Suni tecavüz gündemine değer vermek istemem, ama yine değinmeden geçemiyor insan… 

Toplumdaki yoğun tepki sonucu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geniş mutabakat çağrısı sonucu tasarı komisyona geri çekildi.

İnsanlara, boyumuzu aşmaya yüz tutmuş ekonomik krizi ve savaş halimizi bile bir- iki gün boyunca unutturacak hassasiyette bir konu.

Medeniyet denilince herkesin aklına bir yer gelirmiş.

Her yerde aynıdırlar bu suçlular.

Vallahi kendi sapıklıklarından değil, sadece zavallı çocukları düşünüyorlarmış. 

Bir de, hapse girip mağdur oluyorlarmış!
Hem anne babası, genellikle de babası mahalle baskısı veya maddi menfaat sonucu, yani evlatlarını satar gibi, yani evlenme izni verince, 6-14 yaşındaki çocuk da, pardon kadın- eş de,  zaten gönüllü oluyormuş ya,  hani!  

Neresinden baksanız, iğrençlik, yani!

Çocuk evliliği, tecavüzü, ne derseniz deyin, ortada tek mağdur vardır: ÇOCUK.

(1) Kandırılan, (2) ailesi tarafından baskıyla ‘rıza’ göstermek zorunda kalan, (3) güya “evlendirilerek” müebbet tecavüz cezasına çarptırılan ÇOCUK. 

Gerisi hikâye… 

Hatta tecavüz seviciliği!

Hangi ülkede, hangi kültürde olursa olsun!

Evet,  bu durumlar, gerçekten sözün bittiği yerler. 

Böyle sözde anne babalar, aşağılık bir suç işlerken ve genelde andropoza girmiş tecavüzcüler keyiflerine bakarken, buna göz yuman ülkelerin  yetkilileri de açıkça suç işlemektedirler.

Ulusal kanunlarımız yanında, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınan çocuğun aile ortamında çocukluğunu yaşaması gibi birçok temel çocuk hakları ihlal edilmektedir.

Görevli yetkililer de bunu engellemek bir yana, çocuklara karşı işlenen bu suçlara en azından ihmal yoluyla iştirak etmektedirler. Pekâlâ, fiili tecavüz var, meşrulaştırıverelim diyenlere ne denir?

Ama hani meşhur,  “fiili durum maalesef böyle, yasaları fiili duruma uyduralım” mantığı size de bir yerlerden tanıdık gelmiyor mu? 

Bu konu elbette hassas ve önemlidir. 

Ancak, yine de birçok hayati ekonomi, terör ve savaş gibi sorunların üstünü örten, gündemi suni olarak değiştiren bir şekilde geliştirip gereğinden fazla beslemeyelim.

Ülkemizin bunca ekonomik kriz esas gündemi varken, güya 3000 civarında  çocuk tecavüzcüsünün uçkurunu ve bu sapıkların özgürlüğünü düşünecek bir dakikamız olmamalı, değil mi?

Ama mağdurlara sahip çıkarak, onlara maddi manevi destekleyerek!

Belli vakıf ve kesimlerde, çok sayıda kız-erkek çocuk istismar ve tecavüz failleri açığa çıktı. Medyada açık açık 13 yaşındaki kız çocukların evlenebileceğini, yani tecavüz edilebileceğini savunan canlılar türedi. Ülkemiz için yüz kızartıcı bir durum. 

İnsanın aklına, acaba bu tür çabalar özel bazı kişileri kurtarmak için mi yapılıyor, yoksa gündemde bundan daha vahim kötü şeyler var da, üstleri mi kapatılıyor, sorusu geliyor.  Gerçi ekonomik kriz ve savaş durumlarından kötü daha ne olabilir ki?

Ne de olsa, maalesef memleketimizde birçok şahsa özgü kanun çıkarılmadı değil!

 

Ümidimizi yitirmeyelim

Medeniyet konu olunca aklıma nedense İsveç geldi.

Medeniyetlerde, siyasette, üst bürokraside  koltuktan vazgeçme, yani istifa denen bir mefhum vardır.
Beğenmediğiniz elin cavuru İsveç’te 22 yaşındaki kadın bir bakan 0,20 promil alkol ile kontrolde yakalanınca, topluma kötü örnek oldum,  diye  makamından istifa ediyor. 

Bizde zaten bir bakana alkol testi yapacak babayiğit polis memuru çıkmaz gerçi… Çıksa  da 0,20 değil 1,5 promille de olsa istifa eder miydi acaba?

Ama bizimkilerin  derdi başka. 

Yüksek binalar, uzun köprüler, tüneller yapmakla ve hatta “ellerin cavurlarına” yaptırmakla  medeniyet gelmiyor!

Medeniyet satın alınmaz, ancak medeni olunur!

Bunun için de, çağdaş eğitim gereklidir.

Maalesef eğitimde, OECD ülkeleri arasında sondan 4. olmuşuz. !

15 yıllık AKP iktidarının yaptığı en önemli tahribat da budur.

FETÖ çetesinin özellikle milli eğitimde çok güçlü örgütlenmiş olduğunu hatırlatalım.

Öyle ya, FETÖ’cü teröristleri milli eğitimde de mutlaka CHP ve Kılıçdaroğlu yerleştirmiştir (!!!) 

Cehalet, hırs ve yüzsüzlük birleşince böyle saçmalıklar da pişkinlikle ileri sürülebiliyor.

SONUÇ:

Çocuk (gelin) tecavüzleri 21. Yüzyıl Türkiye’sine ve hiçbir T.C. vatandaşına yakışmıyor. 

Bu utanç verici durum hiç bir gerekçeyle meşrulaştırılamaz!

FETÖ’ den kurtulmak ancak laik ve çağdaş milli eğitim ile olur.

Medeniyet, çağdaş ve laik eğitimin doğal sonucu olur.

Yani, sonuçta hepimiz  başlıktaki soruya verdiğimiz cevaba göre, ona uygun bir yaşam hak ediyoruz.