Ahmet Hakan'a; ‘Seni ben bile kurtaramam’

Ahmet Hakan'a; ‘Seni ben bile kurtaramam’

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görevi süresince basın danışmanlığını yapan Ahmet Sever’in, yeni kitabının tartışmaları sürüyor. Hürriyet’teki köşesinden “Ahmet Sever, AKP’li Mustafa Şentop’a iftira atmıştır” diyen Hakan’a sert bir cevap veren Sever, “Göze gireyim derken, birden gözden düşebilirsin; seni ben bile kurtaramam” dedi.

Uzun yıllar 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün basın danışmanlığını yapan Ahmet Sever'in, görev süresinde yaşadıkları ve sonrası ile ilgili bilgilerin yer aldığı ikinci kitabıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Sever, “Kapalı Kapılar Ardındaki Siyasi Sırlar – İçimde Kalmasın – Tanıklığımdır” isimli kitabında, geçen yıl yapılan referandumdan önce İngiliz gazeteci Daved Gardner'e ‘Gül ve Davutoğlu'nu FETÖ'cülükle suçlar, hapse atarız' diyen AKP'linin, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop olduğunu belirtmişti.

Söz konusu iddiaları, Hürriyet Gazetesi’nde bugünkü köşesine taşıyan Ahmet Hakan, “Ahmet Sever, Mustafa Şentop’a iftira atmıştır” görüşünü dile getirdi.

Bunun üzerine T24’teki köşesinde bir yazı kaleme alan Ahmet Sever ise “Ahmet Hakan, Doğan Grubu,  Demirören Grubu’na satıldığından beri kendini yeni patronaja daha doğrusu, Saray’a göre “konumlandırma” sancısı yaşıyor.  İşi kolay değil. Son günlerde bunu herkes açık seçik görüyor...” dedi.

‘BALTAYI TAŞA VURMUŞ’

Hürriyet’te bugünkü köşe yazısında Hakan’ın, kendi üzerinden iktidara şirin görünmeye çalıştığını savunan Sever, özetle şunları yazdı:

“İktidar cenahında bana yönelik tepkiyi ve öfkeyi bildiği için  “İşte benim işime yarayacak, beni kurtaracak bir malzeme” diye görmüş... Ama baltayı taşa vurmuş...

Gardner’i tanımıyorum. Ama onun yakın bir dostu, benim de çok güvendiğim bir arkadaşım. Ona sordum. “Bana haberim var. Daved bana bunu söyleyenin Mustafa Şentop olduğunu aktardı” karşılığını verdi. Ben de kitabımda bunu yazdım...

Mustafa Şentop, ilişikte Daved Gardner’in o cümleyi kuranın kendisi olmadığına dair bir notuyla birlikte bir açıklama yaparak beni yalanladı... Daved Gardner’e bu olay nasıl aktarıldı, arada nasıl bir diyalog geçti bilmiyorum. Özellikle Avrupalı gazeteciler eğer söz vermişlerse kaynağını açıklamama konusunda çok hassastırlar.

Benim de kaynağıma güvenim tam...

AHMET HAKAN’A SORULAR

Buradaki asıl sorun şu: O skandal sözler partinin kurumsal kimliğini temsil eden ve parti adına konuşma yetkisine sahip biri veya birileri tarafından söylenmiş mi? Söylenmiş.

Gardner, Şentop dahil yaptığı görüşmelerden sonra, “FETÖ suçlaması, Gül ve Davutoğlu’nu tehdit etmek için güçlü bir sopaya dönüşmüş artık” sonucuna varıyor mu? Varıyor.

Şimdi Ahmet Hakan’a şu soruları sormak şart oldu:

Bu akla ziyan olay, yazılarından birinde ele almaya değmeyecek  kadar önemsiz mi? İşin bu tarafını görmezden gelip, balıklama Şentop’un açıklamasının üstüne atlamışsın...Bir düşün...

Bana her fırsatta insafsızca saldıran yandaş medya, Şentop’un iki gün önce yapılan bu açıklamasını neden büyütmedi, kenarda köşede fark edilmesi  zor yerlerde kullandı? Ak trollerin neden hiç sesi çıkmadı? Çünkü bu skandalın büyümesi, konuşulması, tartışılması istenmiyor... Çünkü doğru...

‘GÖZE GİREYİM DERKEN…’

Bir daha düşün, senden başka bir Allah’ın kulu bu konuyu neden yazmadı? Bu bile tek başına seni uyandırmaya yetmedi mi?

Sana bir tavsiye... Yerini korumak için iktidarın hoşuna gidecek hamleler yaparken aman dikkat et, bir kulağın Saray tarafında olsun... Yoksa göze gireyim derken, birden gözden düşebilirsin... Seni ben bile kurtaramam...”