AB Türkiye’ye verilen fonları gözden geçiriyor

AB Türkiye’ye verilen fonları gözden geçiriyor

AB Sözcüsü, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in “AB fonlarının askıya alınması”yla ilgili mektubuna destek verdi. Sözcü, verilen fonlar ile müzakereler arasında doğrudan ilişki olduğunu belirterek, “Para politikayı takip eder” sözleriyle mektuba sahip çıktı.

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında 25 Temmuz’da yapılan Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog toplantısı öncesinde, Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in AB üst düzey yetkililerine “fonların askıya alınması” talepli bir mektup yazmıştı.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Gabriel’in bu mektubuna Avrupa Birliği sahip çıktı.

Mektupta, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politikalarının Avrupa değerler sistemiyle açık bir tezat içinde olduğu ve net bir yanıt gerektirdiği” ifadesi yer alıyordu.

Fonlar gözden geçiriliyor

AB Sözcüsü, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada üye ülkelerle AB arasında “sürekli diyalog” olduğunu anımsatırken, AB Komisyonu’nun Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) fonlarını da gözden geçirdiğini söyledi.

IPA fonlarının üçte birinin özel siyasi ve demokratik reformlara odaklandığını anımsatan sözcü, önceliğin “Demokrasi ve yönetim, sivil toplumun güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğü ve temel haklar” da olduğunun altını çizdi.

Sözcü, komisyonun, Türkiye’de yapılacak mali yardımların AB’nin çıkarları ve değerleriyle uyumlu olduğunun sıkıca gözden geçirdiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:

AB’nin kurallarına göre, IPA yardımlarının askıya alınmasına dair olası bir karar, siyasi sürece bağlıdır. IPA fonları ile müzakereler arasında doğrudan ilişki vardır; para politikayı takip eder.

Her AB üyesi ile ikili ilişki önemli

AB; Hollanda, Avusturya ve Almanya gibi ülkelerle yaşanan gerilimlerin ardından artık Türkiye’nin üye ülkelerle ikili ilişkilerini düzeltmesini de bir parametre olarak sıralıyor.

AB Sözcüsü de Gabriel’in mektubunun, 25 Temmuz’da Türkiye heyetinden gizlendiği iddialarına karşılık, AB’nin üye ülkeleriyle “sürekli diyaloğu” olduğunu anımsatarak, “AB tarafı, (25 Mart’ta) AB-Türkiye işbirliği ve diyaloğunun, hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükler konusunda somut, olumlu adımlar kadar, her AB üyesi ülkeyle iyi ilişkilerle sürdürülmesi gerektiğini vurguladığını” söyledi.

Türkiye ile Avrupa arasındaki vize karşılığı mülteci mutabakatını AB, vize serbestisinin vazgeçilmez bir kriteri olarak görüyor.