Bahçeli'den fetvacı din tüccarlarına sert sözler

Bahçeli'den fetvacı din tüccarlarına sert sözler

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Meczubun biri çıkıp kadınlara kocalarından dayak yedikleri için şükretmeleri gerektiğini söyleyebiliyor. Bunu din diyanet adına yapabiliyor. Başka biri de çıkıp asansör fetvası veriyor. Ne ara bu kadar sapık türedi. Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir. Hiçbir ihanet cezasız kalmamalıdır" dedi.

Bahçeli’nin sözlerinden satır başları:

Kadınlar Günü münasebetiyle münazara, panel hatta münakaşa yapılacaktır. Kadın deyince anne, ebeveyn mi? Eşine destek veren bir fedakarlık anıtı mı? Kadını nasıl tarif etmeliyiz, namus, ar timsali mi? En temel sorun, en bariz ayıp kadının bir insan olduğu unutuluyor. Her kadın her şeyden önce bir insandır. Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş, ‘Kadınlar insandır, bizler ise insanoğlu’ diyerek konuya çok doğru yaklaşmıştır. Fiziksel, psikolojik şiddete uğrayan kadınlarımızla nasıl helalleşeceğiz.

“HİÇBİR İHANET CEZASIZ KALMAMALIDIR”

Dilde sürekli kadına şiddet vardır, bunlarla nasıl yüzleşeceğiz. Dünyanın her yerinde kadınların çığlıkları vardır. Bu çığlık masumdur. Bu yılın ocak ayında 28, şubat ayında 47 kadın cinayeti işlenmiştir. 376 kız çocuğu cinsel istismarın hedefi olmuştur. İstismarcıla sonuna kadar cezasını çekmeli ve iyi hal falan da kullanılmamalı. Her şeyden malumat sahibi olurken, duyduğumuz kadına şiddet tablolarına ne kadar sessiz kalacağız? Meczubun biri çıkıp kadınlara kocalarından dayak yedikleri için şükretmeleri gerektiğini söyleyebiliyor. Bunu diyanet adına yapabiliyor. Ne ara bu kadar sapık türedi. Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir. Hiçbir ihanet cezasız kalmamalıdır. Hâlâ istismarları ve işlenen cinayetleri konuşup bir arpa boyu yol alamıyoruz. Kadın annedir, kadın vatandır, kadın ülkedir, kadın gelecektir, kadın gelecek nesillerin teminatıdır. ‘Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.’ diyen milletimiz, kadına şiddet gösterene bedeli ödetecek güce sahiptir. Hapisse hapis, hadımsa hadım, idamsa idam. Gereği neyse yapılmalıdır. Kadına bir fiske vuran kimse bedeli ödetilmelidir. Şiddeti kaynağında kurutmalıyız. Bilim insanlarışiddet konusunda çalışmalıdır. Bu da bir beka meselesidir. Ertelenmesi çok ciddi sorunlara neden olacaktır. Tüm kadınların, tüm annelerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.

“MUKADDERATIMIZLA İLGİLİ SAHNE AFRİN’DEDİR”

Türkiye esneme göstermeden,alttan almadan, dik duruşunu sergilemelidir. Bir vatana sahip olmak kolay değildir, sonuçları vardır. Bir devlete sahip olmanın bedelleri vardır. Sevr hayaleti adeta peşimizden geliyor. Mondros rezaleti adeta peşimizden geliyor. Bugünün ciddiyetini kavramalıyız. Geçmişten dersler çıkarmalıyız. Artık bıçak kemiktedir, mızrak çuvaldan çıkmıştır. Tehditlerin cesareti gittikçe dalga boyuna dönüşmüştür. 45 günü geride bırakılan Zeytin Dalı Harekatı , takdir edilecek bir şuur ve planlama ile devam edilmektedir. Al bayrak Raco’ya dikilmiştir. Buradaki tuzaklanmış patlayıcılar sabırla temizlenmektedir. Raco ve Cinderes’e ulaşan karayolları da kontrol altına alınmıştır.

ZEYTİN DALI HAREKATINDAN 4 KRİTİK SAFA VARDIR”

1 Terör örgütü ile tüm bağlantılar kesilmeye çalışılmış bunda başarılı olunmuştur. 2- terör örgütünün çevresi kuşatılmış, patlayıcılar, hendekler imha edilmiştir. 3. stratejik safa Afrin’e çıkan tüm stratejik yol tepe kontrol altına alınmaya çalışılmış ve başarıya ulaşılmıştır. 4. safa ise sivillerin Afrin’den  kurtarılmasıdır. Afrin Suriye’nindir. Suriye yönetimi teröristle iş başı yaparsa. 100 yıl önceki topraklarımızın bir kısmını emaneten de olsa elimizde tutmanın yolu açılacaktır. Suç ortakları belirginleşmiştir. Masumların kanını döken barbarlar söz konusu Türkiye olunca bir araya gelmişlerdir. Türkiye’ye iftira atan iç ve dış mihraklar Türkiye’nin sivil hassasiyetini ne zaman idrak edecekler. Teröristler yaşlı çoluk çocuk arkasına saklanmasa kahramanlarımızla kim baş edebilirdi? Canilerin köstebek gibi oraya, buraya saklanması boşunadır.

ABD’NİN BM KARARI ÇARPITMASI HEZEYANDIR

Topraklarını kana ve işgale terk eden Esad hangi yüzle konuşmaktadır? Yaklaşık 400 bin kişi Doğu Guta’da açık cezaevindedir. Suriye’de kötüleşen durum karşısında BM 26 Şubat itibarıyla en az 30 gün süreyle ateşkes ilan etmiştir. Esad’ın saldırılarının durdurulması hedeflenmiştir. Durduruldu mu hayır, duracak gibi mi, hayır. Doğu Guta’da ateşkes ilan ediliyor. Esad aralarında çocukların da bulunduğu 700 kişi katlediyor, hem de bunu dünyanın gözü önünde yapıyor. Halep oradaysa, arşın Ankara’dadır. Ya ABD’li sözcülere ne demeli bunların zilletini nasıl izah etmeli. Hamurunda varsa insanın eşeklik baki kalır. BM ateşkes raporunda Afrin’e en ufak bir atıf yoktur. Olsa ne yazacaktır. Türkiye bir savaşın tarafı değildir. BM haklarımızı yerine getiriyoruz. ABD’nin BM kararını çarpıtması hezeyandır.