2018 Cumhurbaşkanı Erdoğan için zor bir yıl olacak!

2018 Cumhurbaşkanı Erdoğan için zor bir yıl olacak!

2017 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan için hiç de kolay geçmedi. Ancak görünen o ki 2018 Erdoğan için geçen yıldan daha zorlu olacak...

Geride bıraktığımız yıl Türkiye siyasal tarihi için birçok dönüm noktasını içinde barındırdı. Bugün yaşamaya başladığımız yılın temposunun geçen yılın çok üstünde olacağını öngörebiliriz. Özellikle de iktidardaki AKP ve onun Genel Başkanı Tayyip Erdoğan için. Ülke içinde ve dışarıda yaşanacak potansiyel gelişmeler Erdoğan’a rahat bir uyku uyutmayacak cisten. 

Parti dizaynı bitmedi

Erdoğan, 16 Nisan Referandumu’nun hemen ertesi günü başladığı parti içi dizayn sürecini bir türlü sonuçlandırımayor. Partinin olağan kongre süreci oldukça coşkusuz geçiyor. Erdoğan il kongrelerine katılarak örgütü ayakta tutmaya çalışıyor. Örgüt içerisinde yaptığı değişikliklerden istediği sonucu alamadı. Tüm baskılara rağmen Bolu il kongresinde olduğu gibi parti içi ekiplerin önüne geçebilmiş değil. Rant kavgası partinin tüm hücrelerine kadar yayılmış durumda. Erdoğan, bırakın toplumun geri kalanını, kendi tabanına bile inandırıcı bir hikâye anlatmakta zorlanıyor. 

Belediyeler kesmedi

Erdoğan 2017’nin son çeyreğinde üzerindeki yükleri atmak için hem örgüt içerisinde hem de belediye yöenetimlerinde hızlı bir tasfiye hareketi başlattı. Tasfiye hamlesinin 2018’in ilk aylarına da sarkacağı konuşuluyor. Sadece Ocak 2018’de dört yeni belediyede benzer süreçlerin yaşanacağına dair parti içerisinden ciddi sinyaller geliyor. 

Belediyelerde yaptığı değişimlerle ‘şok’ etkisi amaçlayan Erdoğan en azından şimdiye kadar istediği sonucu alamadı. Her değişklik gerekçesi yeni bir belediye başkanına işaret etti. Bu süreç aynı zamanda ‘hoşnutsuzlar’ örgütüne yeni ve sayıları her geçen gün artan AKP’lileri ekledi.

2018 Gül’ün yılı

Erdoğan’ın parti içerisindeki tek derdi belediye başkanları değil. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de aralarında olduğu AKP’nin güçlü isimlerinin sesleri daha çok çıkmaya başaldı. Son olarak KHK düzenlemesine dair başlayan tartışma Gül-Erdoğan atışmasına kadar vardı. Üstelik bu tartışma neredeyse örgütün tamamında etkisini göstermiş durumda. Yönetim düzeyinde Gül’e tepkiler yükselirken taban en azından şimdilik aynı fikirde değil. 

Yola AKP ile devam etmek isteyen ama Erdoğan’la bu işin çok zor olduğunu düşünen bir grubun parti içindeki varlığı uzun zamandır biliniyordu. Bu ekip ilk kez Gül’ün 2017’nin son günlerinde çıkışları ile sözcüsünü bulmuş gibi bir hava estiriyor. 2018 Gül’ün çok daha fazla konuşulacağı bir yıl olacağını şimdiden söylemek mümkün. 

Kongre mi erken seçim mi?

Net bir tarih verilmemekle birlikte ilkbaharda gerçekleşmesi planlanan olağan kongrede Erdoğan üst yönetimde güçlü bir değişiklik yapacak. Ama kongrenin erteleneceği söylentileri de var. Gerekçe ise sonbaharda gerçekleşecek bir erken seçim. AKP kulislerini yakından takip eden meslektaşlarımıza göre 2019 yılına kadar beklemekten yana olmayan Erdoğan, 2016 Nisan referandumunun hemen ertesinde erken seçim kararını almış. Özellikle son bir kaç aydır bu ihtimali güçlendiren çok fazla gelişmeye de tanık olduk. 2018’in ilk haftasından başlayarak erken seçim gündeminin hiç eksik olmayacağını şimdiden söylemek mümkün.

Dış politika

2018’i Erdoğan için zorlaştıracak etkenlerden biri de yanı başımızda, Suriye ve Irak’da yaşanacak gelişmeler. Bugüne kadar stratejisi olmayan, sürekli değişen bir dış politika yürüten Erdoğan için tek kıstas attığı adım sonrası içerideki iktidarını ne kadar tahkim edip edemediği oldu. Ama artık bu anlayışın devam ettirilebilir olma şansı kalmadı. Erdoğan için ‘karar’ anlarının periyotları çok sıklaştı. Tüm gelişmeler Türkiye için Rusya-Esad-İran hattı ile ABD-Batı hattı arasında karar verme zamanın geldiğini gösteriyor. Üstelik her iki kararda da Kürtler masada olacak. Bu karar alındığı andan itibaren de AKP ve Erdoğan için iç siyasette ittifakların yeniden masaya yatırılması anlamına gelecek. Erdoğan, hem içeride hem de dışarıda oyalama taktikleri ile süreci bugüne kadar taşıdı. Ama özellikle bölgede taşlar yerine oturdukça Erdoğan için manevra alanı da daralmaya başladı.