Afrin operasyonu: ‘Türkiye’nin zamanı az’

Afrin operasyonu: ‘Türkiye’nin zamanı az’

Karar yazarı Etyen Mahçupyan, Türkiye'nin Afrin'de, ‘kısa zamanda kalıcı bir darbe vurarak, PYD’nin geri dönmemesini sağlamak istediğini ancak zamanının kısıtlı olduğunu’ yazdı, ‘Bir süre sonra baştaki noktaya dönülebilir’ uyarısında bulundu.

Karar gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan,  Afrin operasyonunun, sadece ABD’ye değil, tüm diğer aktörlere de karşı yapıldığını belirterek, “Dolayısıyla Türkiye’nin zamanı az… Kısa zamanda kalıcı bir darbe vurarak, PYD’nin ‘geri dönmemesini’ sağlamak istiyor. Bu meyanda kısıtlar çerçevesinde hedefin olabildiğince gerçekçi konması da gerek. Aksi halde bir süre sonra baştaki noktaya dönülebilir” yorumunda bulundu.

Mahçupyan, ‘Afrin nasıl zorunlu hale geldi?’ başlıklı yazısında, “Bir PKK uzantısı idari oluşum istemiyorsa, Türkiye’nin bizzat harekete geçmesi kaçınılmazdı. ‘Terör koridoru’ rahatsızlığı uzun süredir dillendiriliyor, Barzani referandumu sonrasında Kürtlerin her türlü özerkleşme ihtimali tehdit olarak tanımlanıyordu” dedi. Mahçupyan, özetle şu görüşleri dile getirti:

“Oysa bu arada diğer aktörlerin hepsinin onay verdiği bir çözüm ihtimali belirmişti: Suriye merkezin güçlü kaldığı, bölgesel bir federatif yapıya doğru evrilecekti. Bu dinamiği durdurma gücü olmayan Türkiye en azından Kürtlerin tek başına bir birim oluşturmasını engellemek istedi. Bunun ilk adımı PYD’nin üzerine gidilmesiydi ve IŞİD’in bitmesi ile birlikte söz konusu hamle aciliyet kazandı.

‘EV ÖDEVİ İYİ YAPILDI’

Önce Cumhurbaşkanı’nın ağzından niyet ve hedef ilanı yapıldı, zaman verilerek çıta yükseğe kondu ve böylece operasyon herkes için beklenilir hale getirildi. Askeri hazırlığın arka planında ‘ev ödevi’ iyi yapıldı. Suriye ile doğrudan veya dolaylı ilişkili tüm ülkelerle başarılı bir diplomatik bilgilendirme trafiği yürütüldü. Bu girişimin sadece Afrin ile sınırlı kalmayacağı her fırsatta yinelendi… Böylece Türkiye kendisi için bir hareket alanı kazandı.

‘MESELE, NE KADAR HIZLI OLUNABİLECEĞİ’

Şimdi mesele ne kadar hızlı olunabileceği… Çünkü Suriye geneli üzerinde söz hakkı çok daha fazla olan Esat, İran, Rusya ve ABD’nin Türkiye’yi çok uzun süre bekleyeceklerini öngörmek gerçekçi olmaz. Unutmamak gerek ki bu aktörlerin hepsi daha zayıf bir PYD’ye razı olsalar da, ABD ve Rusya PYD’nin ya da birleşik bir Kürt hareketinin ağırlık koymadığı bir siyasi yapılanmada Suriye’nin ellerinden kaçabileceğinin farkındalar. Esat ve İran ise PYD’den boşalan alana Sünni Arapların yerleşmesine karşılar…   

Kısacası Türkiye’nin askeri operasyonu sadece ABD’ye değil, tüm diğer aktörlere de karşı. Dolayısıyla Türkiye’nin zamanı az… Kısa zamanda kalıcı bir darbe vurarak, PYD’nin ‘geri dönmemesini’ sağlamak istiyor. Bu meyanda kısıtlar çerçevesinde hedefin olabildiğince gerçekçi konması da gerek. Aksi halde bir süre sonra baştaki noktaya dönülebilir.”