‘AKP'deki düşüş durdurulamıyor!’

‘AKP'deki düşüş durdurulamıyor!’

Yeniçağ yazarı Arslan Bulut, kadın cinayetleri ve tarikat yurtlarındaki çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının halkı korkuttuğunu ve her geçen gün vicdani faturanın AKP’ye kesildiğini savundu. Bulut, “Her ne kadar ‘anketleri üç ay durdurdum’ dese de bu konudaki araştırma verilerinin Tayyip Erdoğan'a iletildiği anlaşılıyor” dedi.

Yeniçağ yazarı Arslan Bulut, kadın cinayetleri ile tarikat yurtlarında veya okullarda çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının halkı korkuttuğunu belirterek, “Üstelik, bu iklim, AKP iktidarının bir kadın bakanı tarafından "bir kereden bir şey olmaz" denilerek neredeyse meşrulaştırılmak istenmiştir. Dolayısıyla her geçen gün, vicdani fatura AKP'ye kesilmektedir” dedi.

Bulut, ‘AKP’deki düşüş durdurulamıyor’ başlıklı yazısında, her ne kadar "anketleri üç ay durdurdum" dese de araştırma verilerinin Tayyip Erdoğan'a iletildiğinin anlaşıldığını belirterek, özetle şöyle yazdı:

‘İKTİDARA EN BÜYÜK ELEŞTİRİ SURİYELİ GÖÇMENLER…’

“AKP iktidarına kendi seçmeninden yönelen en büyük eleştiri, Suriyeli göçmenler meselesiydi. AKP'ye oy veren birçok vatandaş, sırf bu politika yüzünden desteğini çekeceğini söylerken, durum Tayyip Erdoğan'a iletildi. O da Suriyelilerin kendi ülkelerine döneceklerini söylemeye başladı. Oysa ölçümler kendisine ulaşmadan hemen önce, aynı konuyu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu'na "Sen ensar nedir bilmezsin." diyordu.

Hicret sırasındaki ensar ve muhacir ilişkisi Alevilikte musahiblik kurumuna dönüşmüştür. Kardeş aile seçmek ve ömür boyu birbirine destek olmak esasına dayanan bu kurum, Aleviler arasında hâlâ yaşamaktadır. Bugün ise Ensar Vakfı denilince aklınıza ne geliyor?

Erdoğan, çözüm sürecinden de 7 Haziran seçim sonuçlarını gördükten sonra vazgeçmiş ve beş ay sonra yapılacak 1 Kasım seçimlerine terörle mücadele başlatarak girmişti. Böyle olunca, şehirlerin etrafına hendek kazılmasına içine de yığınak yapılmasına nasıl izin verildiği, askerin, polisin elinin kolunun neden bağlandığı gibi sorular unutuldu! 15 Temmuz vakası, El Bab ve Afrin Harekâtı ile birlikte bu konularda soru sormak bile vatana ihanet gibi gösterildi. Buna rağmen, gerçekler ortaya çıkmaya başladı.

AKP'deki düşüşü, MHP de durduramadı. Zira MHP de düşüşteydi. Üstelik, kadınlara yönelik cinayetler ve çocuklara tecavüzlerden, artık iktidardan beslenen o iklim, sorumlu tutuluyordu.

İşin doğrusu, bu iklimi İslâm değil, İslâmı geçim ve seçim kapısı yapanlar oluşturdu!”