'Ayaklarımdaki acının hazzını yaşıyorum'

'Ayaklarımdaki acının hazzını yaşıyorum'

Mustafa Balbay yazdı...

Bugünlerde adalet yürüyüşüne ve mitingine katılanlar arasındaki sohbet konularından biri şu:
"Nasıl yürüyorsun?"
3-4 ayrı yürüme şekli anlatılıyor... Belini tutarak yürüyenler... Ayaklarının yarasız tarafına basarak yürüyenler... Topallayarak yürüyenler...
Büyük çoğunluk yürüyüşe hemen ayak uydurmuş, ayaklarında günlük yaşamı sürdürmeye engel yok ama bedenini olağanüstü zorlayanlar bunun acısını şimdi çekiyorlar.
Çekiyorlar diyoruz ama bu başka bir duygu. Onlardan biri durumunu şöyle özetledi:
"Ayaklarımda çürükler var, tırnaklarıma sanki kırmızı oje sürmüşüm gibi kan oturdu. Çok acıyor ama, o acıyı hissettikçe haz alıyorum. Hayatımda böyle bir acının bana haz vereceğini hiç düşünmezdim. Haydi yürüyoruz deseler, nasıl ayağa kalkacağımı bilmiyorum ama, yine yürürüm..."

***

Adalet yürüyüşünü başlatan, başarıyla sürdüren, büyük mitingde yaptığı konuşma ile taçlandıran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘dur.
Sahibi ise halktır.
Halk bu yürüyüşün fiilen sahibi olmuş ve içinde kendisinin de olduğu büyük bir başarı olarak değerlendirmiştir.
Bir söz vardır; ne söylersen söyle, anlattığın karşındaki kişinin anladığı kadardır.
Bu sözü siyasal eylem diline şöyle çevirebiliriz:
Ne kadar etkili eylem yaparsan yap, o eylem halkın benimsediği kadar büyüktür.
İşte yürüyüş bu yanıyla da ayrıca büyük.
Hasan Ali Yücel, Köy Enstitüleri kültürünü oluştururken bunda kendinin rolünün büyük olduğunu söyleyenlere şu karşılığı vermişti:
Bir kişinin dev adımlarına değil, milyonlarca kişinin minik adımlarına gereksinim var.
Bu yürüyüş de öyle... Bir kişinin attığı dev adım tek başına böyle büyümezdi. Milyonlarca kişi o adımı attığı için bu başarı ortaya çıktı.

***

Bundan sonra ne olacak, sorusu yürüyüş sırasında da soruluyordu. O günlerde öncelik 9 Temmuz'un sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasıydı.
9 Temmuz bir kişinin dahi burnu kanamadan büyük bir başarı ile sonuçlandı.
Bundan sonra yapılacaklarda elbette CHP lideri olarak Kılıçdaroğlu'nun çok önemli işlevi olacak. Bu işlevi daha güçlü ve anlamlı kılan ise başta vurguladığımız gibi halkın benimsemesidir. Halkın bundan sonra da toplumsal meşruiyeti olan tüm eylemlere katılacağını göstermesidir.
Artık toplumu kucaklayan, kollarını açan yürüyüş, toplumu geren iktidar.
Kendisi gibi düşünmeyeni de alkışlayan yürüyüş, kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist ilan eden iktidar.
Ortak paydaları çoğaltan, etrafını genişleten yürüyüş,  her şeyi kendi rengine boyamak için dayatan iktidar.
Hangi davranışın geleceği var?