Bakanlar Kurulu Toplantısı 30 dakika sürdü; 3 ay daha OHAL

Bakanlar Kurulu Toplantısı 30 dakika sürdü; 3 ay daha OHAL

1 saat 40 dakika süren Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'ndan sonra başlayan Bakanlar Kurulu Toplantısı 30 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Toplantı 30 dakika sürdü.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Bekir Bozdağ'ın sözlerinin satır başları şöyle:

Türkiye, yardım malzemeleriyle beraber Somali’ye gitmiştir. Yaralılar, daha önce Türkiye Cumhuriyeti tarafından yaptırılan araştırma hastanesinde tedavi altına alınmıştır. AFAD ve Kızılay oradaki yaraları sarmak üzere büyük ve kapsamlı bir çalışmayı başlatmışlardır. Durumu ağır olanlardan bazılarının Türkiye’de tedavisi için adım atılmıştır. Bugün 35 yaralının Türkiye’ye ulaşmasını bekliyoruz. Bu vesileyle bu terör saldırısını, teröristleri ve bu saldırıyı yaptıranları bir kez daha şiddet ve nefretle kınadığımızı ifade etmek isteriz. Terörle alınabilecek bir mesafe yoktur ve bundan sonra da olmayacaktır. Türkiye olarak Somali devleti ve halkıyla dayanışma içinde olmaya devam edeceğimizi ifade etmekte fayda görüyoruz.

Bugün ayrıca CHP eski genel başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal’ın hastaneye kaldırıldığını öğrendik. Durumunun iyi olduğuna dair de bilgileri almış bulunuyoruz. Ben bu vesileyle büyük geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Acil şifa dileklerimizi buradan bir kez daha yinelemek isteriz. Umarız kısa sürede sağlığına kavuşur. Siyasi hayatında hizmetine kaldığı yerden devam eder. Tekrar dua ettiğimizi, Sayın Baykal’a ve ailesine iletmek isterim.

ÇAY ZAMMI GERİ ALINDI

ÇAYKUR yönetim kurulu, çay fiyatlarına yüzde 20 oranında zam yapma kararı almıştı. Bakanlar kurulumuz bu konuyu ele aldı ve bu zammın geri alınmasını kararlaştırıldı. ÇAYKUR yönetim kurulu, yapılan yüzde 20 zammı geri alacaktır. Çay fiyatları zamsız uygulanmaya devam edecektir.

TÜRK HAVA SAHASI KUZEY IRAK'A KAPATILDI

Ayrıca Türk hava sahasını, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimine, Bakanlar Kurulumuz uçuşa kapatmıştır. Bundan sonra Türk hava sahasını Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin bulunduğu alanlara uçamayacak. Ve oradan kalkan uçaklar da Türk hava sahasını kullanamayacaktır. İbrahim Halil Sınır Kapısı’nın Irak hükümetine devri konusunda çalışmaların başlatılması hususunda da MGK tavsiye kararı aldı. Bakanlar Kurulu’nda da sınır kapısının Irak Hükümetine devri çalışmalarının başlatılması kararı verildi.

OHAL UZATILIYOR

MGK, değerlendirme sonucunda OHAL’in üç ay daha uzatılması hususunu bakanlar kuruluna tavsiye etti. FETÖ, PYD, PKK, DEAŞ ve terör örgütleriyle daha etkin mücadele etmek maksadıyla, hızlı karar almak, alınan kararları hızlı uygulamak, OHAL’i gerekli kılan şartların tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunması maksadıyla alınan tedbirlerin devamlılığını temin etmek maksadıyla, OHAL'in üç ay uzatılmasını karara bağlamıştır. Ve TBMM Başkanlığına gönderilmiştir.

SORU & CEVAP

-Siz de ifade ettiniz MGK’da yer almıştı. Habur Sınır Kapısı’nın devralınması sürecinin başladığını söylediniz. Türk askerinin desteği söz konusu olacak mı?

Bağdat ile yakın temasın sürdüğünü biliyoruz. Ya Türk bakanlar Bağdat’a gidecekler ya da İbadi Türkiye’ye gelecekti. Son durum nedir?

 MGK’da alınan tavsiye kararı sonrasında, Habur Sınır Kapısı’nın devri konusunda çalışma başlatılması tavsiye edildi ve Bakanlar Kurulumuz da karar aldı. Bu konuyla ilgili bakanlar, bakanlıklar, kamu görevlileri çalışmaları başlattılar. Çalışmalar bittikten sonra bu kapı Irak hükümetinin kontrolüne geçmiş olacaktır. Sayın Başbakanımız geçtiğimiz Pazar günü Irak ziyareti söz konusuydu fakat gerçekleşmedi. Önümüzdeki günlerde bu ziyaretin gerçekleşme ihtimali var. Her türlü görüşmeler devam ediyor. Bundan sonra da zaman zaman buradan oraya gitme, oradan buraya gelmeler elbet olacaktır. Şu anda kesinleşen bir gelme yok, gitme de yok.

-Irak ordusu tarafından Kerkük’e operasyon başlatıldı. Bölgeden size gelen son durum nedir? Kerkük’teki son duruma ilişkin bizimle paylaşabileceğiniz neler var?

Kerkük, kadim bir Türkmen kenti. Irak ve Türkiye Kerkük’ün statüsünün korunması konusunda işbirliği içerisinde oldular. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, yaptığı gayrimeşru referandumdan sonra bölgede büyük gerginlikler ortaya çıktı. Türkiye bu referandumun yapılmaması konusunda defalarca uyardı. Yeni krizlere yol açmayın diye defalarca uyardık. Ama bu uyarılara kulak tıkayan yönetim referandumu gerçekleştirdi. Tabi bunun bir sonucu olacaktı.

Türkiye bir tatbikat başlattı. Daha önce Erbil ve Süleymaniye’ye uçuşlar durdurulmuştur. Yayın yapan TV kanalları uydudan çıkarılmıştı. Peşmergeye eğitim ve destekler durdurulmuştu. Ve Türkiye’nin muhatabının Irak yönetimi olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanımızın İran ziyareti oldu, başbakanımızın İbadi ile görüşmeleri oldu. Bugün alınan kararlarla da Türk hava sahası Kuzey Irak’a uçuşlara tamamen kapatılmıştır. Hem Kuzey Irak’tan uçacak başka ülke uçaklarına, hem de tüm uçuşlara kapatılmıştır. Aynı kararı bildiğiniz gibi diğer ülkeler de daha önce aldılar.

Habur sınır kapısının devri yönündeki karar da son derece önemlidir. Irak hükümetinin, Irak anayasasını korumak, maksadıyla attığı adımı Türkiye olarak biz olumlu karşılıyoruz. Ancak bu sürecin hassasiyetle yönetilmesi gerektiğine de inanıyoruz. Kerkük’ün tarihi derinliğine uygun yapısının korunmasının son derece önemli olduğunu ifade ediyoruz.

Peşmergenin PKK teröristlerine alan açtığı yönünde haberler Türkiye’yi rahatsız etmiştir. Bölgede PKK teröristlerinin barındırılmaması ve buna yönelik adımlar atılmasını önemsiyoruz. Türkiye Irak'ın egemenlik haklarının korunmasına, siyasi birliğine büyük önem vermektedir. Irak hükümetinin Kerkük’e dönük attığı adım esasında geç kalan bir adımdır. Çünkü orada Irak’ın toprak bütünlüğüne ve anayasasına karşı bir saldırı vardır. Bu saldırıyı defetmek üzere atılan adımı elbette önemsiyoruz.

ABD İLE VİZE KRİZİ

-Amerika’dan bir heyet toplantınız devam ederken Türkiye’ye geldi. Ne gibi temaslar olacak? Nasıl adımlar bekliyoruz?

Bildiğiniz gibi Türkiye – Amerika ilişkileri çok güçlü sınamalardan geçti ve hiçbir dönemde yaşadığımız vize krizi gibi hadiselerle karşı karşıya gelmedi. 1 Mart tezkeresini yaşadı Türkiye. Ama ABD bugünkünden daha çetrefil sorunların olduğu dönemde dahi vizeyi askıya alma yönünde bir uygulamayı tercih etmedi. Sayın cumhurbaşkanımız da açıkladı. Ankara’nın Washington’u doğru bilgilendirmediği yönünde bir kanaat bizde var. Eğer doğru bilgilendirilmiş olsaydı belki böyle bir karar alınmazdı.

ABD’den ilgili heyet bugün Türkiye’ye geldi. Yarın bir araya gelinecek ve değerlendirme yapacaklardır. Ben bu krizin uzun sürmemesini her iki ülkenin yararına olduğunu ifade etmek isterim.

-Sayın Başbakan’ın Irak ziyaretini iptal gerekçesi… Başika nedeniyle hala bir krizin olduğu ifade edilmişti. Bununla ilgili bir neden midir? Başika’nın yerinin değişme ihtimali var mıdır?

Başika’da Türk askerinin varlık nedeni, Irak’ın toprak bütünlüğünü tehdit etmek değil. İşgal maksadıyla da bulunmuyor. DEAŞ ile terörle mücadele kapsamında Türk askeri Başika’da bulunmaktadır. Orada DEAŞ terör örgütüyle mücadele edenlere eğitim vermektedir. Irak hükümetinin bir rahatsızlığı olduğunu da biliyoruz. Bunu hükümetimize de ilettiler. Zaman zaman bu konu dile geliyor. Biz de buradaki hedefimizi ortaya koyuyor ve burada Irak’ın aleyhine Türk askerinin bulunmadığını her defasında ifade ettik.

Ancak sayın başbakanımızın ziyaretinin iptalinin Başika ile bir alakası yoktur. İptal edilmiş kelimesini kullanıyoruz ama bu ziyaret ertelenmiştir. İleriki tarihte yapılacaktır.

-Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un yeniden yargılanması yönünde talep var ve Başbakan’ın izni gerekiyor. Sayın Başbuğ’un avukatı yeniden yargılama istiyorlar. Bakanlar Kurulu’nda konuşuldu mu?

Bugün bakanlar kurulunun gündeminde böyle bir konu yoktu. Zaten bakanlar kurulunda konuşulacak konu değil. Başbakanımızın değerlendirmesi üzerine verilecek karara göre şekil alacaktır. Bildiğim kadarıyla başbakanlığa yapılmış bir tebligat henüz yok. Mahkeme kararı iletildikten sonra sayın başbakanımız bu talebi değerlendirecek ve ona göre bir karar verecektir. Şu anda yapılmış bir değerlendirme yok. Gelen bir tebligat da yok.

-Seçim sisteminin değişmesi… Daraltılmış tercihli sistemin üzerinde konuşulduğu söyleniyor. Bir bilgi var mıdır?

16 Nisan referandumu sonrası Türkiye’de hükümet sistemi değişmiştir. Bununla beraber pek çok yasada uyum değişikliği zarureti ortaya çıkmıştır. Seçimlerin temel hükümleri hakkında kanun, mahalli idareler kanunu, siyasi partiler kanununda uyum değişikliği yapma zarureti ortaya çıkmıştır. Adalet bakanlığı komisyonlar oluşturdu ve bir çalışma yürütüyor. Sayın genel başkanımızın, cumhurbaşkanımızın talimatıyla partide de bu yönde uyum yasalarını çalışmak üzere komisyon oluşturdu. Haber, bu yönüyle uyum değişiklikleri konusunda komisyon ise doğrudur.

Ancak seçim sistemine dair bir değişiklik benim bildiğim kadarıyla gündemde yok. Onlar uyum eksenli bir çalışma yapacaklar. Seçim güvenliğine ilişkin bazı değişiklikler yapılabilir.

ABD’NİN YENİ VİZE AÇIKLAMASI…

Benim o açıklamadan haberim yok. Heyet geldi Türkiye’ye. Yarın dışişleri ve adalet bakanlığı yetkilileriyle bir araya gelecekler. Biz diliyoruz ki bu kriz tamamen aşılsın.

FATMA BETÜL SAYAN KAYA AÇIKLAMASI

Bugün bir şeyi de sormadınız ama… Sayın Fatma Betül Sayan Kaya hanımefendi hakkında bir televizyon kanalında, gazetecilik, meslek etik ve ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan büyük bir iftirada bulunulmuştur. Bu iftirayı yapanları ve buna zemin hazırlayanları şiddetle ve nefretle kınadığımı açıkça ifade etmek isterim. Bu çok açık bir itibar suikastıdır ve bu çok açık bir ahlaksızdır. FETÖ ile en etkin mücadele eden cumhuriyet döneminin tek hükümeti AK Parti hükümetleridir. İlk defa bu terör örgütüyle mücadele eden ve mücadelesini ülkenin bekası için önemseyen hükümet AK Parti hükümetidir. Başka zaman bir mücadele vardı da biz mi görmedik? Var mı bir örneği? Dershaneleri kim kapattı? FETÖ’ye vurulan darbeleri kim vurdu? Örgütün darmadağın olmasını hangi hükümet sağladı? Yani onun için herkesin çok net ve samimi olması lazım.

Bu FETÖ terör örgütünün ağzıdır. Televizyon kanalı ve bu kanalda sunuculuk yapanlar bilerek veya bilmeyerek bu terör örgütünün propagandasına kendilerini alet etmektedirler. Bu ahlaksızlığı yapanları, hukuksuzluğu yapanları, itibar suikastına yeltenen cellatları şiddetle kınıyorum.

Ayrıca sayın bakanımız bugün bir basın açıklaması yaptı. Bu iftirayı yapanlarla ilgili hukuk önünde hesaplaşacağını ifade ettiler. Avukatları da suç duyurusunda bulundular. Boşanması söz konusu değildir. Eşiyle ilgili söylenenler de birer iftiradır. Bunu dillendirenler büyük bir suç işlemişlerdir.