AKP’den, Abdullah Gül ve onun adaylığını isteyen Fehmi Koru için sert sözler

AKP’den, Abdullah Gül ve onun adaylığını isteyen Fehmi Koru için sert sözler

Gazeteci Fehmi Koru’nun bir süredir yakın dostu ve 11. Cumhurbaşkanı Gül’ün adaylığı için kaleme aldığı sözleri ve Gül’ün sessizliğini sert sözlerle eleştiren AKP’li Mehmet Metiner, “Gül, Erdoğan’ı devirme projesinde akla gelen bir isim haline gelmişse, bundan rahatsızlık duymalı. Suskunluk fitneyi çoğaltır” dedi.

AKP İstanbul Milletvekili ve Star yazarı Mehmet Metiner, son günlerde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adının daha çok gündeme gelmesi üzerine, “Kendi isminin kirli senaryolarda telaffuz edilmesinden duyduğu rahatsızlığı fitnecilerin yüzüne vurmalıdır. Suskunluk fitneyi çoğaltır, fitnecileri sevindirir, biline” dedi.

Metiner, ‘Abdullah Gül ne diyor?’ başlığıyla yayımlanan yazısında, Gül’ün aday olup olmayacağı, hangi partiyi tercih edebileceği gibi soruların merak edildiğini, ancak bu soruların henüz bir cevabının olmadığını kaydetti. Metiner, “Çünkü Gül, sessizliğini koruyor. Ama Gül üzerinden herkes meşrebi ve muradına göre cevaplar veriyor. Gül’e dair senaryoların ardı arkası kesilmiyor” dedi.

FEHMİ KORU’YA SERT SÖZLER

İsim vermeden Fehmi Koru’yu işaret eden ve ‘Gül’e yakınlığıyla maruf bir gazetecinin son günlerde ortaya attığı senaryo, Gül’ün nerde durduğunu veya duracağını daha belirsiz kıldı’ ifadesini kullanan Metiner, şunları yazdı:

“Bence o gazetecinin senaryosu bilinçli. İlkin, “Gül aday değil” diyor. Sonra, “ısrar edilirse kabul edebilir” diyor. Devamında çelişkili başka iddialar öne sürüyor…

Pensilvanya’ya yakınlığıyla bilinen ve herkesin zekasına şapka çıkarttığı o gazetecinin birbiriyle çelişen iddialar ortaya koyması bence bilinçli.

Dikkat edilirse dediği şudur: “Bakmayın siz Gül’ün yakın çevresine aday değilim demesine. Israr edilirse kabul eder.”

O gazetecinin CHP-HDP’nin ana eksenini oluşturacağı eski Türkiye bloğuna verdiği akıl bu işte: “Erdoğan’ın önünü kesmek için Gül’e mecbursunuz. Başka türlüsü size kaybettirir.”

Bunu tabii kurnazlıkla yapıyor. Çünkü o gazeteci açık seçik bu meyanda mesajlar verecek kadar akılsız değil. Dahası bu tür mesajları kendi başına tedavüle sokarak kendini riske edecek kadar da tecrübesiz değil.

Görülüyor ki eski Türkiye artıklarından oluşan gayrı milli cephenin tek derdi var: Erdoğan’ı devirmek!

Erdoğan’ı devirmek, eski Türkiye’ye geri dönmek anlamına geliyor pek tabii.

‘GÜL, OYUNLARI BAŞLARINA ÇALMALI’

Gül, bu projede akla gelen bir isim haline gelmişse kendisi oturup düşünmeli ilkin.

Kendisine en yakın birilerinin ismini bu tür kirli senaryolarda gündeme taşımasından asıl kendisi rahatsızlık duymalı.

Kimlerin kendisini, hangi kirli amaçlar için kullanmayı düşündüğünü görerek tavrını netleştirmeli.

Kendisini “Benim Cumhurbaşkanı adayım Abdullah Gül kardeşimdir!” diyen Erdoğan’ın karşısına dikmeyi planlayan malum güç odaklarının oyunlarını başlarına çalmalı.

Kendi adının bu tür senaryolarda geçmesinin dahi kendisi için bir zül olduğunu haykırmalı.

Kendisinden sadece AK Parti camiasının değil, Erdoğan liderliğine gönül vermiş milletin beklediği net duruş budur.

Sahiden ısrar edilirse malum cephenin adayı olmayı kabul edecek bir Gül algısı, en başta Gül’ü rahatsız etmelidir.

O yüzden suskunluğunu bozmalıdır.

ERDOĞAN ŞAHA KALKACAK

…Hiç kuşkum yok: 15 Temmuz ruhu, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın şahsında şaha kalkacaktır.

Gül kardeşimiz tıpkı Bahçeli gibi bugünden Erdoğan liderliğinin arkasında durduğunu açıklayarak eski Türkiye artıklarının oyununu bozmalıdır.

Kendi isminin kirli senaryolarda telaffuz edilmesinden duyduğu rahatsızlığı fitnecilerin yüzüne vurmalıdır.

Suskunluk fitneyi çoğaltır, fitnecileri sevindirir, biline…

KORKTUĞUMUZ İÇİN DEĞİL

Meraklısına not: “Gül’ün adaylığından korktuğumuz için işbu yazıyı kaleme aldığımız sonucunu çıkartacak o fitnecilere şimdiden derim ki bizim korkumuz yok seçimden yana. Cumhurbaşkanı’mızın, cumhurun ittifakıyla yeniden güçlü bir biçimde seçileceğinden yana zerrece kuşkumuz yoktur bizim. Sadece Gül’ü kaybetmekten üzülürüz. Gül’ün milletin gönlünden temelli düşmesinden üzüntü duyarız. Bu seçim mülahazasıyla alakalı bir durum değil, kardeşlik hukukumuzla alakalı bir durumdur. Gül’e yönelik bu kardeşçe sözlerimin anlamı da, amacı da budur.”