bozdur bozdur harca!

Atina’da bankaların ve ATM makinelerinin önleri belki para çekerim umudyla bekleşen yaşlı insanlarla doluymuş. Bankalar altı günlüğüne kapalı ama umut fakirin ekmeği..

Aslında, her şey antik Yunan tragedyalarında olduğu gibi ilerliyor. Yazgının bozulmayacağını en baştan biliyoruz. Ama gene de umut besliyoruz. Ne var ki, umutlar yazgıyı değiştirmiyor. Çünkü emir yüksek yerden, Olimpos’un zirvesinden.

***

Ve sonunda beklenen oluyor. Yedi düveli haraca bağlamış finans tanrıları insafa gelmiyorlar.

Başta Almanlar olmak üzere Kuzey Avrupalı soluk benizli bankacılar ve politikacılar, biraz da ibreti alem olması için, sonuna kadar bastırıyorlar.

“Seni gidi tembel, zevk düşkünü, söz dinlemez Yunanlı seni! Ya teslim olacaksın ya da teslim olacaksın!”

Kozlar onların elinde.

Şimdi Yorgo amca 60 Avrosunu nasıl harcayacağını düşünüyor.

*

Finans ejderhaları ile umutsuz bir cenge tutuşan genç Yunanistan Başbakanı Çipras iki gün önce son bir hamleyle kendisine yeni bir nefes alma alanı açmaya çalıştı.

5 Temmuz’da referandum yapılacak. Yunan halkına, alacaklıların taleplerini kabul edip etmeyecekleri sorulacak.

Çipras “Hayır, etmiyoruz!” denmesini istiyor. Halk “Evet” derse, yani ölümü gösterdikleri için sıtmayı tercih ederse; bu, hükümetin istifası ve yeni seçimler demektir.

Kemerleri sıka sıka nefes alamaz hale gelmiş olan Yunan halkının ısdırabının, en az bir 10 yıl daha uzaması demektir.

“Hayır” derse? O zaman Avro’dan çıkış hemen hemen garanti de, ardından ne olacağını kimse bilmiyor. Yunanistan’a ne olacağını da bilmiyor, AB’ye ne olacağını da!

Yunanistan için zor bir yaz olacak. Restorasyon için çok geç. Artık eskiye dönmek mümkün değil.

*

Aslında bu söylediğim Ege’nin bu yakasında yaşayan bizler için de geçerli. Bizde de birileri “Ölüm mü, yoksa sıtma mı” oyununu oynatmak istiyorlar.

Birden makbul hale gelen Anayasa’daki adımlar bir bir geçiliyor. . Kısa sürede seçime gidilmek isteniyor. Sandığa gidilecek, 7 Haziran öncesine dönülecek.

Oysa olacak şey değil. Köprülerin altından çok sular geçti. “Status quo ante” ham hayal!

Düşmüş kralların hayali!