AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MYK sonrası basın açıklamasında konuştu. Ünal, “Delege seçimleri devam ediyor. İlçe kongrelerimiz 19 Ağustos- 12 Kasım arasında gerçekleştirilecek. İl kongrelerimiz de 25 Kasım 2018 Şubat sonu devam edecek. AKP’nin geleneksel hale gelen istişare değerlendirme toplantılarının tarihi yani kamp tarihimiz  6-7-8  Ekim Afyon olarak değerlendirildi” dedi.

Ünal, “O gece AKP’ye ait değildir. AKP o gecenin bir parçası olmaktan gurur duyan bir partidir. AKP bu milletin bir parçası olmaktan gurur duyan bir partidir.  15 Temmuz ile ilgili bu aziz milletin kahramanlık destanı ile ilgili bizim nerede durduğumuz bellidir. AKP’nin nerede durduğu ve meseledeki pozisyonu son derece açıktır” diye konuştu.

“İSTEMESEK DE KILIÇDAROĞLU’NUN GÜNDEMİMİZE GİRMESİNE NEDEN OLDU”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün grup toplantısında yaptığı konuşmaya değinen Ünal şu ifadeleri kullandı: “Bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı açıklamalar. İstemesek de Kılıçdaroğlu’nun gündemimize girmesine neden oldu. Kılıçdaroğlu, ‘Sabah akşam beni konuşuyorlar’ diyor. Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Bizim seni konuşmak gibi bir derdimiz yok. Seni konuşmazsak kısa bir sürede siyasetin gündeminden kaybolacağını biliyoruz.

“DEVLETİN MEŞRUİYETİNİ TARTIŞMALI HALE  GETİREN…”

Konuşmamızın nedeni söylediğin yalanlar, iftiralar, tahrik ve oynadığın tehlikeli oyundur” diye konuştu. Bu siyasal çizgide devletin meşruiyetini tartışmalı hale  getiren hiçbir siyasal dil, söylem bulamazsınız. Hiçbir siyasetçinin kendi siyasi zeminini meşruiyet tartışması çerçevesinde yıprattığına şahit olamazsınız. Hiçbir siyasi partinin bu devletin, TBMM’nin, yargının meşruiyetini tartışmaya açtığına şahitlik edemezsiniz. Türkiye, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı ile birlikte bir meşruiyet tartışmasının ve bunun sistematik olarak sürekli devam ettirilmesine şahit olmaktadır.  2011’den bugüne kadar sistematik olarak devam ettirdiği meşruiyet tartışmasına bugün özellikle 15 Temmuz’dan sonra başka bir düzlemde devam etmektedir daha tehlikeli bir şekilde. Sarayın polisi, halkın polisi, sarayın 15 Temmuz’u, halkın 15 Temmuz’u ve daha da acısı Meclis’in yetkisinin elinden alınması, gayri meşru ilan edilmesi, halk oylamasının gayri meşru ilan edilmesi buradan biz siyasetin temsilcileri olarak soruyoruz; sayın Kemal Kılıçdaroğlu demokrasinin, siyasetin, devletin meşruiyetini tartışmaya açarak, meşruiyet zeminini yok etmeye çalışarak ne yapmak istemektedir?

“SAYIN KILIÇDAROĞLU BAŞKA BİR ANAYASAYI MI REFERANS ALMAKTADIR?”

OHAL kararı hukuk dışı mı alınmıştır? Sayın Kılıçdaroğlu başka bir anayasayı mı referans almaktadır? Eğer meşru anayasamızı referans alacaksa, Amir hükümler dışında bizim hiçbir uygulamamız söz konusu değildir. Kamu düzenini sağlamak, demokrasinin varlığını sürdürmek için başka bir referansınız mı var? Biz milletin yanında duruyoruz. Kendisinin bugün yaptığı grup toplantısında yaptığı, korkak, ödlek gibi ifadelerle ilgili, ‘Bu millet 15 Temmuz gecesi kimin korkak kimin cesur olduğunu’ gördü diyorum.

“GENEL BAŞKANLIĞA GELİŞ BİÇİMİN…”

Konuşmasında meydan okuyan bir dille söylediği ‘nerede istiyorsa konuşalım’ sözleriyle ilgili şunları söylüyorum. Cumhurbaşkanımızın siyasal muhatabı olman için genel başkanlığa geliş biçimin ve genel başkanlıkta nasıl bir muhataplık oluşturduğunu merak ediyorum.

“KILIÇDAROĞLU’NU KONUŞMAK VE GÜNDEME ALMAK GİBİ BİR DERDİMİZ YOK”

Biz Kılıçdaroğlu’nu konuşmak ve gündeme almak gibi bir derdimiz yok. Ama sürekli uluslararası alanda Türkiye’yi şikayet eden, demokrasinin devletin kurumlarını tartışmaya açan bir anlayış siyasal bir anlayış olamaz. Bunun siyaset, demokrasi ile izah edilir tarafı yok.”

FETÖ SANIKLARINA TEK TİP KIYAFET: “ADALET BAKANLIĞIMIZ ÇALIŞMA BAŞLATTI”

FETÖ sanıklarının tek tip kıyafetle mahkemeye götürülecek olmalarına ilişkin bir soruya Ünal, “Sürekli simgeler ve semboller üzerinden mesaj veren mahşeri vicdanı rahatsız eden bu konuda huzursuz eden cumhurbaşkanına suikast düzenlemiş bu  katillerin gülümseyerek ve takım elbise ve kravat içerisinde mahkeme salonlarına gelmesi biliyoruz ki mahşeri vicdanı rahatsız ediyor. Kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık var. Bu rahatsızlık neticesinde Adalet Bakanlığımız bir çalışma başlattı.  Verilmiş bir karar yok.  Adalet Bakanlığımız bu konudaki çalışmasını bitirdiğinde ilgili birimlerle paylaşacaktır” diye yanıt verdi.

“İSRAİL HÜKÜMETİNİ SAYGILI OLMAYA DAVET EDİYORUZ”

Ünal, “Mescid-i Aksa’da insanların inancına, inanç özgürlüğüne dönük kabul edilemez uygulamalar yaşanmaktadır. İsrail’in orada Müslümanlara dönük uyguladığı ve Mescid-i Aksa’nın ibadete kapatılmasından orada 3 tane Filistinli Müslümanın katledilmesine kadar bu uygulamaların kabul edilemez olduğunu İsrail hükümetini evrensel değerlere ve inanç özgürlüğüne saygılı olmaya davet ediyoruz” dedi.