Almanya’nın son hamlesi: Türkiye’ye ihracat yapan şirketlere ‘sınırlama’

Almanya’nın son hamlesi: Türkiye’ye ihracat yapan şirketlere ‘sınırlama’

İkili ilişkilerde gerginliğin tarihi bir noktaya ulaştığı Almanya, Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar konusunda yeni bir adım attı.

Alman hükümeti Türkiye’ye ihracat yapan Alman şirketlerine yönelik Hermes kredi ve yatırım garantilerine üst sınır getirdi.

Deutsche Welle Türkçe’nin Alman haber ajansı ‘dpa’ya dayandırdığı habere göre 2017 yılında Alman şirketlerine Hermes garantileri 1.5 milyar avroyla sınırlandırılacak. Türkiye için Hermes garantileri 2015 yılında 2.1 milyar avro, 2016 yılında ise 1.1 milyar avro düzeyindeydi.

Hermes kredisi nedir?

Hermes kredisi Federal Alman Hükümeti’nin Alman ihracatçıları desteklemek amacıyla oluşturduğu bir garanti programı. Bu kredi ve garanti sistemiyle ihracatçıların işlemlerindeki ticari ve siyasi risklere karşı korunması amaçlanıyor.

Hükümet bu kredi ve garantileri doğrudan Alman ihracatçılara veriyor. Alman ihracat şirketlerini yabancı iş ortaklarının ödemeleri aksatması durumunda doğacak zarara karşı korumayı amaçlıyor.

Amaç Türkiye’ye yaptırımları artırmak

dpa, haberinde Türkiye’ye ihracat yapan Alman şirketlerine Hermes kredisi sınırlandırmasının aslında Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımların bir sonucu olduğunu vurguladı. Almanya, Türkiye’nin ihracat ve ithalat yaptığı ülkelerde başı çekiyor. Alman yatırımcıların Türkiye’ye ihracatını azaltmayı amaçlayan bu hamle, iki ülke arasındaki ticari hacmin azalmasına da neden olabilir.

Zira önceki yılların verilerine göre Türkiye, ABD ve Rusya’nın ardından en fazla garanti hacmi tanınan ülkeler arasındaydı. Ancak 2017 yılının ilk yarısında Türkiye’de iş yapan Alman şirketleri için sadece 680 milyon euroluk Hermes garantisi sağlandı.

Almanya Türkiye için ‘vazgeçilmez’

Alman Sanayi Birliği verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 6 bin 800 Alman şirket faaliyet gösteriyor.

İki ülke arasındaki ticaret hacmi 37 milyar euro tutarında. Türkiye, Almanya’nın ihracat yaptığı ülkeler arasında 15’inci sırada yer alıyor. Almanya ise Türkiye için çok daha önemli bir ticaret partneri. 2016 yılında Almanya Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı birinci ülke, en çok ithalat yaptığı ikinci ülkeydi.

Almanya ‘kin mi tutuyor?’

Geçtiğimiz yıllarda ‘Erdoğan’a şiir’ kriziyle tırmanan gerginlik, Türkiye kökenli Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasıyla gitgide arttı. Çifte vatandaş olan Yücel, aylardır cezaevindeyken Almanya her kademeden Yücel’in serbest bırakılması için çağrı yapmıştı.

Yücel’i Büyükada’da eğitim esnasında gözaltına alınan insan hakları aktivistlerinden Peter Steudtner’in tutuklanması izledi. İktidar yanlısı medyada ‘Alman ajanı’ olarak tanıtılan Steudtner’le ilgili temaslar da bir işe yaramadı.

Alman yetkililerin iddialarına göre, Türkiye’de toplam 55 Alman vatandaşı tutuklu durumda. Bunlardan 12’si ise ‘siyasi nedenlerle’ cezaevinde tutuluyor.

Gerginliğin tek nedeni Alman tutuklular da değil. Türkiye’nin Almanya’daki dini kuruluşlar aracılığıyla Türkler hakkında istihbarat toplayarak ‘ajanlık’ yaptığı iddiaları, darbe girişiminden sonra çok sayıda NATO’da görevli TSK üyesi askerin Almanya’ya sığınma talebinde bulunması, ‘FETÖ’ davalarında yargılanan şüphelilerin birçoğunun Almanya’da ikamet etmesi gibi konular da gerginliklerin nedenlerinden.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya’da haftasonu yapılacak seçimlerde ‘Türkiye düşmanı partilere’ oy verilmemesini istemişti.

Türkiye yanlısı bazı partilerin Almanya’da Erdoğan’ın fotoğraflarıyla seçim çalışması yaptığı biliniyor. Almanya, Erdoğan’ın yönlendirmesinin Türkiye kökenli vatandaşları üzerinde sandığa gitmeme yönünde bir etki uyandırmasından endişe ediyor.

Tırmanan gerginlikte Almanya bir süredir Avrupa Birliği kredileri başta olmak üzere Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulamanın yollarını arıyor.