Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istifasının istendiği, Ekim ayı başında belli olduğunu belirterek "Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın “İki hafta içinde bırakırlar” demesinden yaklaşık 10 gün sonra, Hürriyet Ankara’nın editörlerinden Deniz Gürel, Gökçek’in hem Belediye’de hem resmi konutta özel eşyalarını toplamaya başladığını yazdı. Bu haberi konuşmak için aradığım Gökçek’in yakın çalışma arkadaşları da bilgiyi teyit ediyordu.

“Toparlandı, üzgün"

“Toparlandı, bugün yarın bırakır” diye söze giren bir kaynağım Gökçek kadar kendilerinin de “üzgün” olduklarını anlattı. Sonra ben sormadan o üzüntünün nedenlerine dair kendi görüşlerini aktardı.

“Yöntem böyle olmamalıydı” diye başladı ve devam etti:

“Bu kadar yıldan, bu kadar emekten sonra böyle bir adım atılıyorsa ikna edici bir gerekçe açıklamaları gerekirdi. Neden bırakması gerekiyor? Yerine biri mi gelecek? Kendisine başka bir görev mi tevdi edilecek? Bunları oy veren insanlara anlatmak gerekirdi. Şimdi sadece solcular çıkıp aldığı oylar ve seçilmişliği üzerinden Başkanı savunuyor.”

Başka bir Büyükşehir yöneticisine daha sordum. O da benzer şeyler söyledi.

Pazar günü İstanbul’dan Ankara’ya gelirken Ankara’da ciddi yatırımları olan bir işadamı ile karşılaştım. O da sonucu merakla bekliyordu ve yöntemin yanlış olduğunu söylüyordu." ifadelerini kullandı

CHP VE MANSUR YAVAŞ'IN ADAYLI

Zeyrek Ankara için CHP'nin tekrar Mansur Yavaş'ı aday gösterip göstermeyeceği ile ilgili de şunları yazdı:

Pazar akşamı İstanbul-Ankara uçağında Mustafa Ak da vardı. Esenboğa Havaalanı’nın iç hatlar geliş bölümünde bagaj bekleme yerindeki panoda Ak’ın fotoğrafı ile Keçiören Belediyesi’nin ilanları var. Kendi ilanlarını görmezden gelmedi. Ben de  “Bu aralar çok ön plandasınız” diye takıldım, gülümsemekle yetindi.

İlginç bir tesadüf ki uçakta bir önceki yerel seçimde Gökçek’e karşı yarışan ve tartışmalı bir şekilde seçimi kaybeden CHP adayı Mansur Yavaş da vardı.

Uçakta Yavaş’ı gördükten sonra “CHP ne diyor, AK Parti’deki bu hareketliliğin bir karşılığı var mı” diye düşündüm ve CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile zaman zaman görüşen bir CHP’liyi aradım. “Büyük ihtimalle Kemal Bey’in aklındaki isim Yavaş” dedi. Yavaş’ın 2014’te seçimi aldığını, Gökçek’in YSK desteği ile kazandığını ileri sürdü. Sözlerini “Sayın Yavaş’ın ‘hakkım olanı almak için geldim’ demesi, pozitif bir etki yaratacaktır” diye sürdürdü.

Bu kez pazarlık yapar

Ancak, konuştuğum CHP’liye göre Yavaş, bu kez CHP adayı olmadan önce iki önemli şart koşabilir.

İlki parti kurmaya hazırlanan Meral Akşener’in desteği.

İkincisi ise CHP’nin kaleleri Çankaya ve Yenimahalle dışındaki ilçe belediye başkan adayları ile Büyükşehir Belediye Meclisi adaylarının önemli bir bölümünün kendisi tarafından belirlenmesi.

Akşener’in kuracağı partinin tavrı konusunda şimdiden yorum yapmak zor. Referandumda ortaya çıkan “hayır” blokunu korumak için destek de verebilir, “Başkent’e aday çıkarmamak yeni kurulan bir parti için büyük hata olur’’ diyerek aday da çıkarabilir.

İlçe belediye başkan adayları ile Meclis üyelerinin belirlenmesi konusu ise CHP teşkilatı ile Genel Merkez arasında ciddi sorun yaratabilir. Teşkilat küstürülürse, “Sağdan oy alacağım diye sol seçmeni de kaybetme” riski de ortaya çıkabilir.

Gördüğünüz gibi, Gökçek’in istifası sıradan bir istifa değil, Ankara’yı hareketlendirecek, siyasi dengeleri değiştirecek bir gelişme olacak.