Armağan'dan skandal sözler: Tarihçilik ayaklar altında!

Armağan'dan skandal sözler: Tarihçilik ayaklar altında!

Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret etmeyi basın özgürlüğü sanan, 'tarihçi' Mustafa Armağan, Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edilemeyeceğini içeren 5819 sayılı kanununun 'Basın özgürlüğünü ayaklar altına aldığını' iddia etti.

Atatürk'e, manevi kızı Afet İnan ile arasında ilişki olduğunu iddia ederek çirkin saldırılarda bulunmasıyla tepkiler toplayan Mustafa Armağan, hükümete yakınlığıyla bilinen Akit'e konuşarak bu süreçte, arkasında sadece Akit ve çok az sayıda gazetecinin durduğunu söyledi. Yandaş Akit gazetesi de 5816 sayılı kanunu gereği Armağan hakkında işlem yapılmasını mağduriyet olarak değerlendirdi. 
TARİHÇİLİK AYAKLAR ALTINDA!
'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edilemeyeceğini’ içeren 5816 sayılı kanununun yürürlüğe girişinin 66. yıldönümünde Akit'e konuşan Armağan, kanunun çıkarıldığı 31 Temmuz 1951 yılından bu yana birçok mağduriyete yol açtığını iddia ederek Atatürk'e yönelik saldırıları, hakaretleri meşrulaştırmaya çalıştı. Armağan, ‘5816’dan dolayı Atatürk'e hakaret eden birçok gazeteci hakkında işlem yapılmasını mağduriyet olarak değerlendirirken, kanunu ise ‘Tek adam kanunu’ olarak adlandırdı. Yine bu kanundan kaynaklı binlerce vatandaşın mağdur edildiğini iddia ederek, Atatük'e yönelik hakaret ve saldırıları adeta normalleştirmeye çalıştı.

YANDAŞLARDAN BAŞKA DESTEKÇİSİ OLMADI

Kendisine yandaş çevre ve yazarlardan başka destek bulamayışından hayıflanan Armağan, "Yeni Akit, Diriliş Postası, Yeni Söz gibi bir kaç gazete ve Ali İhsan Karahasanoğlu, Ahmet Kekeç, Hakan Albayrak, TGRT’den Cem Küçük ile Fuat Uğur gibi birkaç dost da olmasa neredeyse kendimden şüpheye düşecektim. Aradan üç aya yakın bir zaman geçti. Kaçtır laf edildi ama sizin dışınızda bir Allah’ın kulu ‘ne diyorsun?’ diye sormak lütfunda bulunmadı" dedi.

'HUKUKEN ATATÜRK KİŞİ DEĞİLDİR'

Kanunu Demokles’in Kılıcı'na benzeten ve çağdışı olarak değerlendiren Armağan, her ne kadar özgür olmadığını iddia etse de skandal açıklamalarına şöyle devam etti,  "Ölmüş biri hukuk açısından kişi değildir, bir. Tek bir kişi için bir kanun çıkamaz, iki. Yaşayanlar nasıl eşitse ölmüşlerimiz de eşit olmalıdır, üç. Evrensel hukuk normlarına aykırıdır, dört. Tarihçinin eleştiri özgürlüğünü kısıtlayamazsınız, beş…".

ATATÜRK İLE PADİŞAHLARI KIYASLADI

Atatürk'e yöneltilen hakaretlerin, ‘5816’ dolayısıyla suç kapsamına alınabildiğini, ancak, Fatih’in, Yavuz Sultan Selim'in, Abdülhamid'e yöneltilen eleştiriler hakkında hiçbir adli işlem yapılmamasına içerleyerek, ya tüm ecdadı koruyun ya da Atatürk'e hakaretin önünü kapayan kanunu kaldırın çağrısında bulundu.