Bahçeli: Baraj düşürülsün dedik kıyamet koptu!

Bahçeli: Baraj düşürülsün dedik kıyamet koptu!

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Manisa’da toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada seçim barajı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, ''Baraj olursa geçeriz, set çekerlerse aşarız MHP baraj sorunu olmayan bir partidir'' dedi.

İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

Baraj olursa geçeriz. Gerçek manada baraj endişesi yaşayanlar, Türk düşmanlığının taşeronluğuna soyunan mihraklardır. Aziz milletimizin teveccühü MHP'nin her zaman yanında olmuştur.

Biz siyasi zarureti hatırlattık. Bağımsız adaylarla barajın delinmesinden dolayı kanaatlerimizi paylaştık. Amacını yitirmiş bir uygulamanın, yeniden yorumlanmasını tavsiye ve temenni ettik.

"BUNLARINKİ ALIN DERİSİ DEĞİL DAVUL DERİSİ"

MHP'nin Meclis dışında kalacağını dileyenler, sandığa toslamışlar yine de uslanmamışlardır. Çünkü bunlarda utanma, arlanma yoktur. Çünkü bunlarınki alın derisi değil davul derisidir.

Biz ülke barajı tartışılsın dediğimizde yaygara koparanlar CHP 'baraj olmasın veya yüzde 3'e insin' dediğinde birden bire sessizliğe bürünüyorlar. Ne tuhaftır ki CHP siyasi varlığı ve geleceğiyle ilgili korku mu yaşıyor sorusunu hiç kimse sorma gereği duymuyor.

MHP 'baraj ele alınsın' dediğinde sanki deprem yaşanıyor.

"SİYASİ KUNDAKÇILIK YAPIYORLAR"

Paravan ve sözde anket firmaları da MHP’yi baraj sorunu yaşayan bir parti sunacak kadar siyasi kundakçılık yapıyorlar.

Bizim gücümüzü öğrenmek isteyenler, aziz milletimizin tertemiz irade ve vicdanına baksınlar. MHP’nin yükselişini görmek isteyenler yürekleri yetiyorsa, cesaretleri varsa gelsinler de Selendi’ye sorsunlar.

‘Hayır’ bloğunun sözde önderliğine soyunan CHP, PKK’nın siyasi uzantıları ve kıyıda köşede kalmış çürük-çarık siyasi oluşumlardan medet umarak ittifak arayışına başlamıştır. FETÖ de el avuç ovuşturmaktadır. Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, tek adamdan yana olanlarla demokrasiden yana olduğunu söylemiştir.

"İPLİSİ İPSİZİ BİR ARAYA GELMEK İÇİN ZEMİN ARAYIŞINDA"

Sözüm ona adalet yürüyüşünde yollara saçtıkları işbirliğini sandıkta nihayete erdirmek için, CHP’si HDP’si iplisi ipsizi yeniden bir araya gelmek için zaman ve zemin arayışındadır. Şayet önümüzdeki siyasi süreçte cepheleşme keskinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alır 16 Nisan’ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse, MHP buna duyarsız kalmayacaktır. Kaostan beslenenlerin 15 Temmuz’dan bu yana sürdürdüğümüz ilkesel duruşumuzu bozmasına müsaade etmeyeceğiz.

"YAN YANA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Fitne ve fesat taşıyıcılığı yapanların karşısına çıkacağız, asla taviz vermeyeceğiz. Çizgimizi bozmayacağız. Dedik ki bu durum karşısında partimiz 7 Ağustos Yenikapı ruhu ve 16 Nisan halk oylaması şuurunun gereği olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’yle Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemini tesis etmek maksadıyla birlikte ve yan yana mücadelesini sürdürecektir. Nifaka karşı bir olacağız.

“MUSTAFA KEMAL OLUR YENİ DÜVELİN KARŞINA YİNE DİKİLİR VE KAÇTIKLARI YERE KADAR KOVALARIZ”

Cephe mantığıyla karşımıza geçen yıkım ittifakı, ülkülerimizden ve ilkelerimizden ödün vereceğimizi zannediyorsa şimdiden uyarıyorsa halt ediyor, baltayı taşa vuruyor demektir. Bunlar Diyojen olsa Alparslan oluruz. Damat Ferit, Ali Kemal olsalar tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi tepemizde bomba yağdırsalar Mustafa Kemal olur yeni düvelin karşına yine dikilir ve kaçtıkları yere kadar kovalarız. Yegane gücümüz ve dayanağımız aziz milletimizdir.

Pensilvanya’dan beslenen, Türk düşmanlarıyla düşüp kalkan, aziz milletimize sömürgecilik dayatması yapanlar vaziyet almışken ‘ben’ diyemeyiz. Yine de Türkiye’yi ele geçirmeye kalkanlara zafer narası attırmayız. Zor oyunu bozacağız. Zira başka yolu yoktur, tüm çıkışlar da kapalıdır. Seçenekler artık ikiye inmiştir. Ya istiklal ya izmihlal diyenlere, istiklal öğreteceğiz. Ya millet ya zillet tercihinde, her daim millet diye haykırıp zillete heves edenleri ayaklarımızı altına alıp cesaretle çiğneyeceğiz.

“ERKEN SEÇİMİN SİYASİ BELİRSİZLİK DOĞURMA İHTİMALİ YÜKSEKTİR”

MHP muhtemel bir erken seçime iyi bakmadığını her fırsatta dile getirmiştir. Türkiye, 2 yılda üç defa sandık başına gitmiştir. Şu anda seçilmiş hükümet görevinin başındadır, kaygıya gerek yoktur. Uyum yasaları sağlanmadan, yeni sistemin taşları yerli yerine oturmadan yapılacak erken seçimin siyasi belirsizlik doğurma ihtimali yüksektir. Elbette Türkiye içte ve dışta terörle mücadele anlamında yoğun çaba sarf ederken, bun çabaların erken seçimle akamete uğramasına göz yumamayız.