Akşener'in danışmanı: ‘Yetsin artık bu kutuplaştırıcı hadsizlik’

Akşener'in danışmanı: ‘Yetsin artık bu kutuplaştırıcı hadsizlik’

Operasyonun başladığı sırada Berlin’den askerlere dua eden Kılıçdaroğlu ile evinde askerler için namaz kılıp Kuran okuyan Akşener’e yönelik eleştirileri gündemine alan Murat İde, “Bu şakanın kameralarını nereye gizlediniz?” dedi.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in basın danışmanı ve Yeniçağ yazarı Murat İde, askerler üzerinden kişisel hesap yapanlar için "adalet her zaman tecelli eder" ifadesini kullanarak, "Yetsin artık bu kutuplaştırıcı hadsizlik" diye yazdı.

Türkiye'nin Afrin'e yönelik başlattığı operasyonun ne fetih ne din ne de herhangi bir mezhep tebliği olduğunu belirten İde,  "Bu tamamen zorunlu, tepeden tırnağa haklı bir güvenlik operasyonudur" değerlendirmesinde bulundu.

‘MİLLİ UNSURLARA VERİYOR AYARI’

Murat İde, "Teşekkürler sayın Başbakan..." başlığıyla kaleme aldığı yazısında, “Dikkat buyurun, ağzını açan, "Askerimiz arazide, operasyonda.. Şimdi susma zamanı" diye başlıyor söze.. Ama bunu diyenleri susturabilene aşk olsun. Örnek mi? Yukarıdan başlayalım, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Milli bir mesele koyuyor adını, doğaldır ki operasyonla ilgili 'Milli Mutabakat' arıyor. Ancak, "Milli bir meselede, milli mutabakat" ararken, bütün milli unsurlara veriyor ayarı. Ettiği her sözü, attığı her adımı onaylamayana yapıştırıyor yaftayı; gayrı milli ve hain. Üstelik mesele milli ama konuşma yaptığı yer parti kongresi, arkasındaki fotoğraf parti amblemi” dedi.

‘BAHÇELİ BAŞLIYOR BOMBALAMAYA’

Bir başka örneğin ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğunu belirten İde, şunları yazdı:

“O da Afrin operasyonunun milli bir mesele olduğunu, herkesin dikkat etmesi gerektiğini söyleyerek başlıyor.. Ki haklı.. Sonra? Sonrasında başlıyor bombalamaya;

-Kemal bey halt etmiş.. İP'liler,(İYİ Parti) yazıklar olsun size..

Devlet bey bunları söylerken, Kemal Kılıçdaroğlu (fikri haklarım saklı) Berlin'deki salonun atmosferine rağmen, tam destek deyip, askerlerimiz için duacı oluyor..

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, evinde askerlerimiz için namaz kılıp, Kur'an okuyor..

Bakıyorsunuz Bakanlar da aynı cümlelerle başlıyor konuşmalarına;

-Askerimiz operasyonda.. Şimdi dua zamanı..

Hay hay.. Elbette askerimiz sahaya çıktığında dualarımız eksik olmayacak dilimizde.. Peki ya sonrası;

-Eski Türkiye, eski defterler çoktaaaan kapandı..

Al sana, milli duruş talebinin ardına, parti sloganı.. Sonra da pyd operasyonunda milli mutabakat beklentisi..

‘BAYRAK ÖNÜNDE YAPILASI KONUŞMALAR…’

Bunlar küçük bir bölümü.. Ağzını açan 'Milli mesele' diyor, 'Milli mutabakat' diyor ama mutabakat sağlanamasın diye elinden geleni yapıyor..

E bu tavır da yankısını yaratıyor.. Operasyon konusunda milli mutabakat bekleyenlerin, mevzuyu iç siyasete tahvili, doğal olarak toplumun bir bölümünde tepki yaratıyor..

Bayrak önünde yapılası konuşmalar, parti kongresinde parti amblemi önünde yapılınca..

Hepimizin geleceğini ilgilendiren bir operasyon, kendi siyasi geleceklerine yatırım aracı gibi kullanılınca..

Milli mesele demekten yorulmayanlar, seçim konuşması gibi seslenince..

Ne milliliği kalıyor işin, ne mutabakatı..

Sorun, milli diyenlerin yabancısı olduklarını bildiğimiz 'Millilik' anlayışı, mutabakat arayanların, milletin tamamıyla 'mutabık' olamayışı..

BAŞBAKAN TEŞEKKÜR EDİYOR, MUHALEFET MUHALEFETE SAYDIRIYOR

İşte bu yüzden 'Teşükkürler sayın Başbakan' diye yazdım başlığa..

Çünkü konuşmasında, muhalefete, verdiği destekten ötürü sadece o teşekkür etti.. Mutabakatın ilk ve tek adımı ondan geldi..

Bu olması gereken.. İşin tuhaf yanı, Başbakan bile muhalefete teşekkür ediyor, bir muhalefet partisi ise muhalefete saydırıyor..

Biri söylesin Allah aşkına;

-Bu şakanın kameralarını nereye gizlediniz?”