Banu Özdemir'in 'Analarımızın dualarıyla yürüyoruz' başlığı ile yayınlanan yazısı şu şekilde:

Bugün sabah saat 10'da yola çıkıyoruz. Köroğlu Tesisleri'nin olduğu yerden Çaydurt Mevki'ne kadar hiç mola vermedik.

Bugün avukatlar, çocuklar, kadınlar, gazeteciler kortejin en önünde Kemal Bey ile birlikte yürüyor. Kortej 3 km uzunluğunda. Bolu il sınırına yaklaşırken git gide kalabalıklaşıyoruz.

Ramazan Bayramı'nın arefesinde adalet bayramımıza yürüyoruz. Neşemiz yerinde :)

Tem Otoyolu'nda bayram tatiline giden araçlar Genel Başkan'a selam vermek için sıralanmış. Korteji selamlıyor. El sallıyor, slogan atıyor. Alkışlıyor. Şu ana kadar en yüksek ilgiyi burada görüyoruz. Herkesin yüzü gülüyor. Bir vatandaş ülkücü hareketin işaretini yaparak sesleniyor. "Arkandayız Kılıçdaroğlu. Cansın" diyor. Genel Başkan'da aynı işaretle selamlıyor vatandaşı. Yine Tem'de bir teyzemiz yaklaşıyor kortejin önüne. Her gün senin için dua ediyorum diye Genel Başkan'a sesleniyor. Genel Başkan da " Sizin dualarınızla yürüyoruz" diyor.

Gerçekten annelerimizin duaları ile yürüyoruz.

Annem başlangıçta evham yaptı yürüyüşe katılacağımı söylediğimde. Her anne gibi evladını önemsiyor tabi ki. Sosyal medya aracılığıyla paylaştığım fotoları gördükçe hem içi rahatladı hem de yürüyüşümüzün sıkı takipçisi oldu. Çünkü hayatı ve güncel durumları sorguladığında en çok ta onlar için, annelerimiz için, kadınlarımız için yürüdüğümüzü anladığını düşünüyorum. Her akşam yatmadan arayıp sizin için dua ediyorum diyor o da.

Duasını eksik etmeyen tüm annelerimize buradan selam olsun. Çünkü yol su gibi akıp gidiyor.

Kadınlar bence bu topraklarda adaletsizlik yüzünden en çok acı çekenler. Her halükarda çifte acı yaşıyorlar. Ya kendileri ataerkil toplum yasaları ve teamülleri nedeniyle direk acıya maruz kalıyor. Ya da eşleri, çocukları, babaları ya da kardeşleri haksızlığa uğruyor. Kadınlarımızın hayatları ülkemizde yaşanan her adaletsizlikten yüzde yüz etkileniyor.

Kortejde o kadar ayrı dünya görüşünden insanlar var ki, Türkiye'nin bu denli adalete susadığını anlıyorsunuz.

Bu yürüyüş ne bir partinin, ne bir zümrenin, ne de bir ideolojinin yürüyüşü. Adalet arayan, haksızlığa uğramış herkesin yürüyüşü. 15 Temmuz şehitleri için de, 20 Temmuz sivil darbesinin mağdurları için de yürüyoruz. OHAL koşulları altında, insanların hak arayacağı hiç bir hukuki yol kalmadığı için yürüyoruz. Bugün yüzlerce avukat burada. Adliye koridorlarında bulamadığımız adaleti yollarda arıyoruz diye haykırıyorlar. 
Biz adaleti bulana kadar yürüyeceğiz.
Bizim için bu yürüyüş arefe, Maltepe'den sonra bayrama ulaşacağız.

Not: Yarın bayram. Bu bayram baba ocağında, annemin yanında olamayacağım. Onların ve tüm sevdiklerimin bayramını kutlar, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim.)